Bisiklet üzerindeki kızgın çocuk hikâyesinden milyonlarca vardır ve sırf kahramanlarını sevmiyoruz diye veya yetimhaneden alıp eve getirdiğimiz çocuk o değil diye, onların hikâyelerini göz ardı edemeyiz. | TED | هناك مليون طفل مثل طفل الدراجة الغاضب ولا نستطيع تجاهلهم لأنه وببساطة لا نحب أنصارهم أو بسبب أنه ليس الطفل الذي نرغبُ في إحضاره للمنزل معنا من دار الأيتام. |
ve pilot Jeff Cowley. O da Natasha ile tanıştıktan sonra yetimhaneden bir çocuk evlat edindi. | TED | و الطيار جيف كاولي قد عاد بالفعل، و تبنى واحدا من الأطفال الآخرين في دار الأيتام بعد أن قابل نتاشا. |
yetimhaneden beri boğazımdan yumurta geçmemişti. | Open Subtitles | لم أرى بيضه واحده مُنذ أن غادرت دار الأيتام. |
-Nereye gittiğini izle. Altı ay sonra, 14 olacağım ve yetimhaneden ayrılmam gerekecek. | Open Subtitles | بعد 6 أشهر سأصبح في الرابعة عشر ويجب ان أغادر الميتم |
Onu bir yetimhaneden alıp eğitmediğini,.. | Open Subtitles | قولي لي أنك لم تخرجيها من الميتم ودربتيها |
- Hayır efendim, aslına bakarsanız bizler süt kardeşiz. - Evet. Ben yetimhaneden kaçmıştım ve... | Open Subtitles | لا , نحن اخوان فى الرضاعة وأنا هربت من ملجأ الأيتام |
Adanın batısından bir yerden, bir adam ve karısı yetimhaneden bir oğlan almışlar. | Open Subtitles | كيف ان رجلًا وزوجته غرب الجزيرة اخذا صبيًا يتيمًا من الملجأ |
yetimhaneden ayrıldıktan sonra böyle para kazanmış. | Open Subtitles | ومن ذلك كان يرتزق بعدما خرج من دار الأيتام. |
yetimhaneden ayrıldıktan sonra böyle para kazanmış. | Open Subtitles | ومن ذلك كان يرتزق بعدما خرج من دار الأيتام. |
Evim yok. Uzun süre önce yetimhaneden çıktım. | Open Subtitles | ليس لديّ منزل, لقد تركت دار الأيتام منذ فترة طويلة |
yetimhaneden ayrıldım ve orduya girdim. | Open Subtitles | تعلم ، تركت دار الأيتام وكان عليّ الذهاب إلى الجيش |
Babam her zaman her zaman yetimhaneden bir adamın gelip bizi alacağını söylerdi. | Open Subtitles | عندما كان دائماً يقول انه سيحضر رجلاً من دار الأيتام ويأخذنا؟ |
Bir erkekle bir kız kardeş hakkında, yetimhaneden kaçıyorlar. | Open Subtitles | إنه يتحدث عن طفلين، أخ وأخت اللذان يهربا من دار الأيتام. |
Opera'da öğrenci olmak için yetimhaneden kaçtım. | Open Subtitles | هربت من دار الأيتام ليصبح تلميذا في الأوبرا. |
Sonuçta yetimhaneden haberi vardı. Bana da öyle tuzak kurmaya çalıştı. | Open Subtitles | هو يعلم عن الميتم هكذا حاول تلفيق التهم لي |
Neden özellikle yetimhaneden birine ihtiyacı var? | Open Subtitles | لكن لماذا قد يريد شخصا ما من الميتم تحديدا ؟ |
Demek yetimhaneden çocukları böyle seçtiler. | Open Subtitles | هكذا إختاروا الأطفال من الميتم |
Ben bir domuzum, bu boydayım ve yetimhaneden geliyorum ve yüzüm tam buradaki yüz gibi görünüyor. | Open Subtitles | , أنا خنزير , وبهذا الطول , وأنا من ملجأ الأيتام ووجهي يبدو مثل هذا الوجه تماما |
yetimhaneden kalma bir alışkanlık. | Open Subtitles | إنها عادة اكتسبتها في ملجأ الأيتام |
Benimle kalması, yetimhaneden daha iyidir. | Open Subtitles | سيكون أفضل معي , عن ذلك الملجأ |
Yıllardır Nicky bir yetimhaneden diğerine gezip duruyordu. | Open Subtitles | لعدة سنوات، تنقّل "نيكي" من دار أيتام إلى أخرى. |
Küçük kardeşim. Onu yetimhaneden beri görmüyorum. | Open Subtitles | أخت الصغيره لم ارها منذ دار الايتام |
Bolşevik bir yetimhaneden. | Open Subtitles | من ملجأ ايتام بلشفي |