Ama ben bunu senin yaptığın gibi yargılamıyorum. Görüyor musun? | Open Subtitles | لكنّي لا أحكم عليها كما تفعل أنت , أرأيت ؟ |
Ben seni yargılamıyorum. Kendi yemeğini hazırlayabiliyorsa bence hiç sorun yok. | Open Subtitles | لا أحكم عليك, حتى لو كانت تسطيع الأكل وحدها, إنها لعبة عادلة |
Vietnam halkına karşı işlediğiniz suçlardan dolayı... sizi ölüme mahkum ediyorum. | Open Subtitles | لأجل الجرائم المرتكبة ضد شعب فيتنام أحكم عليك بالاعدام |
Ama şanslısın ki, benim kapım hep açık, ve ben insanları yargılamam. | Open Subtitles | يالحظّكِ، على الرغمِ من هذا، بابي دائماً مفتوح و أنا لا أحكم |
Kendiniz karar verin. Pratik olarak 150.000'de bunu benden çalmış oluyorsunuz. | Open Subtitles | أحكم بنفسك مقابل مائة وخمسون ألف ، أنت تسرقها مني عملياً |
Yani, hiç davet edilmediğim fayda için insanlarla havadan öpüşmeler için seni yargılıyorum. Açıkçası, benim karşılayamayacağım bir şey. | Open Subtitles | أحكم عليك في أشياء و لم يكن مصرح لي بصراحة , لا يمكنني تحمل هذا |
Herkesi devamlı yargılamıyorum. | Open Subtitles | انا لا أحكم دائماً على الجميع. انا أحكم عليك دائماً. |
- Beni yargılamamalısın. - yargılamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد انك يجب ان تحكمى على أنا لا أحكم عليكى |
Seni yargılamıyorum, çünkü senin bir yenilikçi olduğunu düşünüyorum, ama buna kesinlikle hazır değilim. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك لأنني أظن أنك مبدع ولكن لست جاهزاً لذلك |
Bu durumu engellemeye çalışmamın yanlış olduğunu Sen yargılamıyorum,anne. | Open Subtitles | بأني مخطئة في مخطئة في محاولة تجاهل هذا أنا لا أحكم عليك يا أمي |
Seni yargılamıyorum. Sadece metodların konusunda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك, أنا قلق فقط بخصوص أسلوبك |
Senin tarzını daha önce hiç görmedim, fakat yargılamıyorum tabii. | Open Subtitles | أنا لم أرى أياً من أعمالك لكن لا أستطيع أن أحكم |
Sizi, üzülerek, şartlı tahliye şansı olmadan ömür boyu hapse mahkum ediyorum. | Open Subtitles | أحكم عليك بقضاء باقية حياتك فى السجن بلا فرصة فى الحصول على أطلاق سراح مشوط |
Bu yüzden sizi iki yıl altı ay hapse mahkum ediyorum. | Open Subtitles | لذا أحكم عليك بالسجن، لمدة سنتين وستة أشهر. |
Ben yargılamam amına koyayım. Sadece dostlarımdan para almam, tamam mı? | Open Subtitles | انا لا أحكم عليك , أنا لا آخذ المال من أصدقائي |
Bir adamı saç uzunluğu ya da müzikal zevki ile yargılamam. | Open Subtitles | أنا لا أحكم على رجل بطول شعره أو ذوقه الموسيقي |
Büyük aptal mı yoksa büyük bir bilge mi olduğuna, ...karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إننى أحاول أن أقرر إن كنت أنت أحكم الحكماء أم أغبى الأغبياء |
Seni yeterince başarılı olamamaktan yargılıyorum" | Open Subtitles | أحكم عليك لعدم كونك ناجح بما يكفي |
Onunla ilgili insanların söylediklerini biliyorum ama ben insanları yargılamak istemem. | Open Subtitles | أعرف أناس كثيرة تقول أشياءً عنه، لكنني لا أحكم على الناس |
Kimseyi zaptetmek ya da yönetmek de istemedim. Eğer mümkünse, herkesi mutlu etmek isterdim | Open Subtitles | لا أريد أن أحكم أو أغزو أي أحد أنا أريد أن أساعد أي إنسان إذا كان في استطاعتي |
Şimdi, sen veya o, geçmişte her ne yaptıysanız ya da yapmadıysanız, sizi bununla yargılamayacağım. | Open Subtitles | الآن ، مهما كان ما فعل أو فعلتِ أنتِ أولمتفعلوافيالماضي، لن أحكم عليكم بسببه. |
Herkes bilir... yıldızlar arasındaki en bilge ve kibar adamdır. | Open Subtitles | حسنا , الكل يعلم أنه أحكم وألطف رجل بين النجوم |
Senin bağımlı olduğunu biliyorum ama bunu söylerken sakın seni yargıladığımı falan düşünme. | Open Subtitles | وأعرف أنك مدمن ولاأريدك أن تعتقد أني أحكم عليك |
Hapis cezası yerine, seni 100 saat kamu hizmetiyle cezalandırıyorum. | Open Subtitles | بدلاً من عقوبة السجن أنا أحكم عليك بــ100 ساعة في خدمة المجتمع |
Yokluk içinde bir hayata Mary'yi mahkûm etmek hayal dahi etmediğim bir şey. | Open Subtitles | أن أحكم على ماري بحياة في فقر مدقع هو شيء مستحيل أن أفعله |
Sokar ellerimde ölecek ve onun alanını ben yöneteceğim. | Open Subtitles | سوكار سيموت على يدى و سوف أحكم منطقة نفوذه |
Seni herhangi bir şekilde suçlayacak veya yargılayacak değilim. | Open Subtitles | , أنا لا أتهمكِ بشئ أو , أنتِ تعلمين , أحكم عليكِ و أنني أشتبه بكِ في شئ , أتعلمين؟ أنتِ امرأة , أتعلمين؟ |
Ben yargılayamam. İngilizcem yeterince iyi değil. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أحكم فلغتي الانجليزية ليست بالمستوى الكاف |