Ve sana söz veriyorum bir daha seni rahatsız etmeyeceğim istediğin buysa. | Open Subtitles | خذي هذه النقود و أركبي هذه الحافلة وأعدك أن لا أزعجك ثانية |
İstediğin buysa; sana söz veriyorum, seni bir daha asla rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | وأعدك أنني سأتركك وشأنك ولن أزعجك مجدداً إن كان هذا ما تريدينه |
O zaman daha evvel konuştuğumuz konu hakkında... - ...seni hiç rahatsız etmeyeyim. | Open Subtitles | فهمتُ، إذاً لن أزعجك بشأن ذلك الأمر الذي تحدثنا عنه في وقت سابق. |
Sizi bu konuyla rahatsız etmeden önce ne istediğini anlayacaktım. | Open Subtitles | فكرت بأن أرى ما تريده هي قبل أن أزعجك بالأمر |
Kadın - erkek eşitliliğinden bahsetmedim diye rahatsız oldunuz mu ya da eğitim hakkında? | TED | هل أزعجك أني لم أتحدث عن المساواة بين الجنسين أو التعليم؟ |
Belki içeri almalıydım, ama siz rahatsız etme- | Open Subtitles | ربما كان يجب أن أسمح لهم بالدخول لكنك طلبت ألا أزعجك |
Umarım, rahatsız etmiyorum, Don Vito. | Open Subtitles | آمل أننى لا أزعجك يا دون فيتو كيف يمكننى أن أساعدك دون روبرتو |
Sizi daha fazla rahatsız etmek istemem ama bir iyilik daha istesem telefonunuzu kullanabilir miyim? | Open Subtitles | أنا أكره أن أزعجك ، ولكن هل يمكن أن أطلب معروف آخر .. هل يمكن لي أستخدام الهاتف ؟ |
Sizi yeterince rahatsız ettim. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجك أكثر من ذلك من الأفضل أن أذهب |
Sizi yeterince rahatsız ettim. Gitmem gerek. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجك أكثر من ذلك من الأفضل أن أذهب |
rahatsız ettiğim için üzgünüm. Misafiriniz var, anlıyorum. | Open Subtitles | ، أكره أن أزعجك يا سيدي . أرى أن لديك رفقة |
Ben çoban iken, beni sevmediğini söyle. Ben de bir daha seni asla rahatsız etmem. | Open Subtitles | قولي إنك لم تحبيني عندما اعتقدتِ أنني راعي ماعز ولن أزعجك بعد الآن |
Korkarım, yeteri kadar zamanınızı aldım, size çok, çok teşekkür ettiğimi ve sizi bir daha rahatsız etmeyeceğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | أخشى أنني اقتطعت ما يكفي من وقتك لذا سأقول شكراً جزيلاً ولن أزعجك ثانيةً |
rahatsız etmek istemem bebeğim ama, sen bağlayabilir misin? | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أزعجك يا حبيبتي هلَا ربطتنا؟ |
Umarım rahatsız etmiyorumdur ama hoşlanacağını düşündüğüm bir oyuncak daha buldum. | Open Subtitles | آمل أنني لا أزعجك ولكني وجدت لعبة أخرى قد تعجبك |
Dinle Dick, seni böyle rahatsız etmek istemezdim... ama arabanın yeri değişmeli. | Open Subtitles | اسمع يا ديك، أنا آسف أن أزعجك على هذا النحو. لكن سيارتك عليك نقلها. |
Sizi rahatsız etmem. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجك لا أريد حتى أن أتحدث معك |
Ve kapıyı çalarak rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | لذا لم أطرق الباب حتى لا أزعجك حقا أعتقدت ذلك ؟ |
Gerçekten rahatsızlık vermek istemem. | Open Subtitles | يجب ألا أزعجك بهذه الطريقه أنا سأنتظرك فى المحل |
Neredeyse üç yıldır beni görmüyorsun. O kadar sorun ediyormuşsun gibi gelmedi. | Open Subtitles | أنت لم ترني منذ ما يقارب الثلاثة أعوام لم يبد أن هذا أزعجك جداً عندها |
Aman Tanrım! zahmet veriyorum ama imzalar mısınız? | Open Subtitles | يا إلهي أكره أن أزعجك , لكن هل تمانعين ؟ |
Bazıları sanatı takdir etmiyor, sizi sıkmayacağım, duyarlı biriyimdir. | Open Subtitles | بعض الناس لا يقدرون الفن لذا فأنا لن أزعجك .. فأنا سريع التأثر |
Galiba bunun sadece sizi kızdırmak için bir hile daha olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | و أظن أني فكرت بها على أنها حيله لكي أزعجك |
Üzgünüm. Sizi tanımıyorum ve sorunlarımla sizi sıkmak istemem. | Open Subtitles | أنا آسف ، لا أعرفك و ها أنا أزعجك بمشاكلي |