Bu insanları tanıyorum. Uzun zamandır onların peşindeydim. Yolu yarıladık. | Open Subtitles | أنا أعرف هؤلاء الناس ، لقد كنت أتعقبهم لوقت طويل ، لقد قطعنا نصف الطريق هناك |
Devam ediyoruz, beyler. Yolu yarıladık bile, bebeğim. | Open Subtitles | دعونا نذهب يا أولاد لقد قطعنا نصف الطريق |
- Washington'dan Yolu yarıladık. | Open Subtitles | والآن قد قطعنا نصف الطريق للوصول للعاصمة لماذا؟ |
Endişelenme Hugh, Yolu yarıladık. | Open Subtitles | لاتبدو قلقا إلى هذا الحد , يو نحن في منتصف الطريق |
Şehre giden Yolu yarıladık ve araba eşyalarımızla dolu. | Open Subtitles | نحن في منتصف الطريق خارج المدينه, والسياره معبأه. |
Zaten Yolu yarıladık sayılır. | Open Subtitles | نحن في نصف الطريق إلى هناك |
Yolu yarıladık, Sam. | Open Subtitles | (نحن بمنتصف الطريق لمنزلنا (سام |
Nerdeyse Yolu yarıladık. | Open Subtitles | لقد قطعنا نصف الطريق من هناك |
Tamam, Yolu yarıladık. İyi gidiyor. | Open Subtitles | حسنا، قطعنا نصف الطريق |
Yolu yarıladık sanırım. | Open Subtitles | حسناً، لقد قطعنا نصف الطريق |
Yolu yarıladık. | Open Subtitles | لقد قطعنا نصف الطريق |
Yolu yarıladık. | Open Subtitles | قطعنا نصف الطريق |
Yolu yarıladık. En fazla bir saate oradayız. | Open Subtitles | نحن في منتصف الطريق لهناك ساعة أخرى، ربما، حد أقصى |
Yolu yarıladık. En fazla bir saate oradayız. | Open Subtitles | نحن في منتصف الطريق لهناك ساعة أخرى، ربما، حد أقصى |
Evet, ayrıldık. Aslında, Yolu yarıladık bile. | Open Subtitles | أجل، لقد غادرنا، في الحقيقة نحن في منتصف الطريق |
Cue'ye doğru Yolu yarıladık, Salak Samuelson tarafından kenare çekildik. | Open Subtitles | من حفل توديع العزوبية لذلك في منتصف الطريق إلى كيو تم إيقافنا بواسطة ابن صامويل الأحمق |
Zaten Yolu yarıladık sayılır. | Open Subtitles | نحن في نصف الطريق إلى هناك |
Yolu yarıladık, Sam. | Open Subtitles | (نحن بمنتصف الطريق لمنزلنا (سام |