"الصامت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sessiz
        
    • sessize
        
    • dilsiz
        
    • gizli
        
    • suskun
        
    • sessizlik
        
    • sessizde
        
    • Sesi
        
    • sesini
        
    • Keep
        
    • fthkrkmz
        
    Efendim, bu Sessiz pervane sistemi... kolaylıkla başka bir şeyle karıştırılabilir-- Open Subtitles سيدي, إن ذلك المحرك الصامت قد يخطئ فهمه بأي شيء أخر
    Resepsiyonist Sessiz alarma bastı, ve biz de tarayıcımızla alarmı aldık. Open Subtitles قام الموظف هنا بضغط زر الإنذار الصامت وقمنا بالتقاطه عبر أجهزتنا,
    Herhangi bir şey olursa telsizle bildir. Bunun haricinde Sessiz kalıyoruz. Open Subtitles إذا حدث أي شيء هاتفني لاسلكياً ما عدا ذلك نلتزم الصامت
    Peki, ama beni hatta beklet ve sakın sessize alayım deme. Open Subtitles حسناً , أتركني على الخط ولا تضعه على الصامت
    Tekrar ediyorum. Sessiz yürütme. Bir sonraki emre kadar OSB'de kalın. Open Subtitles اكرر الابحار الصامت استمروا علي 0 سبيك برافو حتي اشعار اخر
    Kronik ses kısıklığı Sessiz tiroidit olgusu adı verilen bir rahatsızlığın belirtisidir. Open Subtitles صوت أجش بشكل مزمن هو عارض لحالة تسمى لمرض الغدة الدرقية الصامت
    Deniz kenarında harika yeri olan Sessiz ortak sen misin? Open Subtitles الشريك الصامت الذي يمتلك ذلك المكان المائي هو أنت ؟
    AD: Ve o pencerenin dışından kaydedilen Sessiz videodan kurtarmayı başardığımız ses şöyle. TED وهذا ما أمكننا إستعادته من الفيديو الصامت الذي صورناه من الخارج من خلف تلك النافذة
    Kişiliğim, görünürde Sessiz olan bir vücut içine gömülmüştü, güpegündüz bir koza içine gizlenmiş canlı bir zihin... TED شخصيتي كانت مدفونه داخل مايبدو الجسد الصامت ، عقل نابض بالحياة مخبأ داخل شرنقة على مرأى من الجميع.
    En baştaki "sualtındaki Sessiz dünya" fikrine geri dönelim. TED فلنعد إلى فكرة العالم الصامت تحت الماء.
    Gittiğim yerlerde Sessiz sakin kendiliğinden yerleşmiş dizaynlar buluyorum. TED إذاً، هناك نوع من التصميم الصامت أراه في الأماكن التي أذهب إليها
    Sessiz ve steril asansörleri kullanmaya alışmış insanlar için bir anlık bir sürprizdir. TED فبالنسبة لأولئك الذين اعتادوا على استخدام المصعد الصامت والمعقم، فهذه لحظة مفاجأة.
    Yani en iyi mimarinin Sessiz olduğu fikri benim hiçbir zaman ilgimi çekmedi. TED مرة أخرى وهكذا ، وأعتقد أن الفكرة القائلة بأن أفضل تصميم معماري هو الصامت لم ترق لي أبدا.
    Şimdi, ilginç olan şu, o Sessiz videoyu çalıştırdığınızda, hala reklamlar çıkıyor. TED الآن، والمثير للاهتمام، لا زالوا يبيعون إعلانات لتلك الموسيقى، إذا لعبت الفيديو الصامت.
    Bu film, " Altına Hücum " Sessiz filminin müzikli ve ilave diyaloglu uyarlamasıdır.. Open Subtitles هذه نسخة معدلة من الفيلم الصامت تم اضافة الموسيقي والتعليق الصوتي
    Buzlu kuzeyin, Sessiz ve meçhul bu yerine, yalnız ve gözüpek bir altın arayıcısı erişti. Open Subtitles بعيدا نحو الشمال المتجمّد في أعماق المجهول الصامت جاء منقّب وحيد شجاع
    Ayrıca pek çoğu, genel kanının aksine güçlü ya da Sessiz tipler değildir. Open Subtitles والكثير منهم ليس النوع القوي الصامت المتصور في العموم
    Kimseyle konuşmuyorsun. Telefonunu asla sessize almazsın. Open Subtitles انت لاتتحدث مع احد انت لاتضع جهازك وضعية الصامت
    Ve karısı o dilsiz çocuğa hamileyken onu terk etti. Open Subtitles هجر زوجته عندما كانت حامل بذلك الصامت الصغير
    Bu susturucu gizli silah sayesinde az tanınan Satoh altın madalya kazandı. TED وبفضل هذا السلاح الصامت السري، حاز ساتوا غير المعروف على ميدالية ذهبية.
    Kararı o veriyor, yani o suskun kişi. Open Subtitles الذي يجري معك فعلياً المقابلة هذا الشخص الصامت هو من في يده القرار
    Bak dövme konusunda bana kızgın olduğunu filan biliyorum ama bu sessizlik biraz çocukça. Open Subtitles أنظر أعلم بأنك غاضب مني بسبب الوشم وكل شيء لكن هذا التعامل الصامت غير ناضج قليلاً
    İçecek masasında Kyle duruyor, ...bu da jazz dinlerken sessizde futbol maçı izleyen Tim. Open Subtitles وهذا تيم والذي يشاهد كرة القدم على الصامت بينما يستمع لموسيقى الجاز
    Barsakların fazla Sesi çıkmaz, daha çok hisleri vardır onların. TED انها الصوت الصامت الذي يؤثر على المشاعر
    Bazen televizyonun sesini kapatıp benimleymiş gibi yapıyorum. Open Subtitles أحياناً أضع التلفاز على الوضع الصامت لأتظاهر أنها مازالت معي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more