ويكيبيديا

    "أسمع أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu duydum
        
    • duyduğuma göre
        
    • diye duydum
        
    • taşıdığını duydum
        
    Ben İngilizcenin bu günlerde en ateşli şey olduğunu duydum. Open Subtitles أسمع أن الصراخ بالانجليزي هو الشئ الأكثر اثارة هذه الأيام.
    Bayan Grey'in gelinliğinin mükemmel olduğunu duydum... Open Subtitles أسمع أن ثوب زفاف الآنسة جراي كان رفيع المستوى من جميع النواحي
    Oradaki dansçıların çok iyi olduğunu duydum. Open Subtitles حيث أسمع أن الرقص المفروض بأنه كان جيّداً جداً
    Ama bir kaç on yıl beklemen gerekebilir, duyduğuma göre moruklara düşen kız oranı huzur evlerinde bire ikiymiş. Open Subtitles ربما قد تنتظر عدة عقود لكني أسمع أن نسبة الفتيات إلى الرجال الذين يعيشون في المساكن الحكومية هي 2 إلى 1
    duyduğuma göre 3 metrelik dalgalar kıyıya vuruyormuş. Open Subtitles كما أسمع أن الموجة على 10 أقدام وبعيدة عن الشاطيء وفي ذروتها
    Orada iklim zormuş diye duydum. Open Subtitles نعم يا سيدى أسمع أن المناخ هناك صعب للعيش فيه
    Bu dağ çocuklarının içlerinde Kızılderili kanı taşıdığını duydum. Open Subtitles أسمع أن رجال الجبال هنا لديهم زيت محركات يسري بداخلهم
    Hoşlanmayan birkaç kişinin olduğunu duydum. Open Subtitles . أسمع أن هناك بعض الناس الذى لا يحبون العيش هنا
    İlk yılın doktorlar için çok yorucu bir yıl olduğunu duydum. Open Subtitles أسمع أن الأطباء عندهم السنة الأولى منهكة جدا.
    Bu yemeğin iyi olduğunu duydum, ve otel odam güzel sayılır. Open Subtitles أسمع أن الطعام جيد جدا وغرفة الفندق جيدة أيضا
    Hipnoterapistlerin bugünlerde çok popüler olduğunu duydum. Open Subtitles أسمع أن المعالجين بالتنويم المغناطيسي عليهم طلب كبير هذه الأيام
    Ama Yunanistan'un yılın bu zamanlarında muhteşem olduğunu duydum. Open Subtitles أم، ولكن أسمع أن اليونان هي رائع هذا الوقت من العام.
    İşlerinin oldukça tıkırında olduğunu duydum. Open Subtitles أعني، أنا أسمع أن الأمور تسيرِ بصور عظيمة معكِ
    Gülümsüyorum. İnsanlara kendini sevdirmek için yapılan bir şey olduğunu duydum. Open Subtitles أسمع أن عليك الابتسام لجعل الناس تستلطفك.
    duyduğuma göre Mattie Devore doğru bir pozisyonda epey tatlı oluyormuş. Open Subtitles أسمع أن "ماتي ديفور" يمكن ان تكون جيدة في المكان الصحيح
    Çok güzel, çünkü duyduğuma göre hocaların öylesini seviyormuş. Open Subtitles حسناً، ذلك جيد، لاني أسمع أن أساتذتك منجدبون لذلك.
    Sodom ormanı. Seeonee. duyduğuma göre güzelmiş. Open Subtitles أسمع أن أشخاص الجنوب جميلون و لكني لم أذهب إلى هناك بنفسي
    duyduğuma göre Küba kahvesi oldukça sert olurmuş. Open Subtitles أسمع أن القهوة الكوبية قوية النكهة بشكل خاص.
    En son Serranos adında yerel bir barda görülmüşler, duyduğuma göre oranın paça çorbası müthişmiş. Open Subtitles شوهدوا آخر مرة في حفرة سقاية محلية تدعى سيرانوس حيث أسمع أن حساء قدم البقرة يموت المرء من أجله
    Kestaneyi çizdirmeye razıysan kodes fena sayılmazmış diye duydum. Open Subtitles أسمع أن السجن ليس بهذا السوء ، إذا أردته ستكون اضحوكة .
    Nanahara ayılmış diye duydum! Bu harika birşey! Sen! Open Subtitles إنني أسمع أن ناناهارا استيقظ هذا عظيم جداً!
    Heydrich'in az da olsa Yahudi kanı taşıdığını duydum. Open Subtitles أسمع أن هيدريش ديه دم يهودي قليلا فيه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد