Emily'ye onu sevdiğimi ve hayatımı bir başkasıyla geçirmeyi hayal edemediğimi söyleyin. | Open Subtitles | قل لايميلي بأني أحبها وأني لا أستطيع تخيل حياتي مع شخص آخر |
Onun için ölmeye razıyım ben. Elde edeceğim. onu seviyorum. | Open Subtitles | إنني مستعد لمواجهة ألف ميتة لكي أنال تلك التي أحبها |
O yüzden bu kadar geç getirdim. Bayıldım. | Open Subtitles | ولهذا أخذت وقتاً طويلاً لأعيدها اننى أحبها |
Büyükanne iyi biri değil Onu severim, ama bu o değil. | Open Subtitles | . جدتى ليست لطيفه . انا أحبها , لكنها ليست لطيفه |
Onu haftanın her günü sevdim, her yumuşak cıvıltı gününde. | Open Subtitles | أحبها كل يوم من أيام الأسبوع, كل يوم مخملى جميل |
En çok hoşuma giden şeylerden biriyse isim seçmekti. | TED | وكان اختيار الأسماء أحد الأشياء التي أحبها |
Kont yıkılmıştı. sevdiği kadın ona ihanet etmiş, yalan söylemişti. | Open Subtitles | الكونت كان محطماً , المرأة التي أحبها عروسه , خدعته |
James o ahırdan çıktığı zaman aşık olduğu kadın gibi görünmek istiyorum. | Open Subtitles | عندما يخرج جيمس من تلك الحظيرة أريد أن يراني كلفتاة التي أحبها |
Eğer sevdiğimi söylersem, o zaman sadece diğerleri gibi ponpon kızımdır. | Open Subtitles | اذا قلت اني أحبها , اذا أنا فقط قائده مشجعات أخري |
Bir hayatta, sevdiğim kadınla nişanlıyım en azından sevdiğimi onu düşünüyorum. | Open Subtitles | وفي أحدى حيواتي، علي أن أتزوج بامرأة والتي أعتقد أنني أحبها |
Onunla ne kadar gurur duyduğumu ne kadar sevdiğimi biliyor olmalı. | Open Subtitles | لا شك في أنها تعرف كم أنا فخورةٌ بها كم أحبها |
onu seviyorum ama o deli. Suya atladı ve kayboldu. | Open Subtitles | أنا أحبها ، ولكنها مجنونة لقد قفزت إلى الماء وإختفت |
onu seviyorum ama o deli. Suya atladı ve kayboldu. | Open Subtitles | أنا أحبها ، ولكنها مجنونة لقد قفزت إلى الماء وإختفت |
Biliyorum bu planlarınızda yoktu, ama üzgünüm ben onu seviyorum. | Open Subtitles | ،أعرف أن هذا سيخرب مخططاتك و أنا آسف، لكنني أحبها |
Çok güzeller, Bayıldım aslında bugüne kadar gördüğüm en güzel ayakkabılar ama bilirsiniz beğendiğim herşeye sahip olamam yoksa pek çok şeyim olurdu ve bunlar kırmızıydı ki benim elbiselerimle giyilmezdi ... | Open Subtitles | إنها جميلة وأنا أحبها في الحقيقة هذا أجمل حذاء رأيته لا يمكنني أن أحصل على كل ما أحب |
Ama eğer beni masum göstermeye yardım edeceksen, Bayıldım bu işe. | Open Subtitles | وأنا أنحاز ضد الملابس المصنوع من الرايون ولكن إن كانت تساعدني في إظهاري بريئًا فأنا أحبها |
Bir kurguda hata bulamazsınız ve kurgunun bu özelliğini çok severim. Gerçek dünyayı koloni haline getiren şey de bu küçücük kurgudur. | TED | لا تستطيع أن تجد الخطوط في الخيال، والتي أحبها. إنه قليل من الخيال هذه المستعمرة هي العالم الحقيقي. |
Ve bekledim ve ertesi gün onu biraz daha sevdim, ertesi gün biraz daha çok ve şimdi onu gerçekten seviyorum. | TED | وانتظرت، وفي اليوم التالي فإنها أعجبتني قليلا وفي اليوم التالي اعجبتني أكثر، والآن فأنا حقا أحبها |
Utanıyorum işte ve bu hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا. حسناً، أنا كذلك لا أحبها قطعة واحدة. |
diyecekti. Bu olaylardan duyulan derin bir trajedi var ve insanların çok sevdiği birçok kuşun başına aynı şey geldi. | TED | هناك إحساس عميق بالآسىيصاحب هذه الأشياء عند وقوعها وقد تعرضت العديد من الطيورالتي أحبها الناس لذلك. |
Ailenin vesayetine verilmiş birine aşık oldu. Evlenmelerine izin verilmedi. - Niçin? | Open Subtitles | لقد أحب فتاة مرة، أحبها على الرغم من عائلته لم يكن مسموحاً لهم الزواج |
Lanet olsun, o lafı baban düğünümüzde kullandığında da sevmemiştim şimdi de sevmiyorum. | Open Subtitles | اللعنة، لـم أحبها عندما قالَ والدكَ هـذا المثال فـي زفافنـا ولا أحبـها الآن |
Daha önce nefret ederdim. Şimdi ekmeğimi bandırıp yiyorum ve bayılıyorum. | Open Subtitles | لم أحبها من قبل، الآن أغمّسها بالخبز وأحبها |
Beni sevdiğini söyledi, ve biliyorsun babam, babam onu çok sevdi. | Open Subtitles | . . قالت انها تحبني و أنتِ تعلمين ان أبي رباه , لقد أحبها |
Yeminimden dönerken bile bile onu seviyordum. | Open Subtitles | وحتى عندما تبرأت منها، كنت لا أزال أحبها |
- Yengeç kekleri, yengeç keklerine bayılırım. - Onlar olağanüstü. - Ve bir orkestranız var mıydı? | Open Subtitles | ـ أنا أحبها ـ هل تناولتم أرغفة الخبز ؟ |
Onu geri götüremem benimle birlikte gelmek zorunda bak ben bu kıza aşığım. | Open Subtitles | لو أرجعتها احزر ما سأفعل ؟ سأعود أيضاً لأنها الفتاة التي أحبها |
Bu çok sevdiğim hayvanların korunması için gerçekten ne katkı yaptığımla ilgili olarak kendimi sorguluyorum. | TED | أسال نفسي عن المساهمات الحقيقية التي قمت بها من أجل المحافظة على تلك الحيوانات التي أحبها |