"yolunu bulmuş" - Traduction Turc en Arabe

    • وجد طريقة
        
    • وجدت طريقة
        
    • وجد طريقه
        
    • وجد وسيلة
        
    • وجدت وسيلة
        
    • عثر على طريقة
        
    • وجدت الطريقة
        
    • وجدوا طريقة
        
    • وجد طريقاً
        
    • اكتشف طريقة
        
    Birileri bu darbeyi sayı yayınına adapte edebilme yolunu bulmuş. Open Subtitles ثمة من وجد طريقة إرفاق هذا النبض مع بثّ الأعداد
    Fantezisini değiştirmemiş. Adetâ onu mükemmelleştirmenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles لم يغير من حلمه ولكنه وجد طريقة ليجعله مثاليا
    Ama oğluna, hâlâ hayatta olduğunu haber vermenin bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles ولكنني اعتقد بأنني وجدت طريقة ما لأخبر ابنك بأنك على قيد الحياة
    Bu gezegenden kurtulmanın bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles ربما أكون قد وجدت طريقة للخروج من هذا الكوكب
    Üstüne kapanan dünyaya içini dökmenin yolunu bulmuş sakat bir çocuk var ve sen gidip onunla kavga etmenin bir yolunu buluyorsun. Open Subtitles .. هناك رجل أعرج وجد طريقه ليتصل بعالم يشعر أنه منعزل عنه
    Bir şekilde kendini Kopyalamanın yolunu bulmuş. Open Subtitles بطريقة ما، وجد وسيلة لنسخ نفسه
    Ama bu şehri bir kez olsun işe yarar hale getirmenin yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles لكنّي ربّما وجدت وسيلة تجعل هذه المدينة مفيدة لمرّة.
    Görünüşe göre ruhsal bir güç oluşturmanın yolunu bulmuş. Open Subtitles ويبدو انها كانت الطريقة لبناء القدرة الروحية لقد عثر على طريقة لتخزين وتوليد الطاقة الروحية
    Kamerayı klinikte gizlemenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles وجد طريقة ما ليخفي ألة التصوير في العيادة
    Sanırım bu hayelet bir kaç dakikalığına, veya en azından onlara istediği şeyi yaptırtacak kadar bir süre, insanların içinde durmanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles يطارده كيف؟ اعتقد انه وجد طريقة للسيطرة على الناس لدقائق قليلة
    Birisi demiri bağlama yolunu bulmuş böylece kasayı iki boyut arasına koyabilmiş. Open Subtitles احدهم وجد طريقة لربط الحديد بحيث يمكن ان يكون بين بعدين
    Burada kalmanın bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles أعتقد أنني قد أكون وجدت طريقة لنبقى هنا مدة أطول
    Görünüşe göre şirket maliyetinin altında silikon çip üretmenin bir yolunu bulmuş ve yıllardır topladıkları bağışları bu işe yatırmışlar. Open Subtitles يبدو ان الشركة وجدت طريقة لتصنيع رقاقات السليكون بتكلفة أقل و كل الأموال التى جمعوها العام الماضى
    Çocuk yardımını ödemenin bir yolunu bulmuş olabilirim diye düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد اني وجدت طريقة لادفع لك لاعالة الطفل
    Şimdilik olan biteni kontrol etme yolunu bulmuş gibi, karısı onunla birlikte, kurtulanlar grubunu kurmuş, askeriyeyi bile ona ihtiyaçları olduğuna ikna etmiş olmalı. Open Subtitles وهو يبدو بأنه وجد طريقه لكي يتدبر أمور كل هذه الأشياء .... لكي يتحكم في الأشياء
    Görünüşe göre, Kevin Murray içeri giriş yolunu bulmuş. Open Subtitles حسناً يبدو أن " كيفن موري " وجد طريقه للدخول
    Bir şekilde kendini kopyalamanın yolunu bulmuş. Open Subtitles بطريقة ما، وجد وسيلة لنسخ نفسه
    - Muhtemelen uydularımızı bozmanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles -غالبا وجد وسيلة لتجنب أقمارنا الاصطناعية
    - Ve tüm ağı çökertmenin bir yolunu bulmuş olabiliriz. Open Subtitles ونحن قد وجدت وسيلة لتحقيق الشبكة بأكملها أسفل.
    Birileri çabuk üretmenin yolunu bulmuş. Open Subtitles يبدو أن أحدهم عثر على طريقة لزيادة الإنتاج.
    Herkesi hizaya sokmaya başladım. En iyi tarafı da, hayatımda ilk kez... kaybetmemenin yolunu bulmuş olmamdı. Open Subtitles لذلك بدأت في ابتزاز الجميع , ولأول ...مرة في حياتي وجدت الطريقة
    Tarayıcıların hassaslığını artırmanın bir yolunu bulmuş olmalılar. Open Subtitles لا بد أنهم وجدوا طريقة لزيادة حساسية المجسات لديهم
    Dostum, ben kolej masraflarını çıkartmak için para kazanmanın bir yolunu bulmuş, bir tıp öğrencisiyim. Open Subtitles الذي وجد طريقاً جريئاً لكسب طريقه داخل الجامعة
    Korktuysa da yenmenin yolunu bulmuş. Open Subtitles إذا شعر به فمؤكد أنه اكتشف طريقة ما ليهزمه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus