| Aynıydı. Her köşesinde tehlike olan bir şehirden geldin. | Open Subtitles | نفس الشي بالضبط , آنك آتيت من المدينه حيث الخطر متواجد بكل زاويه |
| Aynıydı. Her köşesinde tehlike olan bir şehirden geldin. | Open Subtitles | نفس الشي بالضبط, آنك آتيت من المدينه حيث الخطر متواجد بكل زاويه |
| Sen iyi zamanda geldin, arkadaşım. Bazen 50° C'ı bulur. | Open Subtitles | لقد آتيت في يوم جيد يا صديقي أحياناً تصل الحرارة الى 120 درجة فهرنهايت |
| Siz gelip burayı satın alana kadar burası yıllardır toz topluyordu ve şimdi, şans eseri başka biri çiftlikle ilgilendiğini ifade etti. | Open Subtitles | هذا المكان مكث يجمع الرمل والغبار لسنوات حتى آتيت واشتريته وآلان , كما حدث مجموعه من الناس آبدو آهتمامهم بالمزرعه |
| Ama ben seni hatırlıyorum. Evimize gelip beni ve babamı kaçırmaya kalktığında beş yaşındaydım. | Open Subtitles | ولكنني أتذكرك لقد كنت بعمر الخامسة عندما آتيت إلى منزلي |
| Masaj için gelmiştim. Omuzlarım beni mahvediyordu. | Open Subtitles | لقدّ آتيت من أجل التدليك فأكتافيّ تقتلنيّ |
| İnan bana, benim Geldiğim yerde daha bir sürü... - ...tüy yumağı var. | Open Subtitles | صدقنى هناك الكثير من هذا من حيثما آتيت أيها القوى |
| - Geldiğine çok sevindim. | Open Subtitles | -سعيدة أنك آتيت -لا يمكنني فعل هذا |
| Bence büyük bir yara aldın. Ve iyileşmek için bize geldin. | Open Subtitles | أعتقد أن ضرر بالغ لُحق بك وقد آتيت إلينا لتُشفي |
| Çünkü sen eve, bizim yanımıza ait olduğun yere geldin. | Open Subtitles | لأنك آتيت إلى المنزل وإلينا .. إلى حيث تنتمي |
| John Nardi'nin kumarhanesine arkadaşının parayı ödeyemeyeceğini söylemeye mi geldin? | Open Subtitles | * "لقد آتيت إلى كازينو "جون ناردي لكي تخبرهـُ أن صديقك لا يمكنهُ أن يدفع ؟ |
| Nereden geldin sen, koca oğlan? Nereden dersin? | Open Subtitles | مِنْ أين آتيت ، أيها الفتى الكبير؟ |
| Dörtlü için tam zamanında geldin. | Open Subtitles | لقد آتيت فى الميعاد لـجنس لأربع أشخاص. |
| Buraya kendi özgür iradenle mi geldin? | Open Subtitles | هل آتيت إلى هنا بمحض إرادتِكَ؟ |
| Buraya kendi özgür iradenle mi geldin? | Open Subtitles | هل آتيت إلى هنا بمحض إرادتِكَ؟ |
| Ayağına kadar gelip rica ediyorum. Elinden almak zorunda bırakma. | Open Subtitles | أنا آتيت إليك وأطلب منك وملتمسًا، فلا أريد أن أضطر لأخذها منك |
| Seni dövdüm, aç bıraktım eve sarhoş gelip yine dövdüm. | Open Subtitles | أعني ، أبرحتك ضربًا، جعلتك تتضور جوعًا، آتيت للمنزل ثمل، أبرحتك المزيد، |
| - Buraya gelip bir ordu mu istiyorsun? - Evet. | Open Subtitles | -هل آتيت هنا للبحث عن رجال لمساعدتك ؟ |
| 20 yıl önce Fransa'ya bir kadın için gelmiştim. | Open Subtitles | منذ عشرين عاما مضت آتيت إلى فرنسا من اجل إمرآة |
| Aslında teşekkür etmeye gelmiştim sadece. | Open Subtitles | لقد آتيت لأشكرك حقًا |
| Anahtarlarımı almaya gelmiştim. | Open Subtitles | لقد آتيت لأحضر مفاتيحي |
| Geldiğim yerde, kilisenin verecek hesabı var. | Open Subtitles | من حيث آتيت الكنيسة لديها الكثير للإجابة عليه |
| Geldiğine sevindim. | Open Subtitles | سعيد لأنك آتيت إلى هُنا. |