Gidebileceğimiz bir yer biliyorum. Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | اعرف مكاناً يمكننا ان نذهب اليه انه في طريقنا |
Güzel. Bir yer daha var. Sessiz ve Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | جيد لأن هناك مكان اخر إنه هادىء و في طريقنا إلى المنزل |
Arkada Yolumuzun üstünde 3 ya da 4 boş masa vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك ثلاث أو أربع طاولات كانت فارغة في طريقنا إلى هنا. |
Şu gerçeği kabullenmelisin ki, bundan böyle gittiğin her yer bizim Yolumuzun üstünde olacak. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا, لابد ان تعتاد على هذا اى مكان ستذهب اليه, هو فى طريقنا |
Sadece bir dakikalığına. Hem de Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | سيأخذ الامر دقيقة فقط إنه على طريقنا |
- Toplantı evi Yolumuzun üstünde. - Ne tesadüf! | Open Subtitles | اسلك الطريق إلى المخبز يا لها من صدفة |
Wilson Çayırı zaten Yolumuzun üstünde. Durup külleri oraya saçarız. | Open Subtitles | والساحات في طريقنا قد نبعثرها هناك |
Sonra, hiçbir şey Yolumuzun üstünde duramayacak. | Open Subtitles | وبعد ذلك لن يقف أي شيء في طريقنا |
Bilemiyorum. Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | لا أعلم، ربما نتقابل في طريقنا. |
İyi görünüyor ve Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | تبدو جميلة و هي في طريقنا |
- Yolumuzun üstünde. Hoşunuza gidecek. | Open Subtitles | انها في طريقنا وسيعجبك ذلك |
- Çok berbattı. - Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | ـ أنها في وضع سي ـ في طريقنا |
Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | إنه في طريقنا |
Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | في طريقنا |
Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | نحن في طريقنا |
- Bizim Yolumuzun üstünde. - İstemiyorum. | Open Subtitles | ولكنها فى طريقنا لا اريدكما |
Anlaşıldı, Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | علم نحن فى طريقنا |
ve Yolumuzun üstünde. | Open Subtitles | وهي على طريقنا |
- Toplantı evi Yolumuzun üstünde. - Ne tesadüf! | Open Subtitles | اسلك الطريق إلى المخبز يا لها من صدفة |