Yurttaş X'in, cinsel açıdan zayıf olduğunu düşünmemiz için sebepler var. | Open Subtitles | هناك سبب يدعونا للتفكير بأن المواطن المجهول ضعيف في قدرته الجنسية |
Yurttaş X, muhtemelen tüm çocukluğu boyunca dışlanıp acı çekmeye eğilimli olmuş. | Open Subtitles | لدى المواطن المجهول على الأغلب توجه لعزل ذاته منذ طفولته |
Ama bu Yurttaş belki diğerlerine nazaran biraz daha fazla eşittir. | Open Subtitles | لكن هذا المواطن قد يكون أكثر تساويا من الجميع |
Fransa'da Yurttaş senatosu için bir kampanya mevcut, İskoçya'da bir başka kampanya ve tabii ki burada, Macaristan'da bu yapılabilir. | TED | هناك حملة لبناء مجلس شيوخ مواطن في فرنسا وحملة أخرى في اسكتلندا، ويمكن، بطبيعة الحال، القيام بها هنا في المجر. |
Yani öldürülenin Warren değil de, karakteri Yurttaş 14 olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | إذاً انت تقول بأن وارن ليس هو الشخص الذي قُتل إنها شخصيته المواطن 14 إنهم غارقون بالوهم إنهم لا يعرفون حتى |
Yani Yurttaş 14 OpalIşıma'yı bu Kötüniyetli'den kurtarmak istiyor. | Open Subtitles | إذاً المواطن 14 يريد ان ينقذ البراقة من الملتوي |
Abigail, senin Warrenla bir ilişkin var mıydı, veya Mavi Balık'ın Yurttaş 14 ile bir ilişkisi var mıydı? | Open Subtitles | يا أبيجلي على علاقة مع وارن جرينجر أو هل كانت مينو الزرقاء على علاقة مع المواطن 14؟ |
'Yurttaş Kane' den çıkıp gidemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الخروج فجأة من فيلم المواطن كين. |
Tüm Kore ailesi bugün Cesur Yurttaş Ödülü aldı. | Open Subtitles | وتسلمت العائلة الكورية بأكملها جائزة المواطن الشجاع اليوم |
Ben Northern Light Kampından Yurttaş Z. California ile ilgili yeni bilgiler var. | Open Subtitles | هنا المواطن "زي" من مخيم ضوء الشمال لدي تحديثات لكم عن حالة كاليفورنيا |
Ben Northern Light Kampından Yurttaş Z. California ile ilgili yeni bilgiler var. | Open Subtitles | هنا المواطن "زي" من مخيم ضوء الشمال لدي تحديثات لكم عن حالة كاليفورنيا |
Şu Yurttaş denen herifle iletişim kurmak için bir yol bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحتاج لإيجاد وسيلةٍ للإتصال بذلك المواطن .. المتأنق |
Ben Yurttaş Z. Tüm frekanslardan yayın yapıyorum. | Open Subtitles | هذا هو المواطن ذي اذاغ على كُلّ الترددات. |
Böylece, Gezegen Avcıları adındaki Yurttaş bilim projesini, insanlar aynı verilere baksın diye başlattık. | TED | و هكذا أطلقنا مشروع علم المواطن الذي يُدعى "بلانيت هانترز" تشمل أشخاصا يفحصون نفس البيانات. |
Yurttaş Kane, gül -- Seyirciler: Gonca. | TED | وردة, المواطن كين ، -- الجمهور : البرعم. |
Orson Welles Yurttaş Kane'i yaptığında sadece 26'sındaydı. | Open Subtitles | أورسن ويليز كان في الـ26 فقط من عمره "عندما أخرج فيلم "المواطن كين |
Orson Welles'in Yurttaş Kane'de yaptığı gibi. | Open Subtitles | تماماً كما فعل أورسن ويليز "في "المواطن كين |
Tahmin ediyoruz ki 20 yıl sonrasında her Yurttaş, vücudu kaplayan bir elektronik alet taşıyacak ve bu aygıt da mutluluk ve cinsel zevk ihtiyacını karşılayacak. | Open Subtitles | يمكننا أن نفترض أن بعد 20 سنة سيضع كل مواطن عليه جهاز كهربائي صغير يثير متعة الجسد |
Anayasaya göre her Yurttaş silah alabilir. | Open Subtitles | المادة الثانية من الدستور تسمح لأي مواطن شريف في هذه البلاد بالحصول على سلاح الآن.. |
Bir öğrenci ve bir Yurttaş olarak bu dersi ırkçı buluyor; hoş görüsüz ve yabancı düşmanı olarak görüyorum. | Open Subtitles | بصفتي مواطن وطالب فأنا أحتجُ على هذا الدرس والعنصرية, و التعصّب. |
Yurttaş Kane'in sonundaki gibi köylüleri yemeleri lazımdı. | Open Subtitles | كان يجب أن يُؤكل القرويون كما في فيلم "سيتيزن كاين". |
Sana hikayeler anlatıyor, değil mi? İyi bir Yurttaş olmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | إنه يخبرك قصصاً إنه يريد أن يصبح مواطناً صالحاً |
Bunu söyleyeceğim için mutluyum; tekrardan Yurttaş bilimciler gelip günü kurtardılar. | TED | يسعدني القول مرة أخرى، أنه قد حضر هواة العلم من المواطنيين وأنقذوا الموقف. |
Yurttaş Hakları Bürosu, çocuklar kayıt yaptırmayınca telefon etti. | Open Subtitles | لقد بدأ مكتب الحقوق المدنية في " روزيفيل " يجري الاتصالات حين لم يؤكدوا مواقعهم |