Bu pek de zor değildir fakat bu yeni vücutta hayatta kalmak için virüsün, bağışıklık sistemi tarafından yakalanıp yok edilmeden önce başarılı bir enfeksiyon oluşturması gerekir. | TED | هذا ليس صعباً للغاية، لكن ليبقى على قيد الحياة في هذا الجسد الجديد، لابد أن يحقق الفيروس عدوى ناجحة قبل أن يُكتشَف ويُقضَى عليه بواسطة استجابة مناعية. |
Burada bu kadar fakir insan varken bu iş zor değildir. | Open Subtitles | ذلك ليس صعباً مع جميع هؤلاء الناس الضعفاء هنا . . |
Bu da zor değildir. | Open Subtitles | . و الذى لم يكن صعبا أيضا |
Belki dün gece olanlardan sonra inanması o kadar da zor değildir. | Open Subtitles | ربمّا بسبب ما حدث الليلة الماضية ليس من الصعب جدا ً التصديق |
Şimdi, 150 milyon km. uzakta olmasına rağmen güneşin resmini çekmek zor değildir. | Open Subtitles | الآن ، انه ليس صعب للغاية إلتقاط صورة للشمس على الرغم من انها تبعد 93 مليون ميل |
zor değildir. Önce çavuşa adamları direklere bağlamasında yardımcı olursun.. | Open Subtitles | الامر ليس صعبا في البداية تساعد على ربط الرجال إلى القوائم |
Affetmek zor değildir. | Open Subtitles | الغفران.. ليس بالأمر الصعب.. |
Mağarada yaşayıp, hayvanları avlıyorsan, hayatını basitleştirmek zor değildir. | Open Subtitles | إن كنت تعيش في كهف آكل القراص، إنه ليس صعباً للحفاظ على حياة بسيطة. |
Hapishaneye gitmek ülkemizde zor değildir. | Open Subtitles | الذهاب إلى السجن ليس صعباً في بلدنا. |
zor değildir. İmkansızdır! | Open Subtitles | ليس صعباً فقط, إنه مستحيل |
Belki o kadar da zor değildir. | Open Subtitles | ربما ليس صعباً جداً |
Bu çevredeki tek evi bulmak çok da zor değildir herhalde. | Open Subtitles | سوف نمشي لأميال والطريق مليء بالمعالم ليس من الصعب التعرف عليها |
Evlilik belgesini bulmak o kadar zor değildir. | Open Subtitles | شهادة الزواج، ليس من الصعب جداً العثور عليها |
Psikopat katilleri yakalamak zor değildir çünkü saklanmaya çalışmazlar. | Open Subtitles | عادة القتلة الذهانيين ليس من الصعب الإمساك بهم لأنهم لا يُحاولونَ الإختِفاء. |
Acıtır fakat zor değildir. | Open Subtitles | إنه مؤلم ولكنه ليس صعب |
Şeytana inanmak zor değildir. | Open Subtitles | ليس صعب ان تؤمن بالشيطان |
Birinin görevini yapmak hiçte zor değildir, Yüzbaşı. | Open Subtitles | ليس صعبا أبدًا عمل الانسان لواجبه, كابتن |
Biri için işini yapması hiç zor değildir Kaptan. | Open Subtitles | ليس صعبا أبدًا عمل الانسان لواجبه, كابتن |
Motor bloğuna delik açmak, aslında hiç de zor değildir. | Open Subtitles | اختراق كتلة موتور السيارة ليس صعبا إن كنت تعرف ما تفعل |
Pas vermek, o kadar da zor değildir. | Open Subtitles | تمرير الكرة ليس بالأمر الصعب |