Çok azımız tamamen ve acımasız olarak dürüst olma yeteneğine sahip. | TED | قليلون منا لهم القدرة على أن يكونوا صرحاء تماما مع أنفسهم. |
Evet, ne yazık ki, tek dürüst olma... yeteneğine sahip olan kişi sensin. | Open Subtitles | وأنا صادق مع نفسي للأسف أنت الشخص الوحيد الذي لديه القدرة ليكون صادقاً |
Artık kimin ölümü kiminse yaşamayı hak edip etmediğine karar verme yeteneğine sahipsin. | Open Subtitles | أنت الآن لديك القدرة على أن تقرّر من يستحقّ .العيشَ ومن لايستحقّ ذلك |
Senin badirelerden kurtulma yeteneğine sahip olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ..أنا أعتقد أن لكى موهبة فى الوصول لما تريدين |
Çünkü sen çok iyi bir yazarsın, Ray. yeteneğine saygı duyuyorum. | Open Subtitles | لأنك كاتب جيد راي وأنا أحترم موهبتك كثيرا |
Güldü. Okulda görünmez olma yeteneğine sahip bir kız var. | Open Subtitles | فتاة في حرم الجامعة ولديها قدرة أن تكون غير مرئية |
Gücünü, başkalarını güçlü yapma yeteneğine dayandırıyor. | TED | فهو يعتمد على قوة قدرته بجعل الآخرين أقوياء |
Toplum tarafından güvenilir, ulusal seçmenleri bilgilendirme ve etkileme yeteneğine sahiptir. | Open Subtitles | هي ثقة الجمهور مع القدرة على الإبلاغ والتأثير على المحادثات الوطنية. |
Sadece canlılar bu şifreleme ve bilgiyi bu yolla iletme yeteneğine sahiptirler. | Open Subtitles | فقط الكائنات الحية التي تمتلك القدرة على الترميز ونقل المعلومات بهذه الطريقة. |
Çok az insan bu kadar iyi izini gizleme yeteneğine sahiptir. | Open Subtitles | نسبة قليلة من الناس يملكون القدرة على تغطية آثارهم بهذا الشكل |
Ama bazı insanlar kendi önyargılarının, kendi aşırı güvenlerinin farkına varma yeteneğine sahiptir. | TED | لكن بعض الاشخاص الذين لديهم القدرة والوعي بتحيزاتهم , وثقتهم العمياء. |
Bu kendi kendine düzenleme yeteneğine sahip karışık sosyal sisteme bir örnektir ve bu çok derin bir anlayıştır. | TED | وهذا مثال لنظام اجتماعي معقد له القدرة على التنظيم الذاتي، وهذه نظرة متعمقة لهذا النظام. |
Ancak onlar problem çözme, gözlemleyerek öğrenme ve hatta diğer bazı hayvanlardan bildiğimiz üzere araç kullanma yeteneğine sahiptirler. | TED | إلا أنّ لديه القدرة على حل الألغاز. والتعلم من خلال الملاحظة واستخدام الأدوات أيضاً، تماما كالحيوانات الأخرى التي نعرفها |
Yangına körükle gitme konusundaki yeteneğine hayran kaldım. | Open Subtitles | موهبتك للتركيب كارثية انها حقاً موهبة مبهرة |
Ben de sana, "yeteneğine odaklan, diğer her şey kendiliğinden çözülür" demiştim. | Open Subtitles | وأنا قلت لك "ركزي على موهبتك كل شيئ آخر سيصلح نفسه بنفسه |
Bu iki şeye bağlı: birincisi, arabanın yeteneğine, ve ikincisi de sürücünün yeteneğine. | TED | حسنا", يتوقف هذا على شيئين: الأول, قدرة السيارة و الثاني هو قدرة السائق |
Bütün doğal yeteneğine karşın, Bobby Fischer yaşamış her oyuncudan daha sıkı çalıştı. | Open Subtitles | ،رغم كل قدرته الفطرية بوبي فيشر درس بجد اكبر من اي لاعب شطرنج آخر |
Bağışıklık sistemini zayıflatarak iyileşme yeteneğine darbe vurmuş ve organlarına zarar vermeye başlamış. | Open Subtitles | إلى حساسية خطيرة؟ يضعف جهازها المناعي، يمنع قدرتها على الشفاء و تهدئة أجهزتها |
Bizi maymun parmaklıklarına kapatıyor ama hiçbirimiz onu çağıracak dil yeteneğine sahip değiliz. | Open Subtitles | إنها تدفعنا لحانات قردة لكن لا أحد منا لديه مهارة اللغة ليدعوها إليه |
Ama doğal hitabet yeteneğine ve açık sözlü yaklaşımına rağmen seçmenler Milk'in radikal bakış açısını anlayamadılar. | TED | ولكن بالرغم من موهبته في الخطابة وأسلوبه المتفتح، لم يستطع الناخبون استيعاب أهداف ميلك الجوهرية. |
Dosyayı ana bilgisayardan silme yeteneğine kimler sahip? | Open Subtitles | معه المسدس شخص لديه المهارات لحذف الملفات من الكبيموتر |
Seni uzun zamandır tanıyorum, Henry ve her zaman yeteneğine saygı duydum. | Open Subtitles | لقد عرفتك لوقت طويل يا هنري وكنت دوما احترم قدراتك |
Bay Collins, böyle sıradışı ince iltifatlar yapabilme yeteneğine sahip olduğunuz için şanslısınız. | Open Subtitles | يالك من محظوظ,أن تمتلك تلك الموهبة الأستثنائية فى تقديم المديح الرقيق |
Yani buradaki konsept, ... ... nasıl ömrünü uzatabilme yeteneğine sahip olduklarıdır. | TED | اذاً المفهوم هُنا حول ما نعتقده عن مفهوم وجود قابلية اطالة العُمر |
Bu unutulduğun ya da iyi olmadığın anlamına gelmez., ve yeteneğine de hakaret değil. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنك في طيّ النسيان ،أو كنت سيء وليس إساءة للموهبة التي تمتعت بها |