ويكيبيديا

    "yeteneğine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القدرة
        
    • موهبة
        
    • موهبتك
        
    • قدرة
        
    • قدرته
        
    • قدرتها
        
    • مهارة
        
    • موهبته
        
    • المهارات
        
    • قدراتك
        
    • الموهبة
        
    • قابلية
        
    • للموهبة
        
    Çok azımız tamamen ve acımasız olarak dürüst olma yeteneğine sahip. TED قليلون منا لهم القدرة على أن يكونوا صرحاء تماما مع أنفسهم.
    Evet, ne yazık ki, tek dürüst olma... yeteneğine sahip olan kişi sensin. Open Subtitles وأنا صادق مع نفسي للأسف أنت الشخص الوحيد الذي لديه القدرة ليكون صادقاً
    Artık kimin ölümü kiminse yaşamayı hak edip etmediğine karar verme yeteneğine sahipsin. Open Subtitles أنت الآن لديك القدرة على أن تقرّر من يستحقّ .العيشَ ومن لايستحقّ ذلك
    Senin badirelerden kurtulma yeteneğine sahip olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ..أنا أعتقد أن لكى موهبة فى الوصول لما تريدين
    Çünkü sen çok iyi bir yazarsın, Ray. yeteneğine saygı duyuyorum. Open Subtitles لأنك كاتب جيد راي وأنا أحترم موهبتك كثيرا
    Güldü. Okulda görünmez olma yeteneğine sahip bir kız var. Open Subtitles فتاة في حرم الجامعة ولديها قدرة أن تكون غير مرئية
    Gücünü, başkalarını güçlü yapma yeteneğine dayandırıyor. TED فهو يعتمد على قوة قدرته بجعل الآخرين أقوياء
    Toplum tarafından güvenilir, ulusal seçmenleri bilgilendirme ve etkileme yeteneğine sahiptir. Open Subtitles هي ثقة الجمهور مع القدرة على الإبلاغ والتأثير على المحادثات الوطنية.
    Sadece canlılar bu şifreleme ve bilgiyi bu yolla iletme yeteneğine sahiptirler. Open Subtitles فقط الكائنات الحية التي تمتلك القدرة على الترميز ونقل المعلومات بهذه الطريقة.
    Çok az insan bu kadar iyi izini gizleme yeteneğine sahiptir. Open Subtitles نسبة قليلة من الناس يملكون القدرة على تغطية آثارهم بهذا الشكل
    Ama bazı insanlar kendi önyargılarının, kendi aşırı güvenlerinin farkına varma yeteneğine sahiptir. TED لكن بعض الاشخاص الذين لديهم القدرة والوعي بتحيزاتهم , وثقتهم العمياء.
    Bu kendi kendine düzenleme yeteneğine sahip karışık sosyal sisteme bir örnektir ve bu çok derin bir anlayıştır. TED وهذا مثال لنظام اجتماعي معقد له القدرة على التنظيم الذاتي، وهذه نظرة متعمقة لهذا النظام.
    Ancak onlar problem çözme, gözlemleyerek öğrenme ve hatta diğer bazı hayvanlardan bildiğimiz üzere araç kullanma yeteneğine sahiptirler. TED إلا أنّ لديه القدرة على حل الألغاز. والتعلم من خلال الملاحظة واستخدام الأدوات أيضاً، تماما كالحيوانات الأخرى التي نعرفها
    Yangına körükle gitme konusundaki yeteneğine hayran kaldım. Open Subtitles موهبتك للتركيب كارثية انها حقاً موهبة مبهرة
    Ben de sana, "yeteneğine odaklan, diğer her şey kendiliğinden çözülür" demiştim. Open Subtitles وأنا قلت لك "ركزي على موهبتك كل شيئ آخر سيصلح نفسه بنفسه
    Bu iki şeye bağlı: birincisi, arabanın yeteneğine, ve ikincisi de sürücünün yeteneğine. TED حسنا", يتوقف هذا على شيئين: الأول, قدرة السيارة و الثاني هو قدرة السائق
    Bütün doğal yeteneğine karşın, Bobby Fischer yaşamış her oyuncudan daha sıkı çalıştı. Open Subtitles ،رغم كل قدرته الفطرية بوبي فيشر درس بجد اكبر من اي لاعب شطرنج آخر
    Bağışıklık sistemini zayıflatarak iyileşme yeteneğine darbe vurmuş ve organlarına zarar vermeye başlamış. Open Subtitles إلى حساسية خطيرة؟ يضعف جهازها المناعي، يمنع قدرتها على الشفاء و تهدئة أجهزتها
    Bizi maymun parmaklıklarına kapatıyor ama hiçbirimiz onu çağıracak dil yeteneğine sahip değiliz. Open Subtitles إنها تدفعنا لحانات قردة لكن لا أحد منا لديه مهارة اللغة ليدعوها إليه
    Ama doğal hitabet yeteneğine ve açık sözlü yaklaşımına rağmen seçmenler Milk'in radikal bakış açısını anlayamadılar. TED ولكن بالرغم من موهبته في الخطابة وأسلوبه المتفتح، لم يستطع الناخبون استيعاب أهداف ميلك الجوهرية.
    Dosyayı ana bilgisayardan silme yeteneğine kimler sahip? Open Subtitles معه المسدس شخص لديه المهارات لحذف الملفات من الكبيموتر
    Seni uzun zamandır tanıyorum, Henry ve her zaman yeteneğine saygı duydum. Open Subtitles لقد عرفتك لوقت طويل يا هنري وكنت دوما احترم قدراتك
    Bay Collins, böyle sıradışı ince iltifatlar yapabilme yeteneğine sahip olduğunuz için şanslısınız. Open Subtitles يالك من محظوظ,أن تمتلك تلك الموهبة الأستثنائية فى تقديم المديح الرقيق
    Yani buradaki konsept, ... ... nasıl ömrünü uzatabilme yeteneğine sahip olduklarıdır. TED اذاً المفهوم هُنا حول ما نعتقده عن مفهوم وجود قابلية اطالة العُمر
    Bu unutulduğun ya da iyi olmadığın anlamına gelmez., ve yeteneğine de hakaret değil. Open Subtitles هذا لا يعني أنك في طيّ النسيان ،أو كنت سيء وليس إساءة للموهبة التي تمتعت بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد