| Bu bok çukuru dünyada kirlenmemiş tek bir şey Göster bana. | Open Subtitles | أرني شخصاً واحد بلا شائبة. على كوكب خزان الصرف الصحي هذا. |
| Bu bok çukuru dünyada kirlenmemiş tek bir şey Göster bana. | Open Subtitles | أرني شخص واحد بلا شائبة. على كوكب خزان الصرف الصحي هذا. |
| Bana kilisenin, bu adamların ceza almamaları... için sistemi manipüle ettiğini gösterin. | Open Subtitles | أرني أن الكنيسة تلاعبت بالنظام كي لا يتعرض هؤلاء الرجال إلى التهم |
| Merak etme. Ona, her şeyin Roy Arnie'nin kontrolü altında olduğunu söyledim. | Open Subtitles | قلت بان "روي أرني " يعتني بكل شئ وأنا فقط أتبع الأوامر |
| İçine sadakat ve hayat boşalttığın o delikleri göreyim. | Open Subtitles | أرني حفر الحقن التي تٌغرق حياتك وولائك بها |
| Yemek her şeyin ilacıdır. Hadi Bakayım avcı suratını göster. | Open Subtitles | الطعام يصلح كل شيء حسنًا، أرني وجه الصيد الخاص بك |
| Çalışmaktan güçlenen pazılarını göstersene baba. | Open Subtitles | أرني أين مخشك الأسد عندما كنت تعمل بالسرك يا أبي |
| - Göster bana. Nasıl olduğunu göster. - Charlie Babbitt bana öğretti. | Open Subtitles | ــ أرني، أرني كيف ــ أجل، تشارلي بابيت علمني |
| Hadi bakalım beyinsiz tişört ve koşu ayakkabılarının yerini Göster bana! | Open Subtitles | حسناً أيها الأحمق أرني بالضبط إلى أين نتجه هيا |
| O kişiyi bulalım... heryeri Göster bana | Open Subtitles | سأذهب لأعثر على ويلي أرني كل شيء اريد موقعاً |
| Ne? Bunu tanıdığını Göster bana... Tanıdık geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أرني بأنك كنت تعرف ذلك ، لقد كنت أعلم بأنك تعلم |
| Nasıl saçma sapan şeyler öğrendiğini Göster bana! | Open Subtitles | أرني هذا النوع من الانحراف الذي وصلت إليه. |
| Nasıl saçma sapan şeyler öğrendiğini Göster bana! | Open Subtitles | أرني هذا النوع من الانحراف الذي وصلت إليه. |
| Bana aşırı derecede eşit olmayan bir toplum gösterin ve ben de size polis devleti veya bir başkaldırı göstereyim. | TED | أرني مجتمعا غير متكافئ للغاية، وسوف أُريك دولة بوليسية أو انتفاضة ما. |
| Eğer bir websitesiyse, sitenin bir ekran görüntüsünü gösterin. Yani, canlı bir demo yapmayın. | TED | أهو موقع على شبكة الإنترنت, أرني لقطة لموقعك هذا. أتعلمون , لا تقوموا بعرض حي. |
| Dunder Mifflin'den başka bir eleman Ar-Ge'den Arnie prototipini çizecek. | Open Subtitles | شخص اخر من داندر ميفلن أرني من قسم الأبحاث سيقوم برسم نسخة تجريبة |
| Bak eğer istersen sen de Arnie'yle gruba katılıp "Emici"de çalışabilirsin. | Open Subtitles | أتعلم أن رغبت أنا متأكد أني أستطيع أقنع أرني إن أنت رغبت أن تنضم إلينا في إمتصه |
| Gel buraya evlat. Kimlik numaranı göreyim. | Open Subtitles | تعال غلى هنا يا بني و أرني هويتك |
| Bir Bakayım. Resmi göster, onu görür görmez oradan uzaklaşacağım. | Open Subtitles | أرني صورتها،وبمجرد أن أراها، سوف أرحل بعيداً. |
| Pis kokuşmuş bir korkak olabilir ama öyle olmayan bir Simpson göstersene bana. | Open Subtitles | ربما كان جبان ولكن أرني فرد من عائلة سيمبسون ليس كذلك أنا لست جبانة |
| Pekala, hazırsan neyin var görelim. Bana atışını göster bakalım. | Open Subtitles | حسناً, لنرى اذا كنت مستعداً أرني تمريرتك |
| Paraları bastığınız yeri göster, ve mahkemede tanıklık yap. | Open Subtitles | أرني اين تطبعون و اشهد ضده في محكمة علنية |
| - Kullanabileceğim basit bir şey. - bakalım ne uyar. | Open Subtitles | ـ شئ بسيط يمكنني التعامل معه ـ أرني راحة يديك لإيجاد ما يناسبك |
| Ernie eve gidebilir. Salıverme belgelerini imzalayacağım. | Open Subtitles | أرني بإمكانك العودة للبيت أنا سأوقع إطلاق السراح |