Ben Seni yargılamıyorum. Kendi yemeğini hazırlayabiliyorsa bence hiç sorun yok. | Open Subtitles | لا أحكم عليك, حتى لو كانت تسطيع الأكل وحدها, إنها لعبة عادلة |
Seni yargılamıyorum, çünkü senin bir yenilikçi olduğunu düşünüyorum, ama buna kesinlikle hazır değilim. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك لأنني أظن أنك مبدع ولكن لست جاهزاً لذلك |
Seni yargılamıyorum. Sadece metodların konusunda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك, أنا قلق فقط بخصوص أسلوبك |
Yine de, sizi altı yıl hapse mahkum etmek görevim. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك فانه من واجبي أن أحكم عليك بالسجن ست سنوات |
Vietnam halkına karşı işlediğiniz suçlardan dolayı... sizi ölüme mahkum ediyorum. | Open Subtitles | لأجل الجرائم المرتكبة ضد شعب فيتنام أحكم عليك بالاعدام |
Bay Alderson sizi bilgisayar korsanlığı, bilgisayara izinsiz girmek ve dördüncü derecede hırsızlıktan suçlu buluyorum. | Open Subtitles | (سيد (ألدرسون أحكم عليك بأنك مُذنب بتهمة إختراق و التعدي على أجهزة الكمبيوتر و السرقة من الدرجة الرابعة |
Yani, hiç davet edilmediğim fayda için insanlarla havadan öpüşmeler için seni yargılıyorum. Açıkçası, benim karşılayamayacağım bir şey. | Open Subtitles | أحكم عليك في أشياء و لم يكن مصرح لي بصراحة , لا يمكنني تحمل هذا |
İğrenç ayrıntılarla ilgilenmiyorum, ve Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | لا أهتم بالتفاصيل ولا أحكم عليك |
Sakın beni yargılama. Seni yargılamıyorum, Ben sadece çok şaşırdım. | Open Subtitles | لا تحكم علي لا أنا لا أحكم عليك |
Seni yargılamıyorum. Ben de aynı kulüpteyim. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك أنا فيه أيضاً |
Seni yargılamıyorum Mike. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أحكم عليك ، مايك. |
- Ne? İzlemen hiç sorun değil. Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | ـ لا بأس إن كنت تفعل هذا, لا أحكم عليك |
Bak, Seni yargılamıyorum. Seni anlayabiliyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا لا أحكم عليك لقد فهمت ذلك |
Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك أنا أحبك يا رجل |
Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك |
Sizi, üzülerek, şartlı tahliye şansı olmadan ömür boyu hapse mahkum ediyorum. | Open Subtitles | أحكم عليك بقضاء باقية حياتك فى السجن بلا فرصة فى الحصول على أطلاق سراح مشوط |
Bay Alderson sizi bilgisayar korsanlığı, bilgisayara izinsiz girmek ve dördüncü derecede hırsızlıktan suçlu buluyorum. | Open Subtitles | (سيد (ألدرسون أحكم عليك بأنك مُذنب بتهمة إختراق و التعدي على أجهزة الكمبيوتر و السرقة من الدرجة الرابعة |
Haklısın, seni yargılıyorum! | Open Subtitles | أنت محق تماما أنا أحكم عليك هذا ما |
Yaptıkların için seni yargılayamam. | Open Subtitles | لا يمكننى أن أحكم عليك بما تفعله |
seni yargılamayacağım ama neler olduğunu anlatmalısın. | Open Subtitles | لن أحكم عليك لكن عليك أن تخبرني ماذا يحدث |