"من أجلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • senin için
        
    • Sizin için
        
    • Senin adına
        
    • Sana bir
        
    • senin yerine
        
    • için bir
        
    • kendin için
        
    • seni almaya
        
    Sahip olduğum her şeye mal olsa da senin için savaşacağım. Open Subtitles سوف اقاتل من أجلك حتى لو أخذ هذا كل ما أملك
    Keşke Jenny'ye senin için güçlü olacağım diye söz vermeseydim. Open Subtitles أتمنى بأنني ما وعدت جيني لكي أكون قوي من أجلك
    İçtenlikle senin için dua ediyor ve... mum yakıyorum Meryem Ana'ya. Open Subtitles أنت حلمي الوحيد وحقا أصلي من أجلك وأضيء شمعة لمريم العذراء
    Sizin için çok güzel taze bir balık da ayırdım. Open Subtitles لقد أحضرت أيضاً قدراً طيباً من السمك الطازج من أجلك
    senin için üç yıl yattım ruh hastası paranoyak herif! Open Subtitles لقد قضيت 3 سنوات من أجلك أيها المُصاب بالأرتياب مفهوم؟
    senin için her şeyi yapardım. senin için vurulmayı bile göze alırdım Keats. Open Subtitles كنت مستعد لأفعل أي شيئ من أجلك كنت مستعداً لتلقي رصاصة بدلا منك
    Seni kafamdan çıkarabilirim, ama vücudum senin için yanıp tutuşuyor. Open Subtitles أستطيع التوقف عن التفكير فيكي ولكن جسدي يصرخ من أجلك
    Çünkü bir dahaki sefere senin için geldiğimde, biraz meyve-kokteyli isteyeceğim. Open Subtitles لأن المرة القادمة التي سأتي فيها من أجلك سأريد سلطة الفاكهة
    senin için başka giysilerim de var. Sürekli onları getirmeyi unutuyorum. Open Subtitles لدي المزيد من الملابس من أجلك فقط أنسى دوما أحضارهم معي
    Sırf senin için, şu süslerden birini eve götürmek istiyorum. Open Subtitles أود أن أحصل على ذلك الطبق الرئيسي فقط من أجلك.
    senin için daha iyi çalmayı isterdim. Çünkü bu seni mutlu ederdi biliyorum. Open Subtitles ليتني عزفت بشكل أفضل من أجلك لأني أعلم أن ذلك كان سيجعلك سعيداً.
    Hadi ama, bu benim için değil. Bu senin için. Open Subtitles هيا، هيا، هذا ليس من أجلي هذا من أجلك أنت
    Bulursam, söz veriyorum ki senin için onu eve bırakırım. Open Subtitles إذا وجدتها, سوف أتأكد من إيصالها إلى المنزل من أجلك
    Haydi. senin için her şeyi yapan birine kabalık etme. Open Subtitles لا تتحذلق على الشخص الذي يفعل كل شيء من أجلك
    Eğer taşın yerini bulursan bana haber ver, senin için onu çalayım. Open Subtitles بدلا من ذلك, إذا كنت تعرف مكانه, فأبلغني سوف أسرقه من أجلك
    Yani tüm bu şeyleri senin için yapıyorum çünkü takdir etmiyorsun. Open Subtitles لكنني اكتفيت من فعل الأشياء من أجلك لأنك لا تقدر ذلك
    Bunun anlamı takım için 10 intihar, senin için 250 şınav. Open Subtitles هذا بمثابة 10 إنتحارات للفريق أجمع من أجلك 250 تمرين ضغط
    Sizin için hiç birşey yapmadığımı söylemeyin bana çünkü şu anda sizi bekliyorlar. Open Subtitles لذلك لا تقل أني لم أفعل أبدًا شيئًا من أجلك لأنهما تنتظرانك الآن
    Karnımızı doyurup gücümüzü topladığımızda güçlerimizi birleştirip Sizin için geleceğiz. Open Subtitles عندما نشبع ونستجمع قوانا، سننضمّ إلى القوات ونحضر من أجلك
    Eğer gerçekten arkadaşınsa, film haklarını kim alırsa alsın Senin adına mutlu olur. Open Subtitles ولو كانت صديقتك حقاً فستفرح من أجلك لا يهم مَن حصل على الحقوق
    Sana bir aylık tazminat vereceğim. Open Subtitles سأرتب من أجلك أن تحصلي على أجر راتب مقابل الفصل
    SAT sınavlarında hile yapmışsın ve senin yerine kız arkadaşın girmiş. Open Subtitles لقد عدعت في ولايتك وقمت بجعل صديقتك تقدمها لك من أجلك
    Gerçek şu ki senin için bir adam bile öldürebileceğim konusunda bana inanmadın. Open Subtitles حقيقة عدم تصديقك لي، لن تؤثر في موت الرجل الذي قتلته من أجلك
    Sadece kendin için değil tanıştığın herkesi mahvedemezsin. Open Subtitles ليس من أجلك فقط ولكن لا يمكن أن تستمر في إنزال الدمار بكل من يحيط بك
    Pılını pırtını içeri götür ve seni almaya gelmelerine kadar bekle! Open Subtitles أعـيـدي أشـيائك للداخــل وإنتظري حتى يأتوا من أجلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more