"yemeye" - Traduction Turc en Arabe

    • لتناول
        
    • أكل
        
    • تأكل
        
    • لأكل
        
    • بأكل
        
    • يأكل
        
    • نأكل
        
    • للأكل
        
    • بالأكل
        
    • آكل
        
    • اكل
        
    • بتناول
        
    • أكله
        
    • الاكل
        
    • لنأكل
        
    Bizi kurabiye yemeye hazırlamak için beynimiz midemizin kazındığı hissini verir. TED وأدمغتنا قد تسبب تلوّي معداتنا قليلاً، لكي تتجهز لتناول هذا البسكويت.
    Çok da zekiymiş! Yemek yemeye giderken bütün eşyasını otobüste bırakmış. Open Subtitles لا تبدو لي ذكية، بتركها الحقيبة في الصندوق والذهاب لتناول العشاء
    Çürümüş bedenleri yemeye kalkışmıştım. Yoldaşlarımın bedenlerini. Birisi bana yardım etti. TED وأنني كنت أحاول أكل اللحم المتعفن لرفيقي في السلاح. أعطاني الراحة.
    Annem yakında bir şeyler yemeye başlamazsa o da şarkı söylüyor olacak. Open Subtitles الأمر أنه اذا لم تأكل أمي أي شيء قريباً ستغني هي أيضاً
    İyi yavaş, anlıyorsunuz, ailenizle beraber, TV kapalıyken bir yemek yemeye, TED والبطيء الحسن، كما تعلمون ، هو أخذ الوقت لأكل وجبة مع عائلتك، و التلفزيون مغلقا.
    Hal böyle iken, durumun etkisi kaçınılmaz olarak baskın geliyor gibiydi ve bu zengin oyuncular daha fazla kraker yemeye başladı. TED وحتى الآن، وعلى الرغم من ذلك فإن قوة الموقف تبدو فيها الهيمنة حتما، وبدأ أولئك اللاعبين الأغنياء بأكل الكعك المملح أكثر.
    Bana göre herkesin diğerleri gibi burada yemek yemeye hakkı vardır. Open Subtitles حسناً، حسبما أراه كل رجلٍ لديه الحق بأن يأكل مثل الأخر
    Cumartesi akşamı biftek yemeye gidelim. Sadece sen ve ben. Open Subtitles مساء السبت سأصطحبك لتناول شرائح اللحم ، أنا وأنت فحسب
    Bayan arkadaşımla, sabah üstü, öğle öncesi yemeğimi yemeye gidiyorum. Open Subtitles أنا مغادر لتناول وجبة ما قبل الغداء مع صديقتي السيدة
    Sizden kalan yemekleri yemeye gidiyorum çünkü inanılmaz leziz görünüyorlar. Open Subtitles سوف أذهب لتناول ما تبقي من طعامك لأنه يبدو لذيذ.
    İşte yakında evlenecek olanlar. Sevdiğim kız ve suratını yemeye çalışan adam. Open Subtitles هناك منهم من سيتزوج قريباً وهناك فتاة أحبها ورجل يحاول أكل وجهها
    Yoksa... Onu o kadar çok seviyorlar ki, köpek maması yemeye başladılar. Open Subtitles إنهم يحبونها بجنون ، لدرجة أنه بهذه الأيام نأكل من أكل الكلاب
    O şekerden yemeye devam ediyorum, yemeye devam edeyim mi? Open Subtitles أجل، مازلتَ أكل تلك الحلوى أتريد مني الاستمرار في هذا؟
    Sağlıklı yiyeceklerden söz açılmışken, aç olduğunu ve dengeli bir öğün yemeye karar verdiğini düşünelim. TED وبالحديث عن الأطعمة الصحية لنفترض أنك جائع وقررت أن تأكل وجبة معتدلة.
    Buraya sadece kurabiye yemeye ve telefon etmeye gelmiştim ama... Open Subtitles حضرت لأكل بعض الفطائر واتصل أتصالاً تليفونياً ، ولكن
    Lokavorlar, organivorlar, vejetaryenler, aşırı vejetaryenler ( et ve hayvanlardan çıkan hiçbir şeyi yemeyenler, yumurta, süt vb ), gurmeler ve sadece iyi yemek yemeye meraklılarımız. TED اللوكافريون، العضويون، النباتيون، الذواقون ومن هم مهتمون بأكل طعام جيد فقط.
    Erzakları israf etmeye ve istediği her şeyi yemeye çalıştı. Open Subtitles حاول ان يتخطى الحصص ويريد ان يأكل ما يريد فحسب.
    Zoe, parçaları dökülen bir gemim, paralarını alamayan bir mürettabatım ve, evet, mümkünse bu ay bir şeyler yemeye ihtiyacım var. Open Subtitles يوجد حيوانات تلحق بي يجب أن أكون هادئاً عند دفع النقود أجل حاجة ماسة للأكل ربما في وقت ما هذا الشهر
    Ardından diş gibi ufak törpümsü, bükülmeyen kancalar geliştirdi ve yemeye başladı. Open Subtitles و بعدها قامت بتطوير شيء كالأسنان كأنها مخالب خشنة و بدأت بالأكل
    Kalbini yeniden kazanabileceğimi bilsem bir motosikletin bütün parçalarını yavaş yavaş yemeye razıyım. Open Subtitles إذا كان ذلك يرضيك يمكنني بالتدريج أن آكل كل أجزاء دراجة بخارية
    Bu cesetleri yemeye devam edersek, oradaki şeyden ne farkımız kalır? Open Subtitles لن نذهب الى هناك , ان استمرينا فى اكل هذة الجثث
    Mısır gevreği yemeye mecbur kalsak da bunu üstesinden geleceğiz. Open Subtitles سوف نجتاز هذه الأزمة حتى لو قمت بتناول الوجبات الرخيصة
    Arkadaşımız için çok kötü Onu yemeye başladıklarında hala canlıymış. Open Subtitles المؤسف أنه كان قد دفن حياً عندما بدأت فى أكله
    Ayrıca yemeye cesaret edemediğim, ahtapot,ve bazı deniz hayvanları. Open Subtitles أيضاً ذلك وحشِ البحرِ الآخرِ، الأخطبوط، يقولَ بَعْض الناسِ إانه يفتقر للثبات اثناء الاكل.
    Sonra da o çıplak yavruların üstünden balık yemeye gideceğiz. Open Subtitles وعندما ننتهي من هذا نحن سنذهب لنأكل السمك من تلك الفراخ العارية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus