"أساعدك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yardım
• yardımcı

Sana yardım etmek büyük bir zevkti. - En azından, dişlerim hâlâ yerinde.
لقد كان من دواعي سروري أن أساعدك اذا كانت أسناني لا زالت موجودة

- Durun size yardım edeyim. Tüm bunlar Albatros'taki arkadaşça hizmetin birer parçası...
دعني أساعدك في هذه الحقائب يا صديقي كل الخدمات الرائعه هنا عند الباتروس

Kore'de omuz omuza çarpışmıştık. Sana nasıl yardım edebilirim Sam?
لقد إلتقينا فى كوريا كيف يمكنني أن أساعدك ، سام؟

Sana yardımcı olayım. Karşında gördüklerin John Reilly ve Tommy Marcano.
أتركنى أساعدك قليلآ أنت تنظر الى جون رايلى و تومى ماركانو

Bu ağacı taşımanızda size yardımcı olmazsam Güneyli bir beyefendiye yakışık almaz.
لن أكون سيداً جنوبياً مهذباً إن لم أساعدك في حمل تلك الشجرة

Düşünüyordum da, belkide evlendikten sonra dergide sana yardım etmeliyim?
كنت أفكر أنني يمكن أن أساعدك بها .. عندما نتزوج

Zor günler geçirdiğini biliyor ve sana yardım etmek istiyorum.
اسمعني.. أعلم أنك تمر بوقت عصيب وأريد حقاً أن أساعدك

Ve işlerinde hala yardım edeceğimi, ve senin de benim işlerimde yardım edeceğini.
وأنا سأبقى أساعدك في الشيء الذي أنت فيه وأنت ستبقى تساعدني فيما يخصني

- Birbirimize yardım edebiliriz. - Sana yardım mı etmemi istiyorsun?
. ـ نستيع مساعدة بعضنا ـ تريد منى أن أساعدك ؟

Eğer çıkıyorsak, bunun gibi şeylerde sana yardım etmem gerekmez mi?
إن كنا نتواعد ألا يجب علي أن أساعدك بأشياء مثل هذه؟

10 dakikalığına emeklilikten vazgeçip ilk olayını sonuçlandırmana yardım etmeye geldim.
لقد أخذت إجازة لعشر دقائق حتى أساعدك في حل قضيتك الأولى

Hayır! Eğer size yardım etmemi istiyorsanız, burada ne yaptığınızı açıklamanız...
كلا، إن أردت أن أساعدك بما تفعله هنا، فيجب أن توضح..

Bu işi ayarlarım, hatta saçını yapmana bile yardım ederim.
سوف أرتب هذا، وربما عليّ حتى أن أساعدك بشأن شعرك

Bay Bond, Simmons davasında size yardım etmem gerektiğini düşünüyor.
السيد بوند يعتقد أنه ينغبى أن أساعدك فى قضية سيمونز

Sana ve polislere onu bulmanızda yardım mı etmeliyim? Sebep?
لمَ ينبغي أن أساعدك أنتَ ورجال الشرطة في العثور عليه؟

Sana yardım ettiğimi düşünüyordum ama pislik dedem gibi davranmışım.
ظننت أنّي أساعدك ، لكن لقد تصرفت تماماً مثل جدي

Şu anda bana bundan kurtulmak istediğini söylersen sana yardım ederim.
إذا قمت الآن، بإخباري أنك تريد التملص من الأمر فسوف أساعدك.

Size yardımcı olabilirim. İsterseniz taksi ya da otelde bir oda ayarlayabilirim.
أتسأل إذا أمكنني أن أساعدك اليوم لإيجاد سيارة أجرة أو أنقلك للفندق؟

Ama eğer gerçekten onu seviyorsan, onunla çıkmana yardımcı olabilirim.
لكن إذا كنت حقا تحبّ أمّي ، يمكن أن أساعدك

Anlıyorum. Size yardımcı olmamı istediniz çünkü ben burada çalışıyorum?
فهمت, طلبتَ مني أن أساعدك لأني أعمل هنا, أليس كذلك؟

yardımcı olmama izin vermiyorsun. Hadi çocuklar, acele edin, gidelim.
إنكِ لا تتركيني أساعدك أسرعوا يا أطفال ، هيا بنا