"متوتر" - Translation from Arabic to Turkish

    • gergin
        
    • gerginim
        
    • gerginsin
        
    • Heyecanlı
        
    • heyecanlıyım
        
    • endişeli
        
    • stresli
        
    • gergindim
        
    • sinirliyim
        
    • geriyor
        
    • gerildim
        
    • tedirgin
        
    • stresliyim
        
    • stres
        
    • Sinirli
        
    Biraz gergin efendim.Yeni birini aradığınızı düşünüyor efendim. Kesinlikle böyle davranmaz. Open Subtitles إنه متوتر يا سيدي فلقد سمع أنك تبحث عن مدير جديد
    Bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? Open Subtitles هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟
    Anladım ki gergin olmasının nedeni online flört bağımlılığını ortaya çıkarmış olmammış. Open Subtitles ولكن بعدها إكتشفت أنه فقط متوتر لأنني إكتشفت إدمانه المواعدات على الإنترنت
    Ben sadece başka birisi benden önce kedisinin resimlerini internete koyarsa hep ikinci adam olarak anılacağım için gerginim. Open Subtitles أنا فقط متوتر بأن شخصا ما آخر , يضع صور قطتهم على الأنترنيت أولا وثم سأعرف دائما بالرجل الثاني
    Çağrı çubuğuyla adam öldüren ben değilim ama ben bile gerginim. Open Subtitles أنا متوتر على الرغم من أننى لم أقتل رجلاً بالمنادى الآلى.
    Hadi ama, bir süredir kimseyle çıkmadığın için biraz gerginsin sadece. Open Subtitles بالله عليك, أنت متوتر لأنك لم تواعد فتاة لفترة طويلة
    Mr. Dvorak's Heyecanlı olduğu için sürekli sigara içiyor. Open Subtitles مسكين هو السيد دفوراك، متوتر للغاية يدخن طوال الوقت
    Kareli gömlek, çok gergin, belli ki daha önce hapse girmemiş. Open Subtitles قميصٌ منقش، متوتر للغاية، واضحٌ أنه لم يدخل السجن من قبل.
    Ne kadar süreceğine emin değilim ama o biraz gergin. Open Subtitles لست مُتأكداً كم من الوقت سيستغرق لكنه يبدو متوتر قليلاً
    Kim olursanız olun; Roanda'daki o sağlık çalışanı, Birleşik Devletler'de doğum yapan bir anne ya da onu bekleyen gergin bir baba... TED لعامل الصحة هذا في رواندا الريفية، أو لأم والدة وأب حديث متوتر في الولايات المتحدة.
    Umarım kocam gergin değildir ve imzalı fotoğrafımı unutmam. Open Subtitles امل ألا يكون زوجي متوتر وألا ننسى توقيع الاوتوجراف
    4 milyon dolarlık kokain var ve kimse gergin değil. Open Subtitles ما قيمته 4 مليون دولار من الكوكائين لا أحد متوتر حتى الآن شاهد
    Biraz gergin görünüyorsun, George. Birşey mi oldu? Open Subtitles تبدو متوتر قليلاً يا جورج أهنالك خطبٌ ما؟
    Biri uzun, kısa boylu, diğeri zayıf ve şişman. Çok gerginim, ne dediğimi bilmiyorum. Open Subtitles واحد طويل وقصير و الآخر نحيف وسمين أنا متوتر جداً ولا أعرف ماذا أقول
    Affedersin. Biraz gerginim de. Bundan daha kibarımdır aslında. Open Subtitles أسف أنا فقط متوتر أنا رجل محترم أكثر من ذلك
    Onlayken çok gerginim, kendime hakim olamıyorum. Open Subtitles أنا متوتر جداً معه, لا يمكنني إيقاف نفسي
    - gerginsin. Tedirginim. Open Subtitles انت متوتر كلا انا مشدود و عندما اكون متوترا
    Babam kalkıp, konuşma yapacağı için oldukça Heyecanlı. Open Subtitles أبي متوتر للغاية بشأن اضطراره للقيام و إلقاء كلمة
    Hayır, sadece biraz heyecanlıyım. Her şey mükemmel olsun istiyorum. Open Subtitles انا متوتر فقط لاني اريد لكل شيء ان يكون مثاليا
    Bu işe hiç girmemeliydim. Ben endişeli bir tipim.. Open Subtitles ما كان يجب عليَّ التورط في هذا أنا متوتر بطبعي
    Randy'e de, benimle gelmesini söyledim. ama ziyaretlerin onu stresli yaptığını söyledi. Open Subtitles حاولت بأن أقنع راندي بالذهاب معي ولكن بمجرد تفكيره بالأمر جعله متوتر ومشمئز
    Kim tahmin edebilirdi? Ana ligdeki bir maça bedava bilet ama izleyemeyecek kadar gergindim. Open Subtitles تذكرة مجانية لحضور مباراة رسمية، ولكنني كنت متوتر على الإستمتاع بالمباراة
    Hiçbir şey. Annen polis olmak istediğini söylediğinden beri biraz sinirliyim. Open Subtitles لا شيء ، انا متوتر قليلاً منذ أن اخبرتني امك بإلتحاقها بالشرطة
    Michael harika tamam da, olay zaten yeterince stresli ve o çocuk beni geriyor. Open Subtitles مايكل رائع .. ولكننى متوتر بوضع كهذا .. هذا الفتى سيجعلنى متوتر
    Rahatlayamam. Üç bardak kahve içtim. Çok gerildim. Open Subtitles لا أستطيع، شربت الكثير من القهوة، وأنا متوتر جداً.
    Başlama yerine çok tedirgin bir şekilde gidip beceriksizce birkaç atış alıştırması yapacaktım. Open Subtitles سأذهب الى نقطة اللعب و أنا متوتر و اقوم ببضع ضربات تدريبية خرقاء
    Onun içine şeytan girdiğini düşündüğüm için stresliyim. Open Subtitles وأظن أن هناك شيطاناً قد استحوذ عليها لذلك فأنا متوتر بعض الشيء
    stres altındayken beni tek rahatlatan şey oydu. Open Subtitles كان الشيء الوحيد الذي يهدئني عندما أكون متوتر
    Ne kadar Sinirli olduğum belli oluyordur herhalde, herşey yolunda mı? Open Subtitles يبدو بأنك متوتر قليلاً دكتور هل كل شئ على مايرام ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more