Yente, bana haberin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | ينتي لقد أخبرتني أنّ لديك أخباراً لي يا ينتي |
Seçtiğin adın verdiğin bir söz olduğunu söylemiştin bana. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنّ الاسم الذي اخترته عبارة عن وعد ما كان ذلك الوعد ؟ |
Tritak'in güvenli olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنّ "تريتاك" آمنة للاستثمار فيها. |
Senin yerine bakmamı söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أنّ أغطي مكانك |
Birkaç hafta önce Bodaway'in sizin bölümde bir adamı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قبل أسابيع قليلة أخبرتني أنّ (بوداواي) لديه رجل داخل إدارتك. |
- Planının Javadi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني أنّ (جفادي) هو اللعبة فعلاً |
- Planının Javadi olduğunu söylemiştin. - Öyle zaten. | Open Subtitles | أخبرتني أنّ (جفادي) هو اللعبة - فعلاً - |
Senin yerine bakmamı söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أنّ أغطي مكانك |
Mayka, o adamın psikanalisti olduğunu söylemişti ama yalan söylüyordu. | Open Subtitles | (مايكا)، أخبرتني أنّ ذلك الشخص كان طبيبها النفسي ولكنّها كانت تكذب. |
Dave'in bir problem olduğunu söylemişti işleri aksatan, işini yapmayan. | Open Subtitles | أخبرتني أنّ (ديف) مشكلة... مُخلّ بالنظام، ولا يقوم بعمله |
Morg'un muhteşem olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أنّ "المشرحة" رائعة. |