"ربح" - Translation from Arabic to Turkish

• kazandı
• kazanmak
• kâr
• kazandığını
• kar
• kazanmış
• kazanmıştı
• kazanç
• para
• kazanıyor
• kazanan
• kazandığı
• kazandım
• kazanmaya
• kazanır

Selam, neler oluyor? Tahmin edin bu gece pokerden kim 9 dolar kazandı?
مرحبا ، كيف الحال ، خمنوا من ربح تسعه دولارات في البوكر الليله

Bu çocuk bu fotoğraftaki güç sayesinde dört yıllık bir burs kazandı.
ذلك الصبي ربح منحة لاربع سنوات بقوة تلك الصورة

4 Temmuz bayramında 10 bin papel kazanmak ister misin?
ما رأيك بقضاء أسبوع العطله و ربح 10 آلاف دولار؟

Bu sayede ilk defa açık denizlerde avlanmanın kâr haritasını çıkarabildik.
لذا ولأول مرة، تمكنا من حساب ربح الصيد في أعالي البحار.

Morrison'un senden 20 bin kazandığını ve gitmek istediğini öğrendik.
لقد عرفنا ان موريسون ربح منك حوالى 2000 دولارا وكان يريد الرحيل

- Ve otu satın almayıp, çaldığımız için, kazandığımız net kar oluyor.
وبسبب أننا كنا سارقين الحاشيش ولم نشتريه,كان كل ما جمعناه هو ربح

15,000$ nakit para kazanmış ve büyüdüğü... ...evi satın almıştı.
ربح 000 15 دولار نقدا واشترى البيت التي كبرت فيه.

Cesur bir askerdi, gümüş savaş brövesi kazanmıştı.
لقد كان جنديا شجاعا, وقد ربح الميدالية الفضية فى الحرب

Ama partisi Gezi eylemlerinden sonra bir yıl içinde yapılan iki büyük seçimi açık ara kazandı.
ولكن حزبه قد ربح عمليتين انتخابيتين أساسيتين بعد سنة من مظاهرات جيزى وبفروق مريحة.

Bu yıl o seçim kampanyasının tozunu üzerinden silkeledi ve o koltuk için tekrar yarıştı ve bu kez 12 oy farkla kazandı.
هذه السنة نفض غبار الهزيمة عن حملته وترشح مرة أخرى لذلك المقعد وهذه المرة ربح بفارق 12 صوت.

Ben Paul savaşı kazandı diyorum, çünkü Paul'a bir kez para verilmedi, başlangıç sermayesinin 20 katı para ödendi.
وأنا سأقول بأنه ربح الحرب، لأنه لم يسترجع استثماره مرة واحدة، بل 20 مرة.

Mini satrancı Tillotson kardeş kazandı. Fotoğraf isteği. Dosya izler.
الاخ تيلتسون ربح دورة الشطرنج المصغر اطلب الصور,والملف الملحق

Mini satrancı Tillotson kardeş kazandı. Fotoğraf isteği.
الاخ تيلتسون ربح دورة الشطرنج المصغر اطلب الصور,والملف الملحق

Kent Brockman piyangodan para kazandı diye senede 500.000 dolar kazandığı işini bırakacak adamlardan değildir.
لست من الرجال الذين يتركون وظيفة بنصف مليون دولار سنوياً، لمجرد أني ربح اليانصيب. أنا اعلامي.

Arkadaş mı istiyorsunuz, yoksa kazanmak mı?
هلتريدأن نكونأصدقاء.. تشارلي.. أم تبحث عن ربح ؟

Donmuş portakal suyundan milyonlarca dolar kazanmak üzereyiz, sen tutmuş insan doğasından bahsediyorsun.
نحن على وشك ربح الملايين من عصير برتقال مثلج وأنت تتحدث عن طبيعة البشر

İşletmeler bu kaynakları kâr yaptığı zaman oluşturur.
الأعمال تولد هذه المصادر عندما تصنع ربح

Kimin kazandığını öğrenebilirsem her şeyi kontrol altına alabilirim sanırım.
أعتقد أنني يمكن أن أسيطر على الوضع إذا َكتشفت فقط من الذي ربح

Hatırı sayılır bir kar ile mutlu çalışanlar arasında bir seçim yapmak zorunda değiliz. İkisine birden sahip olabiliriz.
ليس علينا الاختيار بين موظف ملهم و ربح ضخم يمكننا ان نحصل على الاثنين

İşin can alıcı noktası aynı kişinin ozon kimyası üzerine bir Nobel ödülü kazanmış olmasıydı.
الحدث الجلل كان أنه قد ربح جائزة نوبل لكيمياء الأوزون.

Bir keresinde, bir kaç gün boyunca bisiklet sürdüğü için ödül kazanmıştı.
لقد ربح جائزة مرة لقيادة الدراجة لبضعة أيام

İtfaiyecilerin ölümünden kimin kazanç sağladığını sorun.
إسألوه من ربح أموالاً بقتل رجال الإطفاء ؟

Japon takım turnuvayı ve askeri kontratı kazanıyor.
ربح الفريق الياباني البطولة والعقد العكسري

Ben en yaratıcı satış kampanyası para ödülünü kazanan kişiyim.
أنا الرجل الذي ربح الجائزة النقدية لحملة المبيعات الأكثر براعة

Lu'nun 30 yıl önce savaşta kazandığı Whenshang'daki 3 Şehri iade edin.
عودة مدن وين شان الثلاث ربح الحرب من لو منذ ثلاثون سنة

Hayatımda ilk kez iyi para kazandım ve Noel'i annemle birlikte kutlamak için evime geldim.
و لأول مرة في حياتي حصلت على ربح جيد و أنا عائد إلى البيت لأمضي العيد مع أمي

O şehirdeki herkes kolay yoldan para kazanmaya çalışır.
الناس في المدينة يبحثون دائما. لتحقيق ربح سريع

İşte o an ya kazanır ya da kaybeder.
الاجزاء الاولى من الثانية هي التي تحدد ربح المنتج او خسارته