"صواب" - Translation from Arabic to Turkish

    • haklı
        
    • haklısın
        
    • doğruyu
        
    • haklıydın
        
    • doğru
        
    • haklıydı
        
    • doğruydu
        
    • Haksız
        
    • haklıdır
        
    • yanlış
        
    • doğruysa
        
    • haklıysam
        
    • haklıysan
        
    • haklısınız
        
    • Haklıyım
        
    Tırnak içinde söylüyorum, "bu hafta sonu takımımız kazanacak" ve biz bu bilgiyi sadece haklı çıktığımız nadir zamanlarda hatırlayacağız. TED نعلم أن فريقنا سيربح في عطلة نهاية الاسبوع هذه ونتذكر فقط هذه المعلومة في المرات التي نكون فيها على صواب
    haklı olsan bile benimle bu şekilde konuşman biraz acımasızlık değil mi? Open Subtitles وهب أنك على صواب أفلا تكون أنت قاسيا حين تعاملني هذه المعاملة؟
    Yazar her ikisini de zekice yazmış. Kim haklı anlamak zor. Open Subtitles الكاتب تناول وجهتّى النظر ببراعة بحيث لا تدرى أيّهما على صواب
    - Ama şimdi onları düşünmeyelim. - Oh, çok haklısın. Open Subtitles ـ دعنا من التفكير فيهم الآن ـ بالطبع,أنت على صواب
    Her zaman yapman gereken, senin Haksız ve onların haklı olduğunu kabul etmek. Open Subtitles كل ما عليك فعله، أن تعترف بأنك مخطئ وأنها هي دائماً على صواب
    Geldiğinize sevindim. Hangimizin haklı hangimizin Haksız olduğuna karar vermemize yardım edebilirsiniz. Open Subtitles تستطيع أن تساعدنا بأي واحد منا على صواب و أي واحد مخطأ
    Evet, bir kereliğine de olsa o buruşuk haklı olabilir. Open Subtitles أجـل , لمرة واحد ذلك العـجوز المـجنون يكون على صواب
    Bu yüzden haklı olma ihtimalini hesaba katmak zorunda kaldım. TED كان علي الأخذ بعين الاعتبار احتمال صواب ما يقوله.
    CA: Yani Philip Anderson haklı olabilir. TED ك.أ: حسنا، ربما فيليب أندرسون كان على صواب
    İyi bir yatırımcı olmak için, kişinin herkesin dediğinin tersini yapması ve haklı olması gerekiyor. TED ولكي تصبح مستثمرا فعالا، يجب عليك أن تراهن ضد الإتفاق العام وتكون على صواب.
    Fikirbirliğini yenerek haklı olmak gerekiyor çünkü ortak kanı fiyatın içerisine eklenmiş durumda. TED فيجب أن تراهن ضد الإتفاق العام ويكون رأيك صواب لأن الإتفاق الجماعي في الرأي مبني على الأسعار
    Girişimci olabilmek için, başarılı bir girişimci, herkesin dediğinin tersini yapmak ve haklı çıkmak gerekir. TED ولكي تكون صاحب عمل، صاحب عمل ناجح، يجب عليك أن تراهن ضد التوجه العام وتكون على صواب.
    Sadece iki kişiden, bir adam ve karısından bahsediyorken belki haklısın. Open Subtitles ربما تكونين على صواب عندما كان هناك شخصان ، رجل وزوجته
    -Demek hem de kendi işin ha. -Evet haklısın, anne. Open Subtitles انا اعلم انك تستطيع فعل هذا لقد كنت على صواب
    Biliyor musun? çok haklısın. Bu adam bir alkışı hak etti, çünkü bu adam hükümetimizin ne kadar duyarsız olduğunu biliyor. TED أتعرف أنت على صواب. لابد أن نصفق له. لأن هذا الرجل يعلم كم هي حكومتنا غير حساسة.
    Şimdi kalmış, doğruyu, yanlışı mı söylüyorsun? -O bir çocuk. Open Subtitles الآن على تطوير بعض الشعور المستنير ما هو صواب وما هو خطأ؟
    Sen haklıydın, Scorpio. Seni dinlememiz gerekirdi. Open Subtitles كنت على صواب , ايها العقرب كان لابد ان نستمع اليك
    Anlamı yaratmak ve kimliği inşa etmek yanlışı doğru yapmıyor. TED صياغة المعنى و بناء الهوية لا يحول الخطأ إلي صواب
    100 yıl geçmişti; ancak sonuçta Bouvard haklıydı. TED لقد استغرق الأمر 100 سنة، ولكن في النهاية كان بوفارد على صواب.
    ne yanlış nede doğruydu olanlar için affetmeni istiyorum Open Subtitles ما كان خطأ او صواب أطلب منك السماح لما حدث
    Ama belki de onlar haklıdır. Open Subtitles لاكن من الممكن أن يكونوا على صواب
    Bu aralar, her şey ya doğru ya da yanlış olmaya başladı. Open Subtitles أصبح كل شيء إما أن يكون صواب أو خطأ ماذا فعلت ؟
    Birşey var ve eğer doğruysa sanırım bir cinayeti çözdüm. Open Subtitles هناك شيئاً , وإذا كنت على صواب أعتقد أننى حللت القضية
    Eğer haklıysam bu çocuklar korkunç bir şeyin etkisi altındalar. Open Subtitles إذا كنت علي صواب فإن هؤلاء الفتية متورطون بشيء فظيع
    Çünkü eğer haklıysan bana bir üçlü kazandırdın. Open Subtitles ذلك لأنكِ لو كنتِ على صواب فقد حققتِ لي الثلاثية
    - Çok haklısınız. Ne kadar haklı olduğunuzu bilmiyorsunuz. Open Subtitles نعم انت على صواب انت لاتدرك كم حديثك صحيح
    "Sadece ben Haklıyım. Diğerleri aptal." Open Subtitles فقط كل منهم يعتقد أنه على صواب وكل الآخرون هم البلهاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more