"yemek yemek" - Traduction Turc en Arabe

    • تناول الطعام
        
    • تناول العشاء
        
    • تناول الغداء
        
    • لتناول الطعام
        
    • لتناول العشاء
        
    • تأكلي
        
    • أن تأكل
        
    • نتناول العشاء
        
    • تناول الغذاء
        
    • بتناول الغداء
        
    • ليأكل
        
    • تناول وجبة
        
    • ان تأكل
        
    • الاكل
        
    • الأكل في
        
    Bir Amerikalı olarak, adamın tekiyle diz teması kurmadan yemek yemek hakkına sahibim. Open Subtitles كمواطن امريكى لدى الحق فى تناول الطعام بدون ان تلمس قدمى رجلاً اخر
    Zamanlarının çoğunu yemek yemek, dinlenmek veya uyumak için kullanırlar. TED إنه يقضي معظم وقته إما في تناول الطعام أو الراحة أو النوم.
    Ona, gece şovdan sonra, onunla yatımda yemek yemek istediğimi söyleyin. Open Subtitles أخبريها أني أود تناول العشاء معها في يختي بعد الحفل الليلة
    Çıktığımda canım ne yemek yemek, ne de gezmek istiyordu. Open Subtitles لم أرغب فى تناول العشاء هناك,و عندما خرجت,لم أرغب فى الذهاب لمشاهدة مسرحية
    Peki o ne yapar vali ile yemek yemek ve derneği yönetmek dışında? Open Subtitles لا، هذا غير محتمل ما الذي يفعله ؟ بجانب تناول الغداء مع الحاكم
    Akşamları içeri girmek ve yemek yemek istemiyordu. TED لم ترغب في الذهاب للمبيت ليلًا، ولم ترغب في الذهاب لتناول الطعام.
    Bende, insanlar belki yemek yemek ister diye hindi yaptım. Open Subtitles لذا فقد طبخت أنا ديكاً رومياً فى حالة اذا أراد الناس تناول الطعام
    Ee, nasıl oldu da bu akşam yemek yemek istedin? Open Subtitles لماذا تريد تناول الطعام في البيت الليلة ؟
    Pısırıklara göre değildir. Yalnız yemek yemek. Open Subtitles تناول الطعام لوحدي , يعني أن ذلك للمخنثين
    Başkanla yemek yemek gece tuzağı oynamaktan daha zordu. Open Subtitles تناول الطعام مع الرئيس كان متعب أكثر من عمل كمين,كمين في أثناء الحرب
    Tam da yemek yemek üzereydik. Open Subtitles آمل أنني لا أقاطع أي شيء كنا على وشك تناول العشاء
    Eğer benimle yemek yemek isteseydin, sana denizayıları hakkında bildiğim herşeyi anlatabilirdim. Open Subtitles إذا أردتي تناول العشاء معي، بإمكاني إخبارك كل شئ أعرفه عن عجول البحر
    Tek istediğim tanımadığım güzel bir kadınla yemek yemek beni nasıl gördüğünü öğrenmek ve ilginç biriymiş gibi davranmak. Open Subtitles كل ما أبحث عنه هو تناول العشاء مع أمرأة جميلة ومجهولة أرى نفسي في أعينها
    Sizin galip olduğunuzu düşündüm ve birlikte yemek yemek istedim. Open Subtitles فقط اعتقد انكم ناس ناجحون و أردت تناول الغداء معكم
    Evet, konuşup yemek yemek istedi. Open Subtitles نعم لقد أراد التحدث عن تناول الغداء معاً
    El Feneri'ne gitmeden önce yemek yemek için az vaktim var. Open Subtitles لدي لحظة لتناول الطعام قبل الذهاب لتورتش آسفة
    Selam, herkese. Geciktiğim için üzgünüm. - Bölüm şefiyle yemek yemek zorunda kaldım. Open Subtitles قد اضطررت لتناول العشاء مع رئيس القسم تناولت الطعام؟
    Ölmeden önce yemek yemek hoşuna gider değil mi? Open Subtitles ألا يجعلك هذا تشعرين برغبة البقاء على قيد الحياة حتى تأكلي ذلك الشيء ؟
    Zainab, akşam yemeği hazırlıyor eğer daha sonra bizimle yemek yemek istersen. Open Subtitles زينب ستعد العشاء إذا أردت أن تأكل معنا لاحقاً
    Arada bir beraber yemek yemek iyi olur diye anlaşmıştık. - Değil mi? Open Subtitles الم نتفق ان نتناول العشاء بين الفينة والاخرى؟
    O ve eşiyle bunu konuşmak için Fancie'nin Yeri'nde yemek yemek istediğini söyleyeceksin. Open Subtitles وأنك ترغب في تناول الغذاء معه هو وزوجته في الخارج لتتحدثا في الأمر
    Kutlamak için öğlen beraber yemek yemek ister misin? Open Subtitles أ ترغبين بتناول الغداء معي اليوم للإحتفال؟
    Son sırayı ise, acıkan ve yemek yemek için duran ve karşıya geçmeden önce biraz uyuyan domuz aldı. TED المركز الأخير كان من نصيب الخنزير، الذي أحس بالجوع فتوقف ليأكل ويغفو قبل أن يتهادى أخيرا صوب خط النهاية.
    İyi aydınlatışmış bir restoranda yemek yemek de bunu sağlayabilirdi ama buradayız işte. Open Subtitles كذلك تناول وجبة طعام في مطعم مُنار بشكل جيد لكن ها نحن
    Onun boğazına sarılmak bir işe yaramaz. Ayrıca yemek yemek istiyorsan enerjini idareli kullanmalısın. Open Subtitles الى جانب ذلك,من الافضل لك ان تدخر قواك اذا كنت تريد ان تأكل
    Açlıktan kırılan mankenlerin önünde yemek yemek gibisi yoktur. Open Subtitles لا يوجد شىء أفضل من الاكل امام عارضات أزياء يتضورن جوعاً
    Yo, hayır. Laboratuarda yemek yemek kesinlikle yasak, biliyorsun. Open Subtitles لا , أنتَ تعلم بأنه ثمّة سياسة صارمة بحظر الأكل في المعمل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus