Lisedeyken bir kız tanırdım zekiydi ama pek bir olayı yoktu. | Open Subtitles | عرفت تلك الفتاة من الثانوية ذكية بما يكفى لكنها لم تحضر من شئ |
Öldürülen kız zekiydi, güzeldi ve iyi bir aileden geliyordu... bunun için birinin ölmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | الفتاة التي قُتلت كان ذكية و جميلة كما انها كانت من عائلة مرموقة كان لابد أن يموت شخص من اجل هذا |
zekiydi, iyi bir atletti, popülerdi, ve en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان ذكياً, رياضياً بارعاً معروف, وقد كان أعز أصدقائى حسناً؟ |
Eleman zekiydi, tecrübeliydi profesyoneldi. Kisacasi harikaydi. | Open Subtitles | هذا الرجل كان ذكياً و محترفاً و راقياً رائع جداً |
zekiydi, komikti ve yakışıklıydı. Sesi de fena değildi, bir de doktor olacaktı. | Open Subtitles | إنه ذكي, مرح و وسيم صوته عذب, و كان سيصبح طبيباً |
Biri diğerinden çok daha zekiydi ama ikisi de hep A alırdı. | Open Subtitles | إحداهما أذكى من الأخرى، لكنهما ينجحان معاً بتفوق دائماً |
Her şeyi yapabilecek kadar zekiydi ama benim seçtiğim yoldan gitmeyecek kadar akıllı olamadı. | Open Subtitles | ذكي كفاية لفعل أي شيء لكن ليس ذكيا كفاية ليتجنب الطريق الذي سلكته |
Oysa elde edilen sonuca bakıldığında büyük usta seviyesindeki satranç oyunlarında Deep Blue zekiydi. | TED | بالرغم من تعريف الناتج، مستوى سادة الشطرنج، كان ديب بلو ذكيًا. |
Çok zekiydi. Sonra değildi. | Open Subtitles | لقد كانت ذكيّة جدًّا، ثم لم تكن كذلك.. |
Kafadan uydurdum o da oyunu devam ettirecek kadar zekiydi. | Open Subtitles | لقد إختلقت ذلك, و كانت ذكية بما يكفي للعب هذا الدور |
Kız gerçekten çok zekiydi ama bir türlü sınavlara giremiyordu işte. | Open Subtitles | أتعلمون, تلك الفتاة كانت ذكية بحق ولكنها لم تستطع خوض ذلك الاختبار |
Zekâsını annesinden almış. Benden boşanacak kadar zekiydi o da. | Open Subtitles | أمه كانت ذكية جداً ذكية بطبيعة الحال لتهجرني |
Eleman zekiydi, tecrubeliydi profesyoneldi. Kisacasi harikaydi. | Open Subtitles | هذا الرجل كان ذكياً و محترفاً و راقياً رائع جداً |
zekiydi, iyi bir atletti, popülerdi, ve en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان ذكياً, رياضياً بارعاً معروف, وقد كان أعز أصدقائى |
Chavez'in olayında faklı olan, yeteri kadar zekiydi ve insanlar arkasında sağlam duruyorlardı bu şeklide üstesinden geldiler. | Open Subtitles | ما عدا في حالة شافيز ، لقد كان ذكياً كفاية , و كان الناس يؤيدونه بقوة حتى أنّه تخطى الأمر. |
Tanrım. Herif pisliğin tekiydi ama gerçekten zekiydi. | Open Subtitles | يا الله، هادا كان حقير جدا بس بنفس الوقت ذكي |
Federov, böyle bir operasyonun altından kalkamayacağını anlayacak kadar zekiydi. | Open Subtitles | لا. كان فيدوروف ذكي بما فيه الكفاية ليعلم انه لا يمكن التعامل مع عملية كهذه |
Aşırı ironik bir rol değişimi olarak bu sefer annem benden daha zekiydi. | Open Subtitles | على نحوٍ هزليّ جدًّا ومعكوس كانت أمّي أذكى منّي. |
Benden zekiydi ve bana bir seçenek sundu... | Open Subtitles | وقد كان أذكى مني وأعطاني خيارا |
Şu ana dek polis gelmeden kaçacak kadar zekiydi. | Open Subtitles | لكن لغاية الان كان ذكيا كفاية ليهرب قبل وصول الشرطة |
Martin, gerçekten çok zekiydi. | Open Subtitles | كان ذكيًا في الواقع جعلني أعمل بسرية... |
Evet, ve senin aynı Jessie gibi olduğuna karar vermiştik çünkü çok zekiydi ve hırslıydı, değil mi? | Open Subtitles | (نعم ، وقررّنا أنّكِ مثل (جيسي لأنّها ذكيّة وطموحة ، صحيح ؟ |
Çok zekiydi fakat kendi kurallarına göre yaşıyordu. | Open Subtitles | لقد كان عبقرياً لكنّه عاش في كون أخلاقي خاص به. |
O, çok iyi, neşeli ve zekiydi. Övülmesi gerekirdi. | Open Subtitles | كان طيب جداً و لامع ومرح يجب أن يمدح |
Hiç çekici olmayan bir çekilde beceriksiz ve zekiydi. | Open Subtitles | أنه صعبُ المراس كلياً وذكي على الأقل بطريقة جذّابة. |
Cin gibi zekiydi, Theresa. Onu kızım gibi severdim. | Open Subtitles | ذكيةٌ جداً، هي (تيريسا) أحببتها وكأنها ابنتي |