Emin değilim ama bu teoriyi ona uygulamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً، لكنني أتطلع إلى تجربة تلك النظرية عليه |
Para umurumda değil. Ben bunları paralamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سآخذ مالك، مع أن كنت أتطلع إلى عجن هذا الرجل |
Şahsen ben, herbirinizle çalışmak için sabırsızlanıyorum ve hepinizin çok iyi bir ilk akşam geçirmenizi dilerim. | Open Subtitles | أما بالنسبة لي شخصيا أتطلع إلى العمل معكم جميعاً وأتمنى لكم جميعا ليلة جيدة |
Salı günlerini iple çekiyorum. | Open Subtitles | انا متمتعه وإنني أتطلع إلى يوم الثلاثاء. |
Aslında ikinci çocuğu isteyen kadınlar bunun için can atıyor. | Open Subtitles | بعض النساء يحاولن الحمل بطفل ثان في الواقع إنّني أتطلع إلى ذلك. |
Bu sefer oğlumun doğumunu dört gözle bekliyordum. | TED | في هذه المرة كنت أتطلع إلى ولادة ابني. |
Haftaya oynayacağımız büyük sahne için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا أتطلع إلى المشهد الذي سنقدمه الأسبوع القادم |
Kilisenin bitmiş halini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى زيارتكم مجدداً عند اكتمال الكنيسة |
Ben ondan daha iyi oyunlar oynuyorum o yüzden bunun için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، إنّي أجيد اللعب أفضل منها، لذا فإنّي أتطلع إلى ذلك. |
Patlama yaralanmaları patofizyolojisi hakkında yapacağınız powerpoint sunumunu görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى عروضكم على البور بوينت والتشخيص الجسدي لآخر الإصابات |
Harika. Onunla gördüğüm bütün o kanlı olaylar ve nişanlısının ne kadar seksi olduğu hakkında konuşmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | رائع، أتطلع إلى التحدث إليه حول بقع الدم التي رأيتها |
Gelecek yıl dördüncüyü almak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | وإنني أتطلع إلى الحصول على رقم أربعة في العام القادم. |
Seninle çalışmak için sabırsızlanıyorum. Belki sen göbeğimi kaşımama izin verirsin. | Open Subtitles | أنا أتطلع إلى العمل معكِ ربما سأدعكِ تحكين بطني |
İkimizin de aynı şeyleri görmemizi iple çekiyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى الوقت الذي نقف فيه كلينا على الجانب نفسه |
- O zamanı iple çekiyorum. Bir saniye izin verir misin? | Open Subtitles | أنا أتطلع إلى ذلك هل بوسعك أن تمنحني لحظة ؟ |
Sıradaki tarifinizi iple çekiyorum, genç bayan. | Open Subtitles | إنني أتطلع إلى وصفتكِ القادمة، أيتها السيدة الشابة. |
Seninle çalışmak için can atıyorum Henry. | Open Subtitles | إنني أتطلع إلى العمل معك , هنري |
Muhteşem Casey Ryback'le teke tek dövüşmeyi dört gözle bekliyordum... | Open Subtitles | لأنى كنت أتطلع إلى مواجه وجه ...لوجه مع "كايسي" العظيم |
Hayır, hayır. Elbette. İyi bir kitap okumaya can atıyorum. | Open Subtitles | لا ،لا بالطبع أتطلع إلى أن أنغمس فى كتاب جيد |
Bir sonraki seansımızı sabırsızlıkla bekliyorum... ve size tatmin edici bir evlilik haftası diliyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى جلستنا التالية وأتمنى لكما أسبوع زواج مرضياً |
O kaydın bir kopyasını ofisinizden almayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى الحصول على نسخة من هذا التسجيل من مكتبك |