Tatilime gitmek istiyorum. - Dediğim her şeyi geri alıyorum! | Open Subtitles | أريد أن أذهب إلى إجازتي أستعيد جميع الكلام الذي قلته |
Ben bu işi sadece oğlumu geri almak için yapıyorum. | Open Subtitles | .إنها مجرد وظيفة .أنّي فقط أفعل هذا لكي أستعيد ابني |
Ama düşünebildiğim tek şey hayatımın ne kadarının boşa harcandığı ve o boşa harcanan zamanı hiçbir zaman geri alamayacağım. | Open Subtitles | ولكن كل ما يمكنني التفكير به هو كم من حياتي قد ضاعت وكيف لن أستعيد أبداً أياً من ذلك الوقت |
Ve anladım ki; eğer yaratıcılığımı geri istiyorsam, farklı şeyler yapmak için kendimi zorlamaktan vazgeçip eskiye geri dönmeliyim. | TED | وأدركت أنني إن أردت أن أستعيد إبداعي علي الإقلاع عن محاولة التفكير خارج المألوف و العودة إليه. |
Gerçi sizin sayenizde İngilizceyle tekrar haşir neşir olmaya başladım. | Open Subtitles | بالرغم من أنّكِ جعلتني أستعيد اهتمامي باللغة الإنكليزية. |
Ama annemin son arzusu şehrini yeniden kurmamdı. | Open Subtitles | لكن أمنية أمّي الأخيرة كانت أن أستعيد وطنها |
Peki, hafızamın geri gelmesini istiyorum dersem gelebilir mi? | Open Subtitles | لكن لو قلت إني أريد أن أستعيد ذكرياتي هل سوف أستعيدها ؟ |
Paramı geri alıyorum, aptal! Ne zannettin! | Open Subtitles | إنني أستعيد مالي ايها الاحمق ماذا كنت تظن؟ |
Bu yörenin insanları beni geri çağırana dek o rozeti geri almayacağım! | Open Subtitles | لن أستعيد الشارة حتى يصوت الناس فى الولاية لى باستعادتها |
Kuvvetimi geri kazandığım zaman, Ona yardım etmek için yatağımdan çıkacağım. | Open Subtitles | حالما أستعيد قوتي، سأخرج من فراشي و أساعده |
ve eğer iki saat içinde Duke'ü geri alamazsam disketlerin hepsini federallere veririm. | Open Subtitles | إذا لم أستعيد الدوق خلال الساعتين القادمتين سأعطى هذة الأقراص إلى الفيدراليين هل تسمعنى ؟ |
Duke'ü ve paralarımı geri almama izin verecek misin? | Open Subtitles | هل تدعنى أستعيد الدوق وأحصل على أموالى ؟ |
Daha önce de malımı sizden geri almam gerekmişti. | Open Subtitles | هذه ثانى مرة أضطر أن أستعيد أحد أملاكى منك |
Yapmam gerekeni biliyorum. Parayı geri alacağım. | Open Subtitles | أعرف ماذا يجب أن أعمل يجب أن أستعيد المال |
Keşke hayatımın son yirmi saniyesini geri alabilsem. | Open Subtitles | ليتني أستعيد العشرين ثانية السابقة من حياتي. |
- Bunu geri alacağımı söylemiştim. - S... tir git, karavan süprüntüsü. | Open Subtitles | . ـ لقد قلت لك انني سوف أستعيد هذه . ـ تباً لك يا قمامة المقطورة |
Yürütülen şeyler geri dönene kadar ücretlerinize el koyuyorum. | Open Subtitles | إذا، سأخصمُ من راتبكما إلى أن أستعيد الأغراض المسروقة |
Lafımı geri alıyorum. Alaycı değilsin, Romantiksin. | Open Subtitles | أنا أستعيد ما قلته, أنت لست ساخراً أنت رومانسياً |
Tamam. geri alıyorum. Sizin anneniz bir azizeydi. | Open Subtitles | حسناً، أستعيد ما قلته لك لقد كانت والدتك قدّيسة. |
Ayrılan ayağım yerine takıldığı için çok istenen o unvanı geri almalıyım. | Open Subtitles | بعد أن أعدت تركيب ساقي المبتورة، يجب أن أستعيد لقب أكثر راقص مشتهى |
Keşke o botu tekrar alsam, Bertram'ı. | Open Subtitles | أتمنى لو أستعيد هذا القارب ثانيةهذا البرترام. |
Darağacından kurtulursa, yeniden nişanlanmayı düşünür müsünüz? | Open Subtitles | لذا ، اذا كانت بريئه أستعيد النظر فى خطبتها؟ |
Dışardaki dünya çok korkunç olduğunda, içim dengemi dengemi korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إن كان العالم الخارجي شنيع فسأذهب إلى الداخل كي أستعيد توازني |
Uzun süreli hafızamı geri kazanmam lazım. | Open Subtitles | أريد أن أستعيد ذاكرتي الحديدة بأكملها, و هي قد إختفت للأبد |