"yol gösterecek" - Traduction Turc en Arabe

• ليرشده
• لترشدك
• تريك الطريق
• يساعد على توجيهنا خلال
• يقودُ
• لتَوجيهي
• للمعطل
• سيرشدك

Onun babasına ihtiyacı var. Ona yol gösterecek babasına ihtiyacı var.
إنّه يحتاج أباه، يحتاج أباه ليرشده للسبيل.

Onun babasına ihtiyacı var. Ona yol gösterecek babasına ihtiyacı var.
إنّه يحتاج أباه يحتاج أباه ليرشده للسبيل

Kubbe yok olduğunda zorluklarla karşılaşacaksın ama kayıtlarım sana yol gösterecek.
ستواجهين تحديات عندما تُزال القبة لكن لديكِ تسجيلاتي لترشدك

- Sen nasıl istersen. - Barınağa ihtiyacın olursa, bu sana yol gösterecek.
اي وقت مناسب لكي اذا اردت الأمان هذه سوف تريك الطريق

Her birimiz yetişkin olduğumuzda, büyük ruh bize yaşamlarımızda yol gösterecek totemimizi gösterir.
عندما يبلغ كل منا سن الرشد الأرواح العظيمة تكشف الينا طوطم الذى يساعد على توجيهنا خلال حياتنا

Topal köre yol gösterecek.
ستجعل منّا كسيحاً {\pos(194,215)}يقودُ أعمى

bana yol gösterecek kimse yoktu... ya da öğretecek kimse.
..أنا ما كَانَعِنْديواحد لتَوجيهي. لا أحد يتَعَلّم مِنْ.

O, Felakette bize yol gösterecek ışık.
انه النور الذي سيقودنا للمعطل

Tanrı göreviniz için yol gösterecek.
سيرشدك الرب لمهمتك

Vadi'nin genç lordu, ona yol gösterecek yeni bir babası olduğu için çok şanslı.
من حسن حظ اللورد الشاب من (فال) أن لديه أباً جديداً ليرشده

Kubbe yok olduğunda zorluklarla karşılaşacaksın ama kayıtlarım sana yol gösterecek.
ستواجهين تحديات عندما تُزال القبة لكن سيكون لديكِ تسجيلاتي لترشدك

Topal köre yol gösterecek.
كسيحٌ يقودُ أعمى

Bana yol gösterecek, peşinden gidebileceğim... bana bir şeyler öğretecek hiç kimse yoktu.
كُلّ شيء تَفكّكَ. ..أنا ما كَانَعِنْديواحد لتَوجيهي.

O, Felakette bize yol gösterecek ışık.
هو النور الذي سيقودنا للمعطل

Bir oğlan genç bir oğlan çocuğu sana yol gösterecek.
فتى... فتىً صغير سيرشدك إليه