"أتطلع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dört gözle bekliyorum
• can atıyorum
• iple çekiyorum
• sabırsızlıkla bekliyorum
• istiyordum
• sabırsızlanıyordum
• bakıyorum
• arıyorum
• dört gözle bekliyordum
• için sabırsızlanıyorum
• istediğim
• bekleyeceğim
• can atıyordum
• iple çekiyordum
• beklediğim

Yine de, herşey bir yana şu senin delikanlıyla tanışmayı dört gözle bekliyorum.
على أية حال فالباعة الجائلين يأّحذون جانب الرصيف أنا أتطلع قدما لمقابلة خطيبك

Bunu dört gözle bekliyorum, bu arada. Teki bana "ahbap" desin, yemin ederim...
أنا أتطلع لهذا أيضاً بالمناسبة وأقسم لك لو أحد منهم ناداني بـ زميل

Bayan P, gelecek sezon sahada görüşmek için can atıyorum.
.لذا،آنسةبي .. أتطلع لأن أراكِ.. الموسم القادم في هذا الملعب

Dürüst bir iş gününden sonra... kıyafetlerimi çıkarmanı iple çekiyorum.
حسنًا، أنا أتطلع لإزالتك لها بعد يوم شاق من العمل

Üç diş sarımsak burada bir tutam fesleğen, bunu yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
الآن، تلك الشجرة قفازات من الثوم رزمة من الريحان يا صبي، كنت أتطلع لذلك

Seninle hover jelini test etmek istiyordum.
كنت فقط أتطلع لتجربة المركبة الجديدة معك

Haftaya seni Akademi ödülleri'nde görmek için sabırsızlanıyordum fakat Dorothy Kilgallen'ın köşesinde katılmayacağını okudum.
كنت أتطلع لرؤيتكِ الأسبوع القادم في حفل الأكاديمية لكن قرأت مقال دورثي كيلجالين أنكِ لن تحضري؟

Sayın Başkan, yeni şerif olarak sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum.
حسنا, ياسيدي العمده, بصفتي المأمور الجديد أتطلع فعلا للعمل معك مستقبلاً.

Liderliği temelli aldığımı bildiren resmi duyuruyu dört gözle bekliyorum.
أتطلع قدماً للاعلان الرسمي بأنني سآخذ زمام الأمور لفترة طويلة.

Ve nihayet bu resmi ortaya çıkarmayı dört gözle bekliyorum.
والآن وبعد طول انتظار أتطلع لكشف النقاب عن هذه اللوحة.

Hayır, hayır. Elbette. İyi bir kitap okumaya can atıyorum.
لا ،لا بالطبع أتطلع إلى أن أنغمس فى كتاب جيد

Perşembeyi iple çekiyorum. Umarım bu seferkini diğerlerinden daha çok beğenirim.
أتطلع ليوم الخميس آملاً بأن يروق لي ذلك أكثر من الآخرون.

En iyi ihtimalle perşembeden haftasonunun gelmesini iple çekiyorum.
فمن المرجح أنني أتطلع إلي عطلة نهاية الأسبوع في الآحاد،

Gelecekten beklentim bu. Monica'nın günahları, gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum.
الذين أتمنى أن يخرجوا في المستقبل يجمعهم مشهد رومنسي، هذا ما أتطلع إليه

Beraber geçireceğimiz hafta sonunu sabırsızlıkla bekliyorum.
أنا حقاً أتطلع إلي أن نقضي عطلة نهاية الأسبوع وحدنا

Yani, senin icabına yavaşça bakmayı çok istiyordum, ama şimdi?
و سئ جدا أيضا , لقد كنت أتطلع الي هزيمتك ببطئ

Yazık, kendimi yetkililerin ellerine teslim etmek için sabırsızlanıyordum.
للأسف، كنت أتطلع أن أضع نفسي في أيدي السلطات

Sana bakınca aynaya bakıyorum zanettim.
في هذه اللحظة جلست ، واعتقدت كنت أتطلع إلى المرآة

Hayır, gerçekten,bir oda servisini olduğu bir yer arıyorum anlarsınız ya.
لا ، في الواقع ، أتطلع إلى خدمة النزلاء الصغير إذا كنتي تعرفين ما أعنيه

Del Posto'da harika bir yemek ve gece harika bir sevişme yerine ki dört gözle bekliyordum.
بدلاً من وجبة رائعة في ديل بوستو وليلة من المعاشرة المتهورة والتي كنت أتطلع إليها حقاً

Yarın mahkemede sana tevazu ile ilgili birkaç şey öğretmek için sabırsızlanıyorum.
أتطلع لرؤيتك في المحكمة غداً و تعليمك شيء أو أثنان عن التواضع

Benim yapmak istediğim tarz bir parti değil ama neyse.
ليست الحفلة التي كنت أتطلع إليها ، لكن لا يهم

Haberini bekleyeceğim. Seni yeniden görmek ne güzel.
أتطلع لكي أسمع منك، أنه من الجيد رؤيتك مرة أخرى

Sınıf çok can sıkıcıydı, bende aynı dili konuştuğum insanlarla takılmak için can atıyordum.
كان الفصل محبطاً، وكنت أتطلع للتجول خارجاً مع الناس من تعلم كيف يتحدث لغتنا الاصلية

Hoşgeldin partisi sayılmazdı... Önümdeki 3 yılı iple çekiyordum biliyor musun ?
إنه ليس بالترحيب الجيد الذي كنت أتطلع إليه بعد مضي ثلاث سنوات

Sabırsızlıkla beklediğim zevkle yapacağım başka bir şey yok, bay Grady.
لا يوجد شئ أتطلع اليه مع عظيم سرورى يا مستر جرادى