"قلب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalbini
        
    • kalbin
        
    • kalbim
        
    • kalbinde
        
    • kalpli
        
    • yüreği
        
    • kalbe
        
    • kalpsiz
        
    • yürek
        
    • kalbindeki
        
    • bir kalp
        
    • ortasında
        
    • Yürekli
        
    • merkezi
        
    • kalbi
        
    Sen istersen bu işi hafife alabilirsin ama kalbini gerçekten kırmış olabilirim. Open Subtitles لك أن تهزأ بقدر ماتشاء، لكن ربما أكون جرحت قلب تلك المرأة
    17 yıl önce saygı duymam gereken birinin kalbini kırmıştım. Open Subtitles منذ 17 سنة كسرت قلب شخص كان يجب أن احترمه
    Kapkara bir kalbin var. O zavallı umurunda bile değil. Open Subtitles .أنت صاحبة قلب أسود .لست تكترثين بمصير ذلك المخلوق المسكين
    Bu kadar güzel bir bayanı öpemem. Kaybedecek tek bir kalbim var. Open Subtitles أنا لا أجرؤ على تقبيل سيده بهذا الجمال لدى قلب واحد لأخسره
    Eski Ahit'in cezaları, evet, ama şimdi bile kardeşlerim, şimdi bile, kuraklık ve hastalık bu büyük ülkenin kalbinde kol gezmekte. Open Subtitles سياط العهد القديم، نعم، لكن حتّى الآن يا إخوتي وأخواتي، حتّى الآن، قيح الوباء والقحط في ذات قلب هذه الأرض العظيمة.
    Ya taş kalpli adinin tekisin ya da olanlarla yüzleşemeyecek kadar zavallısın. Open Subtitles إذاً إما أنّك وغدٌ بلا قلب أو أنّك أضعفُ من مواجهةِ الأمر
    Ve cinayet işleyen bir p*çin kalbini kırmanın sonuçları vardır. Open Subtitles وهناك عواقب وخيمة ستنشأ عند تحطيم قلب هذا الوغذ القاتل
    Ne olursa olsun, bir erkek kadının kalbini nereden yakalayacağını bilmeli. Open Subtitles مهما كان, يجب علي الرجل أن يعلم كيف يكسب قلب المرأة
    Burada birisinin kalbini kırmaya çalışıyorum, tamam mı? Çok sıkıldım. Open Subtitles أنا أحاول أن أفطر قلب شخص ما هنا ، حسنا؟
    Eğer onları ifşa edersem, Marke'ın kalbini ve diğer baronlara olan güvenini kıracaktır. Open Subtitles إذا كشفت أمرهما , فإن هذا سيكسر قلب مارك وسيُضعف سيطرته على الزعماء
    Eğer onları ifşa edersem, Marke'ın kalbini ve diğer baronlara olan güvenini kıracaktır. Open Subtitles إذا كشفت أمرهما , فإن هذا سيكسر قلب مارك وسيُضعف سيطرته على الزعماء
    Siz eşimin kalbini çalmaya çalışırken buna müsaade edecek değilim. Open Subtitles ليس عندي نية التنحي جانبا وانت تحاول سرقة قلب زوجتي
    Kendime kalbin kolayca kırılabileceğini, bir anda açılabileceğini hatırlatırım. TED ‫أو أنه يمكن كسر مفتوحة.‬ ‫قلب مفتوح مكسور مستيقظ ،‬ ‫وعلى قيد الحياة ، ويدعو إلى العمل.‬
    Aynı görünüyorsun, ama bir kalbin yokmuş gibi konuşuyorsun. Open Subtitles إنك تبدو كنفسك تماماً ، و لكنك تتحدث و كأن لا قلب لك ولا شفقة لقد جئت متأخراً جداً
    Onlar da var ama aynı zamanda kalbim de var. Open Subtitles أعني، نعم هو كذلك لكن هيوجو بوش لديه قلب أيضاً
    Onlar da var ama aynı zamanda kalbim de var. Open Subtitles أعني، نعم هو كذلك لكن هيوجو بوش لديه قلب أيضاً
    Onların kalbinde teslim olmalarını engelleyen nasıl bir bağ var.? Open Subtitles ما هو قلب هذا الالتزام لليابانيين في عدم الاستسلام ؟
    Soygun neyse de, birini soğukkanlılıkla öldürmek taş kalpli olmayı gerektirir. Open Subtitles السرقة شيء لكن اختيار شخص ذو قلب بارد لقتله بدم بارد
    ayrıca biri bana af dilemenin ... kimseyi küçültmeyeceğini... ve affedenin sevgi dolu kocaman bir yüreği olduğunu söylemişti. Open Subtitles بالمناسبة هناك شخص ما قال ان الاعتذار لا يقلل من قيمة الشخص و الذي يَغْفرُ له يَمتلكُ قلب كبير.
    Kalemi aline alıp kalbe doğru yaklaştırıyor, kalbe dokunuyor, ve yaşayan bir hastanın kalp atışlarını hissedebiliyor. TED والقلم يقترب الان من القلب وها هو يضعه على القلب والان اصبح يستشعر دقات قلب مريض على قيد الحياة
    Tüm bu şüpheyi ortadan kaldırın, geriye kalan şey inanç değildir, kesin, kalpsiz bir teslimiyettir. TED انزع كل الشك، وما يتبقى ليس اﻹيمان، بل اقتناع مطلق، بلا قلب.
    Turtalı bir yürek değil ama turtalar yapan bir yürek. Open Subtitles لا يوجد فطيرة بها قلب ولكن يوجد قلب به فطيرة
    Güneşin kalbindeki gece ve fırtına gibiydi. Geçmişten gelen, sonsuza giden biri. Open Subtitles كان مثل الليل والعاصفة في قلب الشمس إنه عريق ولا نهاية له
    Astım, romatizma, pis bir kalp, bağırsak iltihabı, şeker hastalığı. Open Subtitles كان يعاني من الربو، الروماتيزم، قلب معطوب‪,‬ التهاب القولون والسُكّري.
    Bu savaşın tam ortasında görevlendirilmiştim çünkü savaşı Irak'ın kuzey kesiminden takip ediyordum. TED لقد كنتُ في قلب أحداثھا، لأني كنت أغطي مجرياتھا من شمال العراق.
    Ağabeyiniz Aslan Yürekli Richard'ı kendi isteğinizle mi tahttan indiriyorsunuz? Open Subtitles أهي إرادتك الحرة أن تخلع أخيك.. ريتشارد, قلب أسد انكلترا؟
    Evet. Hislere sahip olmak zorundasınız. Hisler insan tecrübelerinin merkezi gibidir. Open Subtitles يجب ان يكون الشخص عنده مشاعر المشاعر هى قلب التجارب البشريه
    Roma Katolik Kilisesi'nde, kalp şekli, İsa'nın Kutsal kalbi olarak anılmaya başladı. TED وبالكنيسة الرومانية الكاثوليكية، أصبح يتعارف على شكل القلب كأنه قلب يسوع الأقدس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more