| Nefesini tut, gidecek uzun yolumuz var. | Open Subtitles | توقفى عن التنفس ، أمامنا طريق طويل لنقطعه |
| Hadi, gidecek çok yolumuz var. - Hiç patika göremiyorum. - Patika falan yok. | Open Subtitles | هيا بنا أمامنا طريق طويل لا أرى أي طريق؟ |
| Yani hayır, şu an, bence gidecek daha çok yolumuz var. | TED | لذا أقول لا، ليس الآن، أظن أن لدينا طريق طويل للغاية للمضي فيه. |
| Tabii ki daha çok yolumuz var. | Open Subtitles | بالتأكيد , مازال لدينا طريق طويل لـ نمضي به |
| Bu da 6 günlük yolumuz var anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهذا يعنى تقريباً 6 أيام من السفر. |
| Uzun yolumuz var. Drakula'nın kuzeni gibi görünüyor. | Open Subtitles | اركبوا السيارة ، فمازالت لدينا رحلة طويلة |
| Artık bunu öğrenmek için bir yolumuz var. Karın sayesinde. | Open Subtitles | والآن أصبحت لدينا طريقه لنعرف والشكر لزوجتك |
| Başlayalım hadi. Gidecek çok yolumuz var. | Open Subtitles | لذا، دعانا نبدأ لدينا مسافة كبيرة لنقطعها |
| Aslında bu benim tarzım değil, ama-- Çok fazla ihtimal var. Bizim kasaya giriş ve çıkış yolumuz var. | Open Subtitles | هناك الكثير من المتغيرات، فلدينا طريق للدخول إلى الخزنة والخروج منها |
| Bu teknik ile ilgili kapsamlı bir şekilde çalışılsa da, küresel beton üretimine dâhil edilmeden önce gitmemiz gereken bir yolumuz var. | TED | رغم أنه تم دراسة هذه التقنية بشكل واسع مازال لدينا مشوار طويل قبل دمجها في الإنتاج العالمي للخرسانة. |
| Hadi, gidecek çok yolumuz var. - Hiç patika göremiyorum. - Patika falan yok. | Open Subtitles | هيا بنا أمامنا طريق طويل لا أرى أي طريق؟ |
| Karanlık üstümüze çökecek ve hala gidilecek çok yolumuz var. | Open Subtitles | الليل أصبح قريباً منّا وما زال أمامنا طريق طويل |
| Hâlâ almamız gereken çok yolumuz var ama seçimlere yalnızca beş gün kaldı. | Open Subtitles | ما زال أمامنا طريق طويل لكن خمسة أيام قبل الانتخابات. |
| Hala uzun bir yolumuz var. Muhtemelen oraya kadar taşıyamayacağız. | Open Subtitles | وما يزال أمامنا طريق طويل لا يمكننا أنْ نحمله إلى هناك |
| Travmasını atlatmasına yardım etmede daha uzun bir yolumuz var ama bu olumlu bir adım. | Open Subtitles | حسنا، لا يزال أمامنا طريق طويل لمساعدته في أجتياز صدمته ولكن هذه خطوة إيجابية |
| Hala uzun bir yolumuz var. | Open Subtitles | لازال أمامنا طريق طويل |
| Bugün geldiğimiz noktaya çok uzun bir yolculuk sonunda vardık ama hayatın karmaşıklığını anlamak söz konusu olduğunda daha alacak çok yolumuz var. | Open Subtitles | مضينا في رحلة هائلة حتي نصل إلي ما وصلنا له اليوم.لكن عندما يأتي الأمر لفهم تعقد الحياة،فمازال لدينا طريق طويل لنمشيه |
| Bana tutun. Gidecek uzun bir yolumuz var. | Open Subtitles | تعال، دعنيأساعدك، لدينا طريق طويل كي نقطعه |
| Yürümeye devam et prenses, gidecek çok yolumuz var. | Open Subtitles | تابعي السير يا أميرة لدينا طريق طويل, الآن |
| Bu da 6 günlük yolumuz var anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهذا يعنى تقريباً 6 أيام من السفر. |
| Birkaç günlük zorlu yolumuz var daha. | Open Subtitles | بضعة أيام من السفر الشاق |
| Hadi uyuyalım. Yarın, uçacak çok yolumuz var. | Open Subtitles | دعنا ننام لدينا رحلة طويلة غدا |
| Direnmek için bir yolumuz var. | Open Subtitles | لدينا طريقه للمقاومه |
| Miami'ye gitmek için uzun bir yolumuz var. | Open Subtitles | لدينا مسافة طويلة للعودة إلى ميامي |
| Sezon sonuna kadar çok uzun bir yolumuz var. | Open Subtitles | فلدينا طريق طويل علي نهاية الموسم |