Sert kızlar sadece iç çamaşırı giyip bir tür hayvan kulağı takarlar. | Open Subtitles | فتيات الإثارة هن الاتى يس إرتداء ملابس داخلية وبعض من أذان الحيوانات |
Düşüncelerini değiştirmemiz gereken insanların kulağı sende. | Open Subtitles | أنت تمتلك أذان الناس الذين يحتاجون بأن تغير طريقة تفكيرهم |
Tavşanın uzun ve dik kulakları olduğunu tıp fakültesinde sana söylemediler demek. | Open Subtitles | ربما لم يخبروك فى كلية الطب أن الأرنب لدية أذان كبيرة |
Duvarların kulakları var. | Open Subtitles | تعتقد أنني لا أعرف ما الذي يحدث؟ الجدران لها أذان يا صديقي. |
Her yerde kulağım vardır Kenny, doğru olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لدي أذان في كل مكان كيني, أعلم بأن هذا صحيح |
Gözler, kulaklar, burun, kafa derisi, değerli eşyalar? | Open Subtitles | عيون, أذان, أنوف فروة رأس, أعضاء خاصة؟ |
Özel olarak konuşmak isteyen varsa, can kulağıyla dinleyeceğim. | Open Subtitles | إذاً , إن كان هناك أحد يريد التحدث إلي بإنفراد فأنا كلي أذان صاغية |
Buradan evrendeki tüm gözlere ve kulaklara. | Open Subtitles | من هنا إلى عيون و أذان الكون هذا مبدأي أو ربما يكون كذلك |
Şüphesiz siz de biliyorsunuzdur ki bu şehirde yerin kulağı vardır. Öyle değil mi? | Open Subtitles | -بالتأكيد يجب أن تعرفوا أنه للجدران أذان |
Kimsenin kulağı babanınkiler gibi farklı değildi. Biliyordu. | Open Subtitles | لا أحد لديه أذان مثل والدك، لقد علمَ |
Köpeklerin çiğnemesi için domuz kulağı da satsak Orta Doğuluların birbirini zehirlemesi için metan gazı da satsak bu böyle. | Open Subtitles | سواءً كانت أذان الخنازير التي نبيعها كطعام للكلاب أو غاز الميثان الذي نبيعه على دول الشرق الأوسط ليقوموا بتسميم بعضهم البعض |
Bir çift tavşan kulağı mı görüyorum? | Open Subtitles | هل أرى زوج من أذان الأرانب هنا؟ |
Kesinlikle! Peki, iki kulağı olup ta duyamayan nedir? | Open Subtitles | -بالضبط ، ما الذي لديه أذان ولا يسمع؟ |
Cebinde insan kulağı taşıyor. | Open Subtitles | يحمل أذان بشرية |
Gözleri ve kulakları olan herkes bunu anlar yine de onu çıkarmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | كل شخص له أذان و عيون يعرف لما إستطاعت لفت الأضواء ومع ذلك تريد أن تأخذه منها؟ |
Maymunun kulakları ve parmakları soğuktur. | Open Subtitles | البرد هو أذان القرود و أصابعهم |
Tabi. Çizgili bikini ve kulakları olan kedi kostümü mü? | Open Subtitles | البيكيني ذو الوبر مع أذان القط ؟ |
Neyse, aksanlara kulağım yatkındır. | Open Subtitles | على أي حال, أنا أملك أذان جيدة فى الإستماع للهجات.. |
Tabii, daha iyi fikriniz varsa kulağım tamamen sizde. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ما لم تكوني بالطبع تملكين طريقة أفضل، وفي تلك الحالة كلّي أذان صاغية. |
Bu Tony Atala'nın Wake Forest'ta ki, savaşta yaralanan askerler için kulaklar büyüttüğü laboratuvarında gerçekleşiyor. Ayrıca safra kesesi de büyütüyorlar. | TED | يجرى هذا فى معمل تونى عاطالله فى واك فوريست حيث يعالج بإعادة نمو أذان الجنود الجرحى , وهو أيضاً يعالج بإعادة نمو المثانة . |
Gözler ve kulaklar açık. | Open Subtitles | أذان و أعين مفتوحة |
Can kulağıyla dinliyorum. | Open Subtitles | كلي أذان صاغية |
Can kulağıyla dinliyorum. | Open Subtitles | كلى أذان صاغيه |
Bu hain kulaklara başka ne söylemem lazımdı? | Open Subtitles | و ماهى المعارف الأخرى التى قمت بإضائتها على أذان الغدر ؟ |