"zengini" - Traduction Turc en Arabe

    • غنية
        
    • الأغنياء
        
    • ثري
        
    • لثروة
        
    • غنى
        
    • الغنى
        
    • الغني
        
    • الأغنى
        
    • أغنى
        
    Onlar, büyük bir tabak dolusu makarna yedikten sonra kendimizi sakin ve protein zengini bir yemekten sonra canlı hissetmemizin nedenlerinden biri. TED إنها أحد الأسباب التي قد تجعلك تشعر بالراحة بعد تناول طبق كبيرمن المعكرونة، أو باليقظة بعد وجبة غنية بالبروتين.
    Topluluklar olarak, şehirler olarak, ister su zengini ya da fakiri olsunlar, ister enerji zengini yahut fakiri olsunlar. TED كمجتمعات،كمدن، فهي إما أن تكون غنية بالمياه أو فقيرة بالمياه، غنية بالطاقة أو فقيرة بالطاقة،
    Siz, bu ormanın özgür insanları, yalnızca fakire vermek için zengini soymaya yemin edin. Open Subtitles بأنكم , أحرار هذه الغابة نقسم بسلب الأغنياء فقط لنعطي للفقراء
    Sizin gibi bir zengini düşününce, ölümü oldukça para kazandırdı, değil mi? Open Subtitles بالنسبة لرجل ثري مثلك فموتها وفّرَ عليكَ الكثير من النقود , أليس كذلك ؟
    O Oh Henry'nin mirasçısı! Çikolata zengini. Yapamam. Open Subtitles إنها الوريثة لثروة لوح الشوكولاتة "أُوه هنري"
    Ada hayvan hayatı açısından da en zengini gerçekten de bazı göz alıcı sakinleri vardır Open Subtitles و الجزيرة الأكثر غنى بالحياة الحيوانية بوجود بعض الحيوانات التي فعلاً تخطف الأبصار
    Ben zengin de oldum, fakir de. Ve her zaman zengini fakire tercih ederim. Open Subtitles كنت غنياً و كنت فقيراً و سأختار الغنى في كل مرة
    Fakiri, zengini, kadını, erkeği böyle düşünüyor. TED وهذا بنطبقُ على الغني والفقير، والرجال والنساء.
    Oranın en zengini. Open Subtitles - إنه الشخص الأغنى هناك. - سوف يشتريهم منك.
    Her şey bittiği zaman da, şehrin en zengini onlar olur. Open Subtitles مع الوقت يملكون كل شيء, هم أغنى رجال المدينة.
    İkisi de petrol zengini bir ülke, sanki onlar yerden para fışkırtan bir deliğe sahiplermiş gibi. TED كلا الدولتان غنية بالنفط، يبدو الأمر مثل نقود مندفعة للخارج من حفرة في الأرض.
    Biyomürekkebin büyük bir kısmı hidrojel denen su zengini moleküllerden oluşur. TED إن هذه الأحبار الحيوية عبارة عن جزيئات غنية بالمـاء تُدعى جزيئات الهيدروجِل.
    Ona bal küpü diyorlar. Her üye sürekli olarak şehirdeki nakit zengini ticaret grupları tarafından lobi baskısı altında tutulur. Open Subtitles يمارَس الضغط بإستمرار على كل عضو منها من قبل كل مجموعة تجارية غنية في المدينة
    Fakat menüdeki ilk yemek yeşillik değil, israf edilemeyecek derecede besleyici ve de protein zengini olan yumurta kapsüllerinin kabuklarıdır. Open Subtitles ولكن الوجبة الأولة في القائمة ليس الخضار, ولكنغلافبيضتها, غنية بالبروتين و مواد مغذية لا يجب أن تهمل.
    Öncelikle beslenmemiz kalori zengini ve besin fakiri. Open Subtitles حسناً، في البداية، الأنماط الغذائية غنية بالسعرات الحرارية و فقيرة بالمغذّيات.
    Stillson fakir ve zengini ikisinide temsil ediyor. Open Subtitles ستيلسون يمثل الآن كلا من الفقراء و الأغنياء
    Liderlerimizin kalplerini ve beyinlerini aldılar. zengini ve güçlüyü yanlarına aldılar. Open Subtitles لقد سلبوا قلوب وعقول قادتنا لقد جنّدوا الأغنياء وذوي السلطة
    Fakirle zengini ayıran bir kıtayı bölen çizgiden daha büyük tırmanması zor büyük bir çit var. Open Subtitles هناك سور كبير يفصل الأغنياء والفقراء, أكبر من ذلك الذي يقسم الأراضي وأصعب بكثير في تسلقه.
    93 yaşında bir gayrimenkul zengini. Open Subtitles يبلغ من العمر 93 سنة, ثري ومطوّر للعقار
    Ve ayrıca Oh Henry'nin mirasçısı! Çikolata zengini. Open Subtitles وهي الوريثة لثروة لوح الشوكولاتة "أُوه هنري"
    Zengin Euro-endüstricisi. Eski-para zengini. Open Subtitles إنة صناعى أوربى غنى غنى قديم
    Ben zengin de oldum, fakir de. Ve her zaman zengini fakire tercih ederim. Open Subtitles كنت غنياً و كنت فقيراً و سأختار الغنى في كل مرة
    Ayrılıkçı gemiler Senatör Bail Organa ve onun yardım çabasını engellemek için kaynak zengini Christophsis gezegenini abluka altına almakta. Open Subtitles سفن الانفصاليين تصد مصادر الكوكب الغني كرستوفسيس تعيق السيناتور بايل اورجانا وجهوده للنجدة
    Bazen, istediğiniz müşteri en zengini ya da en genci değildir, ya da en çok ortak noktanızın olduğu. Open Subtitles أحياناً، لا ترغبين في الزبون" "الأصغر أو الأغنى "أو من لديكِ قواسم مشتركة معه"
    Duyduk ki Amerika'nın dördüncü en zengini de sizin partideymiş. Open Subtitles إتضحَ بأنَ أغنى رابع رجل في أمريكا موجود في حفلتُكِ الصغيرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus