"أتحداك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• meydan okuyorum
• Sıkıysa
• davet ediyorum
• Bahse
• Cesaretin
• bakalım
• Sıkıyorsa yap

Bahsi geçen olayın cinayet olduğunu kanıtlaman için sana meydan okuyorum.
أتحداك أن تثبت هذا الحدث بشأن ذلك قتل إثنان متحدثان منا

İkimizinde sevdiği kadını elimizde tutmak için sana meydan okuyorum. - Emily?
أتحداك من أجل يد المرأة التي نحبها كلانا

Devam et, benden şüphe et. meydan okuyorum.
أو أياً كان عرضك هيّا، واصل مجادلتي، أتحداك

Onu aşağı mahalleye göndereceğim. Bana Sıkıysa hızlı bir top at bakalım.
سأقضى عليه نهائيا. أتحداك بأن تسدد لى رمية سريعة.

Ben geliyorum. davet ediyorum. Düelloya.
أفسح ، أتحداك ، مبارزة ، مرحباً يا سيدتي ، كيف تجرؤ؟

Ama Bahse girerim hangi sayıyı düşündüğümü tahmin edemezsin.
لكنني أتحداك أن تخمن الرقم الذي أفكر فيه

Peki. Cesaretin varsa, aletinin fotoğrafını tamamen yabancı birine gönder.
حسناً ، أتحداك أن ترسل صورة لعانتك لشخص غريب عنك تماماً

Sana gozlerime bakman ve aklini kaybetmemek icin meydan okuyorum.
أنا أتحداك بأن تنظر إلى تلك الأعين ولاتفقد صوابك

"Sana meydan okuyorum." "Ben sana her konuda meydan okuyorum."
.أتحداك أن تجرؤ أتحداك أن تجرؤ على فعلها

Bu durumda, sana doğrulukta meydan okuyorum.
إذا ، في هذه الحاله أنا أتحداك حول الحقيقه

Bana o buzumsu, bebek mavisi gözlerinle bakmanı ve bana onun senin kızın olmasını istemediğini söylemen için meydan okuyorum.
أتحداك أن تنظر إلي بأعينك الزرقاء الصغيرة الجليدية و قل لي انك لا تريدها ان تكون فتاتك.

Sana meydan okuyorum, onun sorularını cevaplayamayacaksın. Güven bana.
أنا أتحداك أنك لن تستطيع أن تجيب على أسئلته

Sana amaç ve araçları suça uyan başka bir şüpheli bulmada meydan okuyorum.
‫أتحداك بأن تتخيلي ‫مشتبهين آخرين ‫لهم وسائل ودوافع تناسب الجريمة

O blöfü bir daha dene sert çocuk. Sana meydan okuyorum.
جرب تلك الخدعة مجدداً أيّها القوي، أتحداك.

Sana meydan okuyorum. İstediğin zaman, istediğin yerde.
انا أتحداك لتقاتلنى فى أى وقت وأى مكان

Mickey McFinnegan, sana içki yarışması için meydan okuyorum.
ميكي مكفليقان أتحداك في مسابقة شرب

Sana meydan okuyorum. 10 yıl sonra tekrar görüşeceğiz.
أتحداك ، هل توافق على الرهان ؟

Sakaar'ın kadim yasalarına göre, sana adil bir dövüşte meydan okuyorum.
تبعاً لقوانين القديمة في "ساكار" أنا أتحداك لقتال عادل ومتساوي.

Sıkıysa çık o bahçeden! Sıkıysa yolun yarısına kadar gel bakalım!
أتحداك أن تأتى إلى منتصف الطريق لهنا

Seni soyunup sonra da nehre atlamaya davet ediyorum.
أتحداك في أن تعري مؤخرتك و تقفز في النهر

Bahse varım otobüs şöförüne sandviçini atamazsın.
أتحداك أن ترمي الشطيرة على سائق الحافلة

- Evet Murdock. - Sıkıyorsa yap.
موردوك ـ أنا أتحداك