Ben sadece sadece olayı kavramaya çalıştım, bilirsin. | Open Subtitles | ..أردتُ فقط أن أردت أن أضع قبضتي على الموقف, أتعلمين؟ |
Hiç kimseyi incitmek istemedim, Ben sadece... Annemin mutlu olmasını istiyordum. | Open Subtitles | لم أقصد إيذاء أحد أردتُ فقط أن تكون أمّي سعيدة |
- Dünkü davranışımdan dolayı senden özür dilemek istedim sadece. | Open Subtitles | اسمعي، أردتُ فقط أخباركِ بأني أعتذر حول ما تصرفته البارحة. |
Hayır, hesabı ödemek istedim sadece. | Open Subtitles | كلاّ ، أردتُ فقط دفع الحساب حتى نتمكن من الخروج من هنا |
İçeri zorla giren kişinin bir daha gelmeyeceğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أحرص على أن يبقى كائناً من اقتحم منزلك بعيداً |
Yalnızca, yanlış yaptığımı anladığımı sana söylemek için aradım. | Open Subtitles | أردتُ فقط القول أني أدركت أني كنتُ مخطئاً وقتها بالسابق |
Bunun yine de mümkün olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أعرف أنّ ذلك لا يزال ممكناً |
Ben sadece üzerlerinde iyi bir izlenim bırakacağından emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أتأكّد أنّك تتركُ إنطباعاً حسناً |
Ben sadece herşeyin yoluna girmesini istiyorum. | Open Subtitles | لقد أردتُ فقط أن يكون كل شيءٍ على ما يُرام |
Ben sadece beni sahnede muhteşem gösteren, ışıkçı bayanla tanışmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط رؤية المرأة الّتي تعملُ على إضائتي بشكل رائع على المسرح |
Evet, Ben sadece, ...seni düşündüğümü ve umarım bu geceki etkinliğe katılabileceğimizi söylemek istemiştim. | Open Subtitles | نعم حسنا أردتُ فقط لأقول كما تعلمين أنا أفكر فيكِ و أرجو اننا نستطيع جعل هذه الليلة لصالحنا |
Ben sadece dün çok eğlendiğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أخبركِ أن.. الأمس كان مسلياً جداً. |
Ben nasıl bir şeymiş görmek istedim sadece. Hepsi bu. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أرى كيف هو الشعور بذلك ذلك كل شيء |
Bunu sana vermeyi unutmayacağımdan emin olmak istedim sadece. | Open Subtitles | أردتُ فقط التأكد ألّا أنسى أن أعطيكِ هذه |
Çıkış yaptırmadığından emin olmak istedim sadece. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أتأكّد من عدم تسجيل خُروجِه. |
Yalnızca bir şeye dikkatinizi çekmek istedim, ...eğer vaktiniz varsa. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن ألفت انتباهك إلى أمر صغير جدًا |
Sadece... konuşacak birine ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أتحدث إلى أحدٍ ما |
diğer günlerdeyse sadece yatağıma uzanıp ağlamak istiyordum. | TED | وفي بعضها الآخر، أردتُ فقط أن أرقد على سريري وأبكي. |
Ondan hiç şüphelenmemiştim, sadece kontrol etmek istemiştim. | Open Subtitles | لم أشكّ بها قط، أردتُ فقط أن أطمئن عليها |
Oh, ah, oda arkadaşın beni içeri aldı. Sadece sana teşekkür etmek istedim, bana bu akşam oyuna çıkmak için şans verdiğin için. | Open Subtitles | شريك غرفتكَ سَمحَ لي بالدخول أردتُ فقط أن أشكرك |
Beni ekranda bir yıldız yaptığınız için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أشكرك لأنك جعلتني نجماً على الشاشة الكبيرة |