ويكيبيديا

    "أتينا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldiğimiz
        
    • Biz
        
    • gelmiştik
        
    • geliyoruz
        
    • geldiğimizi
        
    • buradayız
        
    • gelmiş
        
    • getirdik
        
    • geldiğimizden
        
    • gelmedik
        
    • Buraya
        
    • gelmişiz
        
    • ve nereden
        
    • geldiğimizle
        
    Sen bu yolun nereye vardığına bak, ben de geldiğimiz yere doğru gideceğim. Open Subtitles إكتشف أنت إلى أين يؤدى الطريق وأنا سأتجه إلى الطريق الذى أتينا منه
    - Tamam. - geldiğimiz yeri göremiyorum artık. - Harika. Open Subtitles لا أستطيع حتى رؤية المكان الذي أتينا منه مرة أخرى.
    Siktirin. Bak Komiser, Buraya gelmemizi istedin Biz de geldik. Open Subtitles أنظر ، حضرة الرقيب طلبت منا أن نأتي وقد أتينا
    Biz değişik bir yere gidelim dedik ve Buraya geldik. Open Subtitles نحن.. لقد أردنا تغييرًا في المنظر لذا أتينا إلى هنا
    Afrika'daki çiftliğinden Buraya kadar gelmiştik. Open Subtitles لقد أتينا كل المسافة من مزرعتنا فى أفريقيا, والأطباء لايستطيعوا عمل شئ
    Biryerlerden geliyoruz ve umut dolu geziyoruz her zaman bir yerden bir yere. TED لقد أتينا من مكان ما ونسافر على أمل كل الأوقات، نذهب بإتجاه أماكن جديدة.
    Buraya neden geldiğimizi bilmiyorum. Buraya bir daha asla gelmeyeceğim. Open Subtitles أجهل لماذا أتينا إلى هنا، لن أعود إلى هنا مجدداً
    Peki, bu hikayeler bize kim olduğumuz ve nereden geldiğimiz hakkında ne söylüyor? Open Subtitles لذا مالذي تُخبرنا بهِ هذه القصص عن من نكون و من أينَ أتينا.
    Nereden geldiğimiz bu ufkun ötesinde yatıyor ve Biz bunu göremiyoruz TED لا نعلم شيئًا فيما وراء هذا الأفق عن المكان الذي أتينا منه.
    Siz geldiğimiz yöne gidin, Biz de sizinkine gidelim. Open Subtitles إذهبوا للمكان الذي أتينا منه وسنذهب للمكان الذي أتيتما منه
    geldiğimiz yerde, sefaletten ölmek istemiyorsan ya rahip olmak zorundaydın, ya da haydut. Open Subtitles من حيث أتينا ، كلانا لا يريد أن يموت من الفقر أصبح أحدنا قس والآخر قاطع طريق
    Ve Biz farklı dünyalardan gelmemize rağmen yakındık. TED وكنا مقربتين بالرغم من اننا أتينا من عالمين مختلفين كثيراً.
    Sizin benden konuşmamı istediğiniz sorular: Bir, Biz nereden geldik? TED أسئلتكم التي أود التحدث عنها هي: أولا، من أين أتينا ؟
    Bir yolculuk sırasında Buraya gelmiştik. O sıralar sen dünyada yoktun. Open Subtitles في أحد الأيّام, أتينا إلى هنا في رحلة و لم نكن أنت حتى فكرة لدينا
    Onun Edo'da olduğuna dair bir söylenti duyduğumuzdan Edo'ya gelmiştik, Open Subtitles حسناً, أتينا إلى إيدو لأنني سمعت اشاعة بأنه موجود في إيدو,
    Biz de o hastaneden geliyoruz ama öyle bir kız görmedik. Open Subtitles لا لقد أتينا من البلدة ولم نرى طفلة بهذه المواصفات
    Vücut simetrisi kadar basit olan bir şey üzerine düşünmek evrimsel geçmişimizle çok yakından ilgilenmemize ve bir tür olarak nereden geldiğimizi anlamamıza yardım edebilir. TED التفكير بشيء بسيط كـ تناظر الجسد يمكن أن يساعدنا على التعمق أكثر في ماضي تطورنا و فهم من أين أتينا نحن كـصنف.
    Komşularımızın yaşam tarzı ile bizimkini kıyaslamak için buradayız. Open Subtitles أتينا فقط لمقارنة أسلوب حياتنا بأسلوب حياة جيراننا
    Şunu anlamalısınız ki Buraya güvende olmak için gelmiş olsak bile Open Subtitles لكن يجب أن تفهموا حتى إن أتينا إلى هنا لنكون بأمان
    Yanımızda tıbbi yardım getirdik ve tıbbi eğitim aldım. Open Subtitles لقد أتينا بمؤن طبية معنا و لدى بعض التدريبات الطبية الأولية
    Göbek kordonundan geldiğimizden beri her zaman teşkilatta bir Jones vardı. Open Subtitles هناك دائماً جونز في القوة منذ أن أتينا في الحبل السري
    - Buraya bir arazi almaya gelmedik. Buraya bir demeç vermeye geldik.. Open Subtitles لم نأت إلى هنا لنستولي على عقار أتينا إلى هنا لنقدم تصريحاً
    Pekala, görünen o ki, tam zamanında gelmişiz. Open Subtitles حسناً، يبدو أننا أتينا هنا في الوقت المناسب
    Yürümeyi ve konuşmayı öğrenmiş bir balık ama kim olduğu ve nereden geldiği hakkında hâlâ öğreneceği çok şey var. TED نعم، هناك من تعلم المشي والكلام، ولكن هناك من لا يزال لديه الكثير ليتعلمه عن من نحن ومن أين أتينا.
    Biliyorsunuz ki bu kötüye gitmekte çünkü bu gezegende, nereden geldiğimizle alakalı somut bir kanıt bulabilme imkanımız yok ve bunu oluşturan her neyse 4 milyar yıl öncesinden beri kayıp. TED وتعلمون، إن الوضع يزداد سوءًا، لأننا لن نجد دليلًا ماديًا عن المكان الذي أتينا منه على هذا الكوكب، والسبب لذلك هو أن كل شيء عمره أكثر من 4 مليار سنة قد تلاشى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد