| Sevgili Elinor bu kadar uzun zaman sonra seninle konuşmak çok harikaydı. | Open Subtitles | عزيزي إلينور. كان رائعا جدا أن أتحدث إليكم بعد كل هذا الوقت |
| Amacım seni korkutmak değil, sadece seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لم يكن لديك للخوف من أي شيء. العودة، فقط أريد أن أتحدث إليكم. |
| Aslına bakarsan şu anda seninle konuşmak falan istemiyorum. | Open Subtitles | لتر في الواقع لا تريد حقا أن أتحدث إليكم في كل الحق الآن. |
| Seninle konuşmam lazım, çok acil. | Open Subtitles | أحتاج أن أتحدث إليكم. وثمة حاجة ملحة جدا. |
| Sizinle konuşmak için bir bahane arıyordum. | Open Subtitles | كان علي أن أجد بعض العذر أن أتحدث إليكم. |
| Söylediklerini biraz düşüneyim sonra konuşalım. | Open Subtitles | سوف التفكير في الامر ومن ثم أتحدث إليكم. |
| seninle konuşmak isterse, mektup yazar. | Open Subtitles | اذا كان يريد أن أتحدث إليكم ، وقال انه سوف يكتب. |
| Önce seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | سوف يتم الإفراج عنهم قريبا. أردت فقط أن أتحدث إليكم أولا. |
| Sevgili Do, uzun yıllardan sonra seninle konuşmak güzel. | Open Subtitles | عزيزي هل أنه من الجيد أن أتحدث إليكم بعد، حسنا، سنوات كثيرة جدا. |
| Evet, ben de bu konuda seninle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | نعم. أنا كان يريد كيندا أن أتحدث إليكم عن ذلك أيضا. |
| Ama, dinle Sue, seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | ولكن، اه، الاستماع، سو، أردت أن أتحدث إليكم. |
| Aslında, bir şey var seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | في الواقع، ليس هناك شيء أود أن أتحدث إليكم. |
| Buraya gelip seninle konuşmak zorundaydım. | Open Subtitles | كان لي بالمجيء إلى هنا. كان لي أن أتحدث إليكم. |
| Bud Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | على أي حال، برعم، أحتاج أن أتحدث إليكم. |
| Evet, benim de Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | نعم، أنا - أنا كيندا تحتاج أن أتحدث إليكم أيضا. |
| Bay Williams, sabah yine bu konu hakkında Sizinle konuşmak isterim. | Open Subtitles | السيد ويليامز, أريد أن أتحدث إليكم حول هذا مرة أخرى في الصباح, |
| Sizinle konuşmak istedim çünkü her ne kadar başka bir yolla yapmanız gerekse de geçen gün kibar davranmayarak bazı ilginç noktalara değindiğinizi düşünüyorum. | Open Subtitles | السبب الذي أردت أن أتحدث إليكم هو لأنه بالرغم الأمر قد عرض بطريقة غير لطيفة |
| -Seninle sonra konuşalım, olur mu? | Open Subtitles | أم، أريد أن أتحدث إليكم في وقت لاحق، حسنا؟ |
| Geçen gün söylediklerimle ilgili konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أحتاج أن أتحدث إليكم حول ما قلته في اليوم الآخر. |
| Bunu duyduğuma sevindim, efendim, ama, uh, biz aslında başka bir şey hakkında konuşmaya gelmiştik. --8 sene önce Gilmour Caddesinde 539 nolu yerde yaşarken bazı şeyler olmuş. | Open Subtitles | أنا سعيد لسماع ذلك، يا سيدي، ولكن، اه، ونحن في الواقع هنا أن أتحدث إليكم عن شيء آخر |
| Napolilikler, size hitap etmek benim için bir onurdur. | Open Subtitles | ملكيوون من نابولي شرفُ لي أن أتحدث إليكم |
| Sizinle bugün düşük bütçeli medikal teknoloji tasarımlarıyla ilgili konuşacağım. | TED | سوف أتحدث إليكم اليوم عن تصميم تقنية طبية لحالات الموارد القليلة |
| Bir saniyeliğine Seninle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | يمكن أن أتحدث إليكم لمدة ثانية واحدة فقط؟ |
| Bir şey olursa, sizinle konuştuğumu anlarlar. | Open Subtitles | إذا حدث شيء سوف يعلمون بأنني أتحدث إليكم |
| ! Sizinle konuşmuyorum. - Yapmaya çalıştığın şey neydi? | Open Subtitles | لا أتحدث إليكم - ماذا كنت تحاول أن تفعل؟ |
| Farkındayım, benden sizinle evlenmek... üzere olan genç bir çift gibi konuşmamı istediniz. | Open Subtitles | أنا أدرك أنك يريد مني أن أتحدث إليكم مثل أي زوجين شابين على وشك الزواج، |
| Bugün sizle burada konuşurken, Kenya Hapishane Servisi kapsamında 63 tutuklu ve personel uzaktan öğrenme ile Londra Üniversitesi'nde hukuk okuyorlar. | TED | وبينما أتحدث إليكم اليوم، هناك 63 سجين وموظف في دائرة السجون الكينية يدرسون القانون في جامعة لندن عبر التعلم عن بعد. |
| Palyatif ilaçlar hakkında da konuşmak istiyorum. Toplumun bu kesiminin bakımı, değer verdikleri şeylere dayanıyor. | TED | كما أود أن أتحدث إليكم عن الرعاية التلطيفية، نموذج رعاية لهذه الفئة من السكان، يرتكز على ما يعتبرونه قيِّما. |
| Sizlere neden birçok e-sağlık projelerinin başarısız olduğu hakkında konuşmak istiyorum. | TED | وأود أن أتحدث إليكم حول السبب في فشل كثير من مشاريع الصحة الإلكترونية. |