"إلينا" - Translation from Arabic to Turkish

• bizi
• Elena
• bizimle
• bizim
• buraya
• aramıza
• bize
• halimize
• için
• bizden
• üzerimize
• de

Bu çocuğu da al... Gökyüzünden yüzümüze bak, bizi esirge..
خذ هذه الطفلة ، لتنظر إلينا بعين العطف مرة أخرى

Sen, cesaretin ve fedakarlığın bizi yine birleştirdin ve yeniledin...
وقد أعادت شجاعتكما وتضحيتكما إلينا وحدتنا وأعادت القوة الحقيقية للبلورة

Aslında üvey baban Elena'ya hiç tecavüz etmedi, değil mi?
في الحقيقة، زوج أمّكَ لم يغتصبَ إلينا ابدا، أليس كذلك؟

Dinle, lütfen Elena, seni zorlamak zorunda bırakma, işlerin böyle başlamasını istemiyorum.
أنظري,من فضلكِ يا إلينا لاترغميني على إجباركِ. فلا اريد البدء بأشياء كهذه

İnsanları aya gönderiyoruz, bizimle konuşabilen ya da radyo kanallarını sadece sevdiğimiz müzikleri çalması için düzenleyebilen telefonlar yapıyoruz.
نُرسل أناسًا إلى القمر أونجعل هواتفنا تتحدث إلينا أو نخصص محطات إذاعية تستطيع أن تعزف الموسيقى التي نحبها فقط

Ben sıkıcı olan şeylerden hoşlanırım. bizim için kolay para.
جيد ، انا احب الملل و المال يأتي بسرعه إلينا

Tamam mı? Babanın bizi sevdiğinden ve geri geleceğinden emin değilim.
لا أعلم إن كان والدك يحبنا أو يريد أن يعود إلينا

Herkes kostüm giyiyor olacak, bu yüzden bizi fark etmezler.
سيرتدي الناس أزياء تنكرية في كل مكان ولن ينتبهوا إلينا

Bu şeyler bizi yakalamadan önce yardım gönderin. Lütfen acele edin.
قم بإرسال مساعدة قبل أن تصل تلك الأشياء إلينا أرجوك بسرعة

Elena Saint-Tropez'de deniz kıyısında bir klübe dans etmeye gitmişti.
ذَهبتْ إلينا إلى رقص في سُرادق ساحلي في القدّيسِ Tropez.

Elena ile karanlık yerlerde buluşmaya bayılıyordu bu şekilde birbirlerinin yüzünü görmek zorunda kalmadan ...varlıklarına elleri ile haberdar olabiliyorlardı.
حَبَّ مُقَابَلَة إلينا في الأماكنِ المُظلمةِ لكي قبل هم يُمْكِنُ أَنْ شاهدْ وجهَ بعضهم البعضِ، أيديهم أدركتْ حضورِ بعضهم البعضِ،

Elena bazen acaba bu gerçek mi diye kuşku duyuyordu.
تَسائلَ إلينا أحياناً إذا هو كَانَ حقيقيَ

bizimle konuşan, hatta günümüzde bize bağıran bir resim bu.
وهي لوحة تتحدث إلينا أو بالأحرى تصرخ في وجوهنا اليوم.

Bunu bizimle konuşmanız takdire değer, ama yapabileceğimiz bir şey yok.
نحن نقدر مجيئك إلينا للتحدث ولكن لا يسعنا فعل شىء لك

Sanatçılar bizimle tanıdık, fakat bir o kadar da uzak bir evrenden sesleniyor.
تبدو لوحات الكهف كما لو أنها تتحدث إلينا من الكون المألوف بعيد المنال

O bilgi bankasındaki istihbarat bizim için hâlâ çok değerli olabilir!
المعلومات في ذلك التقرير الرسمي قد تكون مهمّة جدًّا بالنسبة إلينا

bizim birlikte olmamızla ilgili şikayet edip durdun ve şimdi birlikte değiliz ve bu konuda da şikayet edecek yolu buluyorsun.
.. أنتِ تسيئين إلينا لأننا مع بعض .. و الآن نحن لسنا كذلك و أنتِ تجدين طريقاً لـ تسيئين حول هذا

Bir iki gün sürünecekler, tekrar düşünecekler sonra da bizim şartlarımıza uyacaklar.
سيمضون يوم أو اثنين في إعادة التقييم ثم سيعودون إلينا على شروطنا

Karşı tarafın avukatının da bu gece buraya gelmiş olması beni mutlu etti.
أنا سعيد أن محامي الخصم قد وجد أنه مناسب أن ينضم إلينا الليلة

Babanızın da aramıza katılmasını isterseniz doldurmanız gereken formlar da var.
ثمّة بعض الاستئمارات لتملأها في حال كنتَ مهتمًّا بانضمام والدكَ إلينا

Dünyadan yansıyan ışığın bir kısmı deliğe düşer, fakat bir kısmı da mercek etrafından dönerek bize tekrar ulaşır.
إن الضوء القادم من الأرض، يسقط بعضه في الثقب الأسود، لكن يرجع إلينا البعض بعد إلتفافه حول الثقب الأسود.

Başta zordu, ama simdiki halimize bak!
أعلم باأنه كان صعباً بالبداية لكن أنظري إلينا الآن

Çalışanları gelip bizden yeni oyunun geliştirilmesi için gereken sermayeyle ilgili detaylarını aldılar.
موظفينه جاءوا إلينا وأصبح فهم شامل علي الرأسمال الذي بحاجة لتطوير اللعبة الجديدة

Hiçbir zaman mağara ağzına dikkatleri üzerimize çekecek birşey koyma.
لا تضع أبداً شيئا قرب فم المغارة لتجذب الإنتباه إلينا

Umarım bize iyilik yapıp gidip de buradan çıkmak için o düğmeye basmıştır.
أتمني أن يسدي إلينا خدمة ويرحل من هنا ويضغط على الزر ويغادر المكان