"zaman vardı" - Traduction Turc en Arabe

    • هناك وقت
        
    • هناك وقتًا
        
    • كان هناك وقتاً
        
    • أبداً هناك
        
    • الوقت المعتاد
        
    Çok az zaman vardı ve başka bir yolu yok görünüyordu. Open Subtitles كان هناك وقت ضئيل جدا,و,حسنا بدا أنه ليس هناك طرية أخرى
    Yapay zekânın bir şaka olduğu bir zaman vardı. TED أنت تعلم، لقد كان هناك وقت حيث كان الذكاء الاصطناعي مجرد مزحة.
    Son günlerde doktor, ne yer ne de zaman vardı! Open Subtitles فى الفترة الآخيرة أيها الطبيب لم يكن هناك وقت أو مكان أبداً
    zaman vardı. Birileri onu arıyor olsaydı, yeterli zamanları vardı. Open Subtitles كان هناك وقتًا عندما كان يبحث عنها أحدهم.
    O tavsiyeye uyduğum bir zaman vardı Open Subtitles كان هناك وقتاً كنت سآخذ بتلك النصيحة
    Benim için hiçbir zaman vardı. Open Subtitles لم تكن أبداً هناك لأجلي
    Normalden daha az bir zaman vardı, yani yarı önsevişme ve çift vardiya seks. Open Subtitles لذا،لم أحصل على الوقت المعتاد لتهييئه. الذى يعنى اننا أحتجنا مرتين الجنس.
    Sana onunla nasıl temas kurabileceğini söyleyebileceğim bir zaman vardı, ...ama o zaman geride kaldı. Open Subtitles كان هناك وقت متى أنا كان يمكن أن أكون قادر على إخبارك كيف للإتّصال به، لكن ذلك الوقت عبر.
    Bütün bu resimlerin birbirlerine daha yakın ve daha yüksekte konulduğu bir zaman vardı. Open Subtitles كما تعلم كان هناك وقت لجميع هذه اللوحات عندما تم وضعها أعلى وأفرب إلى واحدة اخرى
    Sadece alt ve üst geçitleri kapatacak ve alt-şehri mühürlemeye yetecek kadar zaman vardı. Open Subtitles كان هناك وقت كافي فقط لإغلاق الطرق والجسور قافلين المدينة السفلية
    zaman vardı. Birileri onu arıyor olsaydı, yeterli zamanları vardı. Ama kimse yoktu onu arayan. Open Subtitles .كانت هناك وقت ليبحث عنها أحد .لم يكن يبحث عنها أحد
    'Mayo dışında herşeyi...' '...giymeyi reddettiğim bir zaman vardı.' Open Subtitles كان هناك وقت أرفض ان ارتدي شيء أخر عن بذله السباحه
    Kimsenin bana kafa tutmaya cesaret edemeyeceği bir zaman vardı. Open Subtitles كان هناك وقت لم يكن لدىَ أحد الجرأة ليتخطاني
    Ruhun kışkırtıcılığından seni bağımsız bulduğum bir zaman vardı. Open Subtitles كان هناك وقت وجدت لديك استقلال روح واثارة
    İkimizin de evliliğimizde sadakatsiz olduğumuz bir zaman vardı. Open Subtitles كان هناك وقت عندما كان كلانا غير اوفياء لزواجنا
    Kesin olarak bilebileceğin bir zaman vardı. Open Subtitles كان هناك وقت عندما كنت يمكن أن يعرف على وجه اليقين.
    zaman vardı. Birileri onu arıyor olsaydı, yeterli zamanları vardı. Open Subtitles .كان هناك وقتًا عندما كان يبحث عنها أحدهم
    zaman vardı ama, zaman vardı. Open Subtitles -أنت كنت مجرّد طفلًا صغيرًا . كان هناك وقتًا.
    - zaman vardı, zaman vardı. - Küçücük bir çocuktun daha. zaman vardı ama, zaman vardı. Open Subtitles .كان هناك وقتًا - .أنت كنت مجرّد طفلًا صغيرًا -
    Bilirsin, bir zaman vardı... Open Subtitles أتعرفين؟ كان هناك وقتاً
    Ama benim için hiçbir zaman vardı. Open Subtitles لكنك لم تكن أبداً هناك لأجلي
    Normalden daha az bir zaman vardı, yani yarı önsevişme ve çift vardiya seks. Open Subtitles لذا،لم أحصل على الوقت المعتاد لتهييئه. الذى يعنى اننا أحتجنا مرتين الجنس.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus