sonunda şirket, uzun dönem yeniden yapılanma hakkında açık bir biçimde konuşmaya hazırdı. | TED | شركة المرافق كانت مستعدة أخيرًا للتحدث بثقة حول إعادة التطوير على المدى البعيد. |
Amerika sonunda çizgi romanların çocukları suç işlemeye teşvik etmediği gerçeğine uyandı. | TED | بدأت أمريكا تدرك أخيرًا حقيقة أن القصص المصورة لا تُسبب انحراف القاصرين. |
Tüp bebek yaptırmamaya karar verdim normali için de zamanım yok artık. | Open Subtitles | .لقد اتخذتُ قراري ضد العلم .ويبدو بأن الوقت أخيرًا قد علق معي |
Eşit Haklar Tasarısı'nı onaylattırmanın zamanı; böylelikle, adaletli bir hukuk sistemimiz olabilir ve sonunda #MeToo 'artık değil'e dönüşebilir. | TED | حان وقت تمرير تعديل الحقوق المتساوية، حتى يصبح نظامنا القانوني نظامًا عادلًا، وتصبح حركة "أنا أيضًا" أخيرًا "لا مزيد". |
son olarak bir önemli konu da, sistemin dili inanılmaz derecede şifrelidir. | TED | أخيرًا وليس آخرًا لغة النظام مشفرة بشكل معقد |
Karanlık, çarpık kişilerle aynı dünyada yaşamanın getirdiği sonuçları nihayet öğrendin. | Open Subtitles | لقد تعلمت أخيرًا عواقب العيش في هذا العالم مع هؤلاء الأشرار. |
O bastırılmış hisler daha sonra Gölge Adam'a dönüştü ve babam kontrolden çıktı. Sonuç olarak taşkınlığını bana gösterdi. | TED | هذه المشاعر التي جرى قمعُها أصبحت رجل ظلٍ فيما بعد، وأصبح خارجًا عن السيطرة، أخيرًا أطلق تيار مكبوتاته عليّ. |
sonunda malzemeleri yaymaya başlayınca, hem midillilerinin, hem de motorlu kızaklarının şiddetli buzda ve karda etkisiz kaldığını anladılar. | TED | وعندما بدأوا أخيرًا في وضع الإمدادات، وجدوا أن كل من المهور والزلاجات في حالة سيئة في الثلج والجليد القاسي. |
sonunda gerçek bir mutfağım olacak 4 duvarlı ve herşeyi yerli yerinde olacak | Open Subtitles | أخيرًا سأحصل على مطبخ حقيقي.. بأربعة حوائط ومساحة أضع بها كل ما أريد.. |
Peşinde olduğumuz hırsızlar çetesi sonunda planladıkları işte başarılı oldular. | Open Subtitles | مجموعـة لصوص كنّا نتعقبهـا أخيرًا قاموا بعمل كانوا يخطّطون له |
2022 yılında, insanlık sonunda bütünüyle bir sanal evren yarattı. | Open Subtitles | في عام 2022، قامت البشريّة أخيرًا بإنشاء بيئة افتراضيّة كاملة |
Evet, haksız yere mahkum olduktan sonra sonunda adalete kavuşmasına memnun oldum. | Open Subtitles | أجل، أنا مسرورة أن العدالة تحققت أخيرًا بعد إدانته عن طريق الخطـأ |
Ellerimi sonunda çözebileceğim bir soruna bulaştırmak harika bir duygu. | Open Subtitles | شعور رائع أن أضع يدي أخيرًا على مشكلة يمكنني حلها. |
Yani inanılmazdı ve bunun nasıl yapılacağını sonunda anlamadan önce birkaç tanesi başarısız oldu ama bunu artık yaptın, hem de beş ya da altı kez değil mi? | TED | لكن هذا رائع، فشل العديد من هؤلاء قبل أن تعرف أخيرًا كيفية القيام بذلك، لكنك الآن قمت بذلك كم مرة، 5 أو 6 مرات؟ |
Tüm emeklerim ve kat ettiğim yolun artık meyvesini yiyecektim. | TED | نعم كل عملي الجاد والأميال التي قطعتها كانت تؤتي ثمارها أخيرًا. |
Her nasıl olduysa, artık aradığım şeyi bildiğimi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أيضًا، أشعر بأنني عثرتُ أخيرًا عن الأمر الذي كنت أبحث عنه. |
sonra da artık hayatlarımıza geri dönebiliriz. | Open Subtitles | كي يتسنّى لنا العودة لحياتنا الطبيعيّة أخيرًا. |
son olarak, aradığım kişinin oğlunuz olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أخيرًا أريد التحقق إذا إبنكِ هو الذي أبحثُ عنه |
Benden onları alanı öldürmek ve son olarak yeniden aileme kavuşmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أقتل هؤلاء الذين أخذوه.. وأجتمع أخيرًا مع عائلتي. |
Çer çöple beslenilerek geçen bir kıştan sonra, tilkiler nihayet avlanabilirler. | Open Subtitles | بعد شتاء قضته في أكل الجيف أصبح بإمكان الثعالب أخيرًا الصيد |
Bunca yıldan sonra benim için bir mum yaktığını düşününce... | Open Subtitles | لمجرد التفكير بأنّك استغرقت كل هذه السنين لتنالي منّي أخيرًا. |
Ayaklarını yerden kesecek biri | Open Subtitles | مَن يرفعكِ من على الأرض أخيرًا |
En nihayetinde kızlar gittiğinde şuradaki inşaat alanına gider ve topu geri atar. | Open Subtitles | وحين غادرن أخيرًا, ذهب إلى تلك الأرض, حيث يُبنى عليها بيتًا, وقذف بالكرة. |