Ben en çok bu versiyonu seviyorum, çünkü bazı çocuklar daha büyük, bazıları daha küçük ve bana göre bu tıpkı Goldilocks'un yulaf lapası gibi, tam olması gerektiği gibi. | TED | هذه النسخة المفضلة لدي، لأن بعض الأولاد أكبر وبعضهم أصغر، وبالنسبة لي، هذه مثل المعتدل في العصيدة |
Bu yulaf lapası biraz sert... ama bir şöyle ya da böyle bir şeyler yemelisin. | Open Subtitles | تلك العصيدة سوف تقوى من جسدك ولكن الامر معتمد على الطريقة التى تأكلى بها |
İki ayrı noktaya yiyecek koydular, tabi ki yulaf ve besinle kendi arasında bir bağlantı kurdu. | TED | ثم قاموا بوضع الغذآء عند نقطتين، وجبة شوفان بالطبع فقامت بصنع وصلة .. بين قطعتي الشوفان. |
yulaf ezmesi ve yağın üzerinde bolca tam buğday olsun. | Open Subtitles | دقيق الشوفان وقطعة من محمص قمحي كامل، أكثري من الزبدة. |
Hey, umarım sen ve Kaptan yulaf eğlenirsiniz. Aslında, bir kızla. Ha! | Open Subtitles | (آمل أن تمرح مع كابتن (أوتس - في الواقع, إنّه موعد مع فتاة - مرحباً يا رفاق - مرحباً - |
Bryn'in tırnaklarındaki tozun sonuçları yulaf kepeği, şeker ve butazolidin şey olarakta bilinir... | Open Subtitles | نتائج المسحوق تحت اظافر براين اثار من نخالة الشوفان والسكر وبيوتازون , ايضا معروف ب .. |
# O kadar tatlısın ki sana Bir kâse yulaf ezmesi # | Open Subtitles | أعتقد أنك لطيفـة للغايـة أعطيك صحـون من العصيدة |
# Sana kâselerce yulaf ezmesi Kâselerce dondurma vereceğim # | Open Subtitles | أعطيـك صحـون من العصيدة و أعطيـك صحـون من البوظـة |
Goldilocks yulaf lapasının sıcaklığı hakkında mızmızlanmayıp, yeseydi bize daha çok zaman kazandırırdı. | Open Subtitles | هذه الشقراء وفرت بالتأكيد الكثير من الوقت من الشكوي عن درجة حرارة العصيدة وتتناول فقط هذا الطعام الملعون |
Pirincimiz var, meyveli pançımız kuru üzümlü yulaf ezmesi, bebek. | Open Subtitles | نحن عندنا رزّ، لكمة فاكهة... زبيب شوفان مجروش، طفل رضيع. |
Ben de bir jambonlu omlet alabilir miyim? Biraz daha yulaf ezmesi dostum. Bu defa tabakta tutmaya çalış. | Open Subtitles | شوفان مجروش أكثر وحاولُ إبْقائه على الصحن هذا المرة |
Evet, yulaflı kurabiyelerde yulaf bulunur. | Open Subtitles | نعم، كوكيز شوفان مجروش له شوفان مجروش فيهم. |
Ağzına atmak üzere olduğu yulaf ezmeli üzümlü kurabiyenin kokusunu duyabiliyorsunuz. | TED | ويمكنك شم رائحة الكوكيز المصنوعة من دقيق الشوفان والزبيب والتي هو على وشك إبتلاعها |
Daha ucuz yulaf ezmesi kullanmaya başlamamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نبدأ بإستخدام دقيق الشوفان الأرخص |
Ah! Ahh, üzgünüm, Kaptan yulaf. Umarım sakatlanmazsın. | Open Subtitles | آسفة يا قبطان (أوتس) أتمنى ألا تصبح أعرج |
Hesabınız kapanmış oldu Bayan yulaf, iki yudumluk ve bir dikmelik şişe. | Open Subtitles | هذا كلّ حسابك يا سيّدة (أوتس). جرعتان و رشفة. |
Atın bıyıklarında yulaf kepeği ile karışmış bute buldum. | Open Subtitles | ووجدت بيووت في شعراته مخلوط مع نخالة الشوفان والسكر |
yulaf ezmesi de düzgün ve yeterli beslenme sağlamak için harikadır. | Open Subtitles | اعددت لك الشوفان المجروش ليسهل حركات الأمعاءِ و صحّي و منتظم |
yulaf ununun içinde biraz yatarsan kaşıntın geçer. | Open Subtitles | اجلس بدقيق الشوفان هذا لفترة وستزول الحكة تماماً |
Fendi çantama yulaf ezmesi döktüğü için bağırdım. | Open Subtitles | كنت أصرخ عليها لإلقاءها الشوفان المجروس على حاجياتي |
yulaf ezmesine öylece teşhis koyamazsın. | Open Subtitles | لايمكنكأن تفعلهكذا.. وتشخص ماينقص وجبة الشوفان |
Millet, kurbanın midesinin içeriği... tahıl, çiğ yulaf ve kurutulmuş pekmezden oluşuyor. | Open Subtitles | محتويات معدة الضحيّة الذرة والشوفان ودبس السكر المجفف |
yulaf ezmesi değil, yardım gerekli. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة لشوفان مجروس, نحن بحاجة للمساعدة |
Öğle vakti, evin en büyük kızı yulaf lapası yaparken kendimi kötü hissederek onu izledim. | TED | وقت الغداء شاهدت وانا اشعر بالسقم الفتاة الكبري وهى تطهو الثريد كغداء |
Bana dedi ki: olabilecek en kötü şey... erkeğin, dudaklarını ıslak yulaf kasesine sürüyormuş gibi hissetmesidir. | Open Subtitles | .. أخبرني أن أسوء مايمكن أن يحدث هو أن يشعر الفتى أنه وضع شفتاه في طبق من الشوفان الرطب |
Şu yulaf lapasından biraz deneyin, Müfettiş. | Open Subtitles | تناول بعضاً من تلك العصيده. إنها مضمنونه جيداً للشرطه السريه. |
Ben omlet, o da yulaf lapası alacak. | Open Subtitles | سوف آخذ البيض المقلي وهو سيتناول حبوب الأفطار |