Onu öldüren trenin kondüktörüyle, zehirlediği kondüktör aynı kişiymiş. | Open Subtitles | سائق القطار الذي دهسها، هو نفسه الذي تم تسميمه |
Sanırım Adam Ewing kadar çaresizim, kendisini neyin beklediğinden bihaber ve arkadaşının onu zehirlediği gerçeğini göremeyecek kadar kör. | Open Subtitles | ،(لابُد أنني ميؤوس مني كـ(آدم إونج ،غير مبالٍ بالأكاذيب التي لا توصف .أعمى عن حقيقة صديقه الذي يُحاول تسميمه |
Adına işlem yaptığınız şirket binlerce insanı zehirlediği için siz kâr edebildiniz. | Open Subtitles | والشركة التي كنت تضارب لها تسمّم الآلاف من الناس كيّ تتمكّن من زيادة ربحك |
İnsanları da zehirlediği anlamına gelmez bu. Katil olduğuna niye bu kadar inanıyorsun? | Open Subtitles | ولا يعني ذلك أنّها تسمّم الناس، لمَ أنتَ مقتنع جدًّا بأنّها لا تزال قاتلة؟ |