| Ancak, yepyeni bir yapı oluşturmak, ne kolay bir yolculuktu, ne de tamamlanmış durumda. | TED | ولكن الآن، تحويل نظام كامل، لم يكن رحلة سهلة، وليس مكتملاً بعد. |
| Fakat hayatımda yaptığım en uzun yolculuktu. | TED | ولكن كانت هذه أطول رحلة خضتها طيلة حياتي بأكملها. |
| Bu yaklaşık dört yıl önceydi, bir yolculuğa çıktım. Dürüst olmak gerekirse çok keyifli bir yolculuktu. | TED | كان هذا قبل أربع سنوات، حينها أنطلقت في رحلة ولأكون صادقاص، كانت رحلة للتحرر. |
| Bu huzurevine koyulduktan beri geçirdiğim en iyi yolculuktu. | Open Subtitles | أفضل رحلة حظيت بها منذ أن وضعوني في تلك الدار اللعينه |
| Senden hoşlandığım için şanslısın. Bu yaptığım en karmaşık yolculuktu. | Open Subtitles | انت محظوظه لانني احبك فهذه اكثر رحله غريبه قمت بها |
| Bu hayata doğru bir yolculuktu. | Open Subtitles | أرض مازال بها عشب وخضرة انها كانت رحلة نحو الحياة |
| Hayır, uyumalısın. Uzun bir yolculuktu, iyi geceler. | Open Subtitles | لا يَجِبُ أَنْ تَنَامَين لقد كانت رحلة طويلة تصبحين على خير |
| Evet, uzun bir yolculuktu ama sonunda vardık. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة طويلة ، لكن قاربنا على الوصول |
| Bütün bunların yanında, seyahatimin en zorlu kısmı gideceğim Ada'ya yaptığım sekiz günlük yolculuktu. | Open Subtitles | اصعب جزء في رحلتي كانت رحلة الثماني يوماً للوصول الى الجزيرة |
| Sevgili George, sevgili Mary. Ne yolculuktu ama. | Open Subtitles | جورج العزيز ماري العزيزة أية رحلة قضيتها |
| Bir yolculuktu. Hurda kamyonetle dört ay. Çok kötüydü. | Open Subtitles | كان ذلك في رحلة دامت أربعة أشهر مع شاحنة القمامة، لقد كان أمراً مروعاً. |
| Kızlar, uzun bir yolculuktu ama neredeyse tamamladınız. | Open Subtitles | فتيات, انها رحلة طويلة لكنكم قاربتم على الوصول |
| Belki öyle yapmalıyım.Ben senin babanım,hastalıklı yaşlı amcan değil, fakat uzun bir yolculuktu. | Open Subtitles | ربمايجبعليّذلك . أنا والدك، ولستعمكالواهنالعجوز، و لكن كانت رحلة طويلة جدا. |
| Ne yolculuktu! | Open Subtitles | تلك كانت رحلة قيادة طويلة. أفهم الآن سبب إستئجاره شقة في المدينة. |
| Ne uzun yolculuktu be. | Open Subtitles | واو, هذه كانت رحلة طويلة أتفعلين هذا كل يوم؟ |
| Karım.. uyuyor.. çok uzunbi yolculuktu | Open Subtitles | زوجتي .. نائمة كانت رحلة طويلة جداً وهي متعبة للغاية |
| Uzun bir yolculuktu ve kendimi biraz bitkin hissediyorum. | Open Subtitles | كانت رحلة شاقة، وأشعر ببعض التعب في ظل هذا الطقس |
| Güzel bir yolculuktu, dostum. Eğlendim. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة لا تُنسى يا رجل، لقد إستمتعت بها. |
| - Çok yorucu bir yolculuktu. - Teşekkürler millet. | Open Subtitles | ـ أنها كانت رحلة طويلة ـ شكراً لكم، يا رفاق |
| Buraya gelmek çok uzun bir yolculuktu. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة طويلة للوصول إلى هذا المكان |
| Bu uzun ve acı verici bir yolculuktu ve hiçbir detayı daha masum bi hale sokmadan anlatacağım. | Open Subtitles | لقد كانت رحله طويله ومريره انا لن اترك اي تفاصيل |