Ama ben size farklı bir yaklaşım göstermek istiyorum, işte burada gördüğünüz 4 bacağı olan robotumuzun, | TED | ولكنني أريد أن أطلعكم على منهجية مختلفة وهي هذا الآلي، هنا، ولديه أربعة أرجل |
- Evet. ...ve 4 tanede bacak eklersem 2 bacağı buraya, 2 bacağı buraya ve küçük tırnaklar ne... elimde ne olur? | Open Subtitles | و أضفنا أربعة أرجل هنا رجلان هنا، ورجلان هنا وذيل صغير ماذا سينتج لدينا ؟ |
LC: Isı kalkanı yükten atılınca ve ayakları harekete geçmeye başladıktan sonra, bir sonraki adım radar sisteminin Phoneix'in yeryüzünden gerçekte ne kadar uzak olduğunu taraması gerekiyor. | TED | بعد أن يتم التخلص من الدرع الأخير و يتم نشر أرجل المركبة تكون الخطوة التالية هي جعل نظام الرادار يبدأ بحساب الارتفاع الحقيقي للمركبة عن سطح الكوكب |
Peki ne yapıyor, üç ayağı var. | TED | حسناً .. ماذا يفعل .. إن لديه ثلاثة أرجل .. ويمكن من الصعب رؤيتهم |
Hutular Tutsilerin eski liderlerini yola getirmek için Tutsilerin ayaklarını kesti. | Open Subtitles | قامت قبيلة الهوتو بقطع أرجل عمالقة من قبائل التسوتسي , أسيادهم السابقون لكي يقصروا من طولهم |
Esasen o kutuda satranç oyuncusunu kontrol eden bacaksız bir adam oturuyor. | TED | في الحقيقة ، هناك رجل بدون أرجل يجلس في ذاك الصندوق ويتحكم بلاعب الشطرنج هذا. |
Ya da bu canlıyı alıp bacaklarını, antenlerinin olması gereken yere koyabilir. | TED | أو تجعل للذبابة أرجل مكان قرون الاستشعار. |
4 bacağı ve kuyruğu olsaydı. Bu akşam bunu yiyebilirdik. | Open Subtitles | لو كان لهذه العلبة أربعة أرجل و ذيل ، كنا سنأكلها الليلة |
Eve döndüğün zaman sana "Bay bacağı Olmayan Anne sikici" diyecekler | Open Subtitles | عندما تذهب للبيت, ستصلون بك "سيد. بدون أرجل أيها الأحمق. " |
Tebrikler, baylar ve bayanlar. Dört bacak da çalışır durumda. | Open Subtitles | تهانيّ أيها السيدات و السادة لدينا 4 أرجل تعمل |
Ve Artie'ye bacak nakli ameliyatı olduğunda, onun ilk adımlarını görmek için orada olacağım. | Open Subtitles | عندما يجدون عملية لكي يجعلوا أرجل آرتي تعمل من جديد سأكون موجودةً هناك لخطواته الأولى. |
Otur. Tavuk ayakları var. Onlarla oynayabilirsin. | Open Subtitles | لدينا بعض من أرجل الدجاج المسلية بامكانك اللعب بها |
Bu adamların kocaman ayakları olduğunu unutmayın. | Open Subtitles | يجب أن تتذكروا أن العمالقة لديهم أرجل كبيرة حقاً |
Bazıları iyi şans için tavşan ayağı taşır. | Open Subtitles | إنه فقط لجلب الحظ الجيد, تعرف ذلك ؟ بعد الأشخاص يحملون أرجل الأرانب |
Ne yapmışlar, ayaklarını testereyle mi kesmişler? | Open Subtitles | ماذا فعلوا ، هل قاموا بنشر أرجل هذه الطاولة؟ |
Bir tür bacaksız kuş... olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أن هناك نوع من الطيور بلا أرجل |
Bir örümceğin çocuklar bacaklarını kopardıktan sonraki hâli gibi. | Open Subtitles | كعنكبوت ذات أرجل طويلة بعد أن يقتلع الأطفال رجليها |
Daima hatırlayacağım sehpanın üç bacağını. | Open Subtitles | ماثيو كيدمان أنا سأذكّر دائما الثلاثة أرجل من المولود ثلاثي الارجل |
Pantolonsuz birine gülmüştüm ama sonra bacaklarım olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | ضحكت على رجل بلابنطال، حتى أدركت بأنني لا أملك أرجل |
Her biri, bir bacağa saldıracak dört grup. | Open Subtitles | أربع وحدات، كل وحده تذهب لإحدى أرجل الهيكل |
İnsan ayağının özgür olması gerektiğine inanırım. | Open Subtitles | أؤمن بأن أرجل البشر يجب أن تكون غير محجورة |
bacaklara bile ihtiyacı yok. Az bacaklı daha iyidir, tamam mı? | Open Subtitles | لا يحتاج حتى إلى أرجل كلما قلت الأرجل كان أفضل، حسناً؟ |
Örneğin, Fransız Çin yemekleri bulunmaktadır. Burada kurbağa bacaklarına tuz serperek servis ederler. | TED | على سبيل المثال ، هناك أطباق صينية فرنسية ، التي يصنعون فيها الملح والفلفل أرجل الضفادع. |
O aralar, ilginç buluşmalar yaşıyordum; dünyanın farklı köşelerinde çita bacaklarının tasarımıyla ilgili konuşma yapmam için gelen birçok daveti kabul ediyordum. | TED | لقاءات فضولية بدأت تحدث لي في ذلك الوقت وكنت أقبل دعوات عديدة للتحدث عن تصميم أرجل الفهد حول العالم |