Doktor Wilson, yuvayı terk etme çalışmalarına başlamam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | دكتور ويلسون، يحثني علي أن أمارس قليلاً من ترك العش |
Antenleriyle koklarlar ve birbiriyle etkileşimde antenlerini kullanırlar, böylece bir karınca anteniyle diğerine dokunduğunda örnek olarak, diğer karıncayla aynı yuvayı paylaşıp paylaşmadığını veya diğer karıncanın hangi görevde bulunduğunu anlayabilir. | TED | يشمون عن طريق قرون الاستشعار، ويتواصلون عن طريق قرون الاستشعار، فعندما تلامس النملة نملةً أخرى بقرونها، تستطيع أن تحدد مثلًا، إذا ما كانت من نفس العش وماهي المهمة التي تقوم بها. |
Dişi kuş yuvayı beklerken erkek tüylerini kabartıp şişinir. | Open Subtitles | الأنثى تحافظ على العش بينما يغادره الذكر و يتباهى بريشه |
Yanımda bu yuvayı bir süredir takip eden biri var. | Open Subtitles | لديّ دَعم... شخص كان يتعقب الوكر منذ فترة. |
yuvayı korumak hem en eski hem de en güçlü içgüdümüzdür. | Open Subtitles | الذود عن العُش هو أقدم وأقوى غرائزنا. |
yuvayı kapattıktan sonra annenin 90 günlük nöbeti başlıyor. | Open Subtitles | عندما يدفن العش فإن الامهات تبقى يقظة لمدة 90 يوما |
Çok geç olmadan Hicks'in o yuvayı bulmasını sağla. | Open Subtitles | أحرصى على أن يجد هيكس العش قبل أن يفوت الأوان |
Çünkü bir tek biz yuvayı bulmak istiyoruz. | Open Subtitles | لأنك الوحيد الذى يريد أن يجد العش مثلى تماما |
Bu yaprak yığınlarının çoğu tuzak işlevi görüyor ana yuvayı korumak amacıyla. | Open Subtitles | الكثير من هذه الأغصان لن تحمل بيضا أبدا لكنها تعمل كأفخاخ وهمية للمساعدة على حماية العش الرئيسي |
Bunun için bir an önce yuvayı bulmalıyız. Yoksa Sunnydale, Trouble Meat Palace'a dönüşecek. | Open Subtitles | إذاً علينا أن نجد العش قبل أن تتحول صانيدال إلي قصر اللحم للمتاعب |
Ben doktoru aramaya gideceğim. Siz de o yuvayı bulun. | Open Subtitles | سأخرج وأبحث عن طبيبنا أنتما الاثنان جدا العش |
Dahası, yüzlerce karınca yuvası içeren bir çayırda içinde kelebek tırtılı barındıran yuvayı bulabiliyor. | Open Subtitles | ما هو أكثر، في مرج به 100 عش نمل، تكون قادرة على إيجاد العش الذي يحتوي يرقة الفراشة |
Artık erkek, yavrularını yuvayı terkedene dek koruyacak. | Open Subtitles | سوف يقوم الأن بحماية الصغار لمدة يومان .حتى يغادروا العش |
Küçük kuşunun yuvayı terketmesini istemiyorsun. | Open Subtitles | لا ترغبين بمشاهدة عصفوك الصغير يغادر العش. |
Çoğu kartal gibi, bu doğal böcek ilacını yuvayı dezenfekte etmek için kullanıyor. | Open Subtitles | العقاب الأسود يستخدم مبيد الحشرات الطبيعى هذا لتطهير العش كما تفعل العديد من العقبان |
Ormanda her zaman kaşılaşırım Yavru kuş yuvayı terketmek ister | Open Subtitles | دائماً أرى هذا في الغابات، عندما يرغب صغير الطيور في مغادرة العش |
Hepsi sonunda yuvayı terk ediyor şanslıysak tabii. | Open Subtitles | حسنًا، عليهم جميعًا مغادرة العش بالنهاية إن كنت محظوظًا |
O yuvayı, onlardan önce bulmalıyım. | Open Subtitles | سأجد الوكر قبل ان يجدوه |
Inşa onun bu yuvayı olsun. | Open Subtitles | أن نُكمل بناء العُش |
yuvayı temizledik. | Open Subtitles | نظّفنَا العُشَّ قُرْب فورت يونيون. |
yuvayı sıcak tutuyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريّش العشّ. |
Tüm yuvayı 8 sene hayatta tuttum. | Open Subtitles | لقد أبقيت وكرًا بأكمله على قيد الحياة لـ 8 سنوات |
Erkekten daha büyük olan dişi çevredeki tüm yuvaları dolaşıp yumurtalarının en iyi korunacağı yuvayı seçmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنها أكبر حجما منه وهي تتفقد جميع الأعشاش في الجوار لكي تختار أحدها .حيث تتلقى بيوضها أفضل رعاية |