ويكيبيديا

    "أتوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldi
        
    • geliyorlar
        
    • gelip
        
    • gelen
        
    • geldikleri
        
    • gelmiş
        
    • geliyor
        
    • geldiklerini
        
    • gelirlerse
        
    • geldiği
        
    • gelenler
        
    • gelmişlerdi
        
    • gelmişti
        
    • geldiklerinde
        
    • çıktı
        
    Düşüşten önce, bazı melekler dünyaya geldi ve insanlarla evlendi. Open Subtitles قبل السقوط, بعض الملائكة أتوا للأرض و تزوجوا من البشر
    Büyük bir beklenti seziliyor. Tüm meslektaşlarım jübilemi görmeye geldi. Open Subtitles هناك توقعات هائلة كل زملائي أتوا ليشهدوا آخر مزاد لي
    Ve bu kahramanlar, hayatın her köşesinden, her türlü geçmişten geliyorlar. TED و هؤلاء الأبطال ، أتوا من كل مكان، من كل المجتمعات و الثقافات.
    Bazıları, onları gelip işlerini ellerinden alanlar olarak ya da farklı bir dil konuşan potansiyel teröristler olarak görüyor. TED البعض يرى أنهم أناس أتوا لأخذ وظيفته أو يعتبرونهم إرهابيين محتملين يتحدثون لغة مختلفة
    Ve bu yeni gelen üç kişi beraberlerinde yıkım getirdiler. Open Subtitles هؤلاء الـ 3 أشخاص زائرين جدد أحضروا الدمار عندما أتوا
    Yardım etmek için geldikleri sırada, onlara saldırdınız. Niye saldırdınız? Open Subtitles رغم أنهم قد أتوا للمساعدة، انقلبت عليهم، لمَ ذلك ؟
    Buraya geldiklerinde araba sesi duymadım. Yayan gelmiş olmalılar. Open Subtitles لم اسمع صوت سيارة عندما أتوا, ربما جاءوا سيرا على الأقدام
    100 farklı etnik gruptan geliyor, 50 farklı dil konuşuyorlar. TED أتوا من أكثر من 100 مجموعة عرقية، يتكلمون 50 لغة مختلفة.
    Aynı sıralarda bir grup Ermeni suçlu New York'a geldi. Open Subtitles في نفس الوقت مجموعة من المجرمين الأرمانيين أتوا إلى نيويورك.
    Zaragoza'daki tüm gençler binaya geldi çünkü bina ile etkileşimleri değişmişti. TED كل الأطفال من مدينة زاراكوزا أتوا الى البناية. لأن طريقة التفاعل مع البناية أصبحت شيء مختلف
    Neticede, bu kurtarma operasyonu süresince 12.500'den fazla gönüllü dünyanın her tarafından Capetown'a bu kuşları kurtarmak için geldi. TED وبانتهاء دورة الإنقاذ وصل العدد الإجمالي إلى 12500 متطوع أتوا من جميع أنحاء العالم لإنقاذ هذه الطيور
    İşte geliyorlar ve ipi yakalıyorlar. Oyuncağı etrafta sürüklüyorlar. TED ها قد أتوا ها هم، سيلتقطون الحبل ويسحبونه كاللعبة
    Buraya katkida bulunmaya degil... somurmeye geliyorlar. Open Subtitles ملايين البيض الأوربيين أتوا هنا وازدهرت .. عبر أجيال
    Herşeyin yalan olduğunu idda eden birçok kişi var, fakat gerçekten inananlarda var onlar hergün bana geliyorlar. Open Subtitles تعلمون أن هناك العديد من المعارضين أتوا ليرفضوا هذا ولكن بعد ذلك ظهر مساندين أتوا لمدينتى,أتوا لى
    Bizler çirkin kentsel alanların basit ulusal sembollerinin ötesindeyiz. Veya gelip giden bakanların boş seçim kampanyası vaatleri ile çözülecek sorunların. TED نحن أكثر من أن نكون رموز وطنية بسيطة للآفة المدنية أو مشاكل تحل بوعود الحملات الانتخابية الفارغة للرؤساء الذين أتوا وذهبوا
    Bu kasetlerde sizden önce gelen herkes ne yaptığınızı ve ne yapmadığınızı biliyor. Open Subtitles وكل من أتوا قبلك على هذه الأشرطة يعرفون ما فعلت وما لم تفعل
    Yeni nesil, nereden geldikleri ile ilgili çok az bilgiyi kavrayarak ve neler olabileceğini anlatan çok az anlatıcıyla, nasıl bir gelecek oluşturacak? TED أي مستقبل يمكن أن يبنيه الصغار مع معرفتهم القليلة عن المكان الذي أتوا منه و مع القصص القليلة عن ماهو متاح؟
    ve bir çift gelmiş ama buranın açık olduğunu anlamamış. Open Subtitles وكان هناك زوجان قد أتوا ولم يعلموا ان الفندق كان مفتوحا
    Gazetecileri rahatsız ediyorsunuz. Hepsi nadir kuşu görmeye geliyor. Open Subtitles الصحفيين أتوا متسابقين لرؤية الطير النادر،
    Şurada bazı kitapçıklar var. Buraya nasıl geldiklerini bilmiyorum. Open Subtitles توجد بعض الكتيبات هناك لا أعرف كيف أتوا اٍلى هنا
    Eğer buraya gelirlerse her birimizin neler yapabileceğini ortaya dökmeye çalışabiliriz. Open Subtitles ..لعلنا نستطيع أن نخمن ما يفعل كل واحد منا إذا أتوا..
    Fakat daha sonra annem Tel Aviv ve Lenin' in,... ...onların geldiği kent olduğunu söyledi, üzgünüm, gerisi meçhul, teşekkür ederim. TED ولكنها قالت تل أبيب ولينين، المدينة التي أتوا منها، وأسفه، البقية غير معروفة، شكرا لكم.
    Bizlerden önce gelenler tereddüt olmamasını sağladılar. Open Subtitles حرص الذين أتوا قبلنا على نشر الشعور بالطمأنينة
    Oldukça iyiydiler. Viyana'dan gelmişlerdi. Open Subtitles لقد كانوا ماهرون أيضاً لقد أتوا من فيينا
    Diğer çocuklar benimle alay ederdi çünkü büyükbabamlar Kore'den gelmişti. Open Subtitles الأولاد الآخرون كانوا يسخرون مني لأن أجدادي أتوا من كوريا
    Her seferinde de Hindistan'da eğitim aldıkları ortaya çıktı. TED ولكن ما تبين هو أنه بكل الحالات، كانوا قد أتوا مباشرةً من النظام التعليمي في الهند.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد