| Kendine hakim olmaya gerçekten inanan biriyim ama beynin Ameliyat sırasında değiştirilmiş. | Open Subtitles | ,إنني من المؤمنين بتمالك النفس لكن دماغك قد تم تغييره أثناء العملية |
| Michael, eğer Ameliyat sırasında bir sorun olursa bebeğimi kurtar! | Open Subtitles | "مايكل" لو حدث أي شئ أثناء العملية قم بإنقاذ الجنين |
| - Trajedi işte. Uzun süreli gizli görev yaptı ve ortağı bu sırada öldürüldü. | Open Subtitles | مأساة، تعمقت في مهمة سرية، وقُتل شريكها أثناء العملية. |
| Valim, yönettiğiniz Operasyon sırasında Japon Kurtuluş Cephesi neredeyse yok edildi. | Open Subtitles | حضرة الحاكم لقد تم تدمير جبهة تحرير اليابان تقريبا أثناء العملية التي كنت تقودينها |
| Bütün operasyon esnasında birinin öldüğüne dair söylentiler bile var. | Open Subtitles | هناك شائعات تقول بأنهناك شخصاً لقى مصرعه أثناء العملية |
| Cesedin işlem sırasında canlanmaması için propofol kullanıyorlar. | Open Subtitles | ويستعملون "البروبوفول" لمنع البقايا من الإحياء أثناء العملية. -الإحياء؟ |
| Sana çok güçIü bir anestetik vereceğim böylece işlem süresince hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | سوف أعطيك مخدر قوي حتى لا تشعر بشيء أثناء العملية |
| Dedi ki, ameliyat esnasında vücudunu terk etmiş | Open Subtitles | قال أثناء العملية ترك جسده، |
| - Ameliyat sırasında kötüleşmesinden iyidir. | Open Subtitles | حسنا, هذا أفضل من أن ينهار أثناء العملية |
| Ameliyat sırasında kriz geçirdi. | Open Subtitles | اُصيب بسكتة دماغية أثناء العملية الجراحية |
| Peki, daha önce ne olduğunu , Ameliyat sırasında ? | Open Subtitles | إذن, ما الذي حدث من قبل أثناء العملية ؟ |
| Ameliyat sırasında bir komplikasyon meydana geldi. | Open Subtitles | كان هناك مضاعفات أثناء العملية, |
| Hayır, Ameliyat sırasında bazı şeyler oldu. | Open Subtitles | لا، ثمّة شئ حدث أثناء العملية. |
| Onlardan bize dua etmesini isterken görmüş. Tüm bu sırada Ameliyattaydı. | Open Subtitles | تطلب منهم الدعاء لنا، كل هذا أثناء العملية |
| Ve evet, bu sırada kendime de bir şeyler kazandırmış olabilirim. | Open Subtitles | ونعم ربما حصلت على شيء لنفسي أثناء العملية |
| - Trajedi işte. Uzun süreli gizli görev yaptı ve ortağı bu sırada öldürüldü. | Open Subtitles | مأساة، تعمقت في مهمة سرية، وقُتل شريكها أثناء العملية. |
| Adamlarından birisini Operasyon sırasında kaybetti. | Open Subtitles | وفقد أحد رجاله أثناء العملية |
| Operasyon sırasında birden çekip gittiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت انك رحلت أثناء العملية |
| - Milo operasyon esnasında vurulmuş ama durumu iyiymiş. | Open Subtitles | مايلو) اُصيب أثناء العملية) لكن سيكون بخير |
| İçişleri, rehine açmazındaki taktiklerimin operasyon esnasında büyük riske attığım siviller ve memur kayıplarından dolayı müdürlüğü gereksiz yere sorumluluk altına soktuğuna karar vermiş. | Open Subtitles | حددت الشؤون الداخلية أنّ أساليبي خلال أزمة الرهينة عرضت القسم... لمسؤوليات غير ضروية بسبب الإحتمالية الكبيرة لوقوع ضحايا مدنيين وشرطيين أثناء العملية. |
| Merak etme, işlem süresince gözlerimi kapattım. | Open Subtitles | لا تقلقي أنا أغمضت عيني أثناء العملية |
| Demek istediğim, Çoğumuz Colton'un ameliyat esnasında öldüğünü duyduk. | Open Subtitles | أعني، العديد منا سمع أن (كولتون) مات أثناء العملية |
| Bugün ikisini de korudum. Bunu yaparken neredeyse ölüyordun. | Open Subtitles | ـ واليوم ، قُمت بحماية كلا البلدين ـ كِدتِ تموتين أثناء العملية |