Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum. Gerçekten burada olduğuna. | Open Subtitles | لا أصدق أنّ هذا يحدث، و أنّكِ هنا بالفعل. |
Yakında 18 yaşına basacak bir kızım olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدق أنّ اليوم لديّ ابنة على وشك إتمام الثامنة عشر. |
Yılbaşı arifesinde okulda olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّ لديكِ محاضرات في يوم رأس السنة |
Sosisliye ketçap sıkan bir kızım olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّ لي إبنة تضع الكاتشاب على الهوت دوغ |
Spermamın hareket kabiliyetinin düşük olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّ المنيّ لدي بطيء الحركة. |
Bunun ben olduğuma, Benim hayatım olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أنّ أصدق أنّ هذه أنا حياتي، |
Burasının bir sağlık kurumu olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّ هذه منشأة طبية بالفعل. |
Jack Buckley'nin fahişelerle işi olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | (لا أستطيع أن أصدق أنّ (جاك باكلي كان يرى مومسات |
Bunun olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | -لا أصدق أنّ هذا يحدث . -بحقكِ ، لا تكشرين لذلك . |
Böyle bir şey olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط لا أصدق أنّ هذا حدث |
Burasının bir sağlık kurumu olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | "لا أصدق أنّ هذه منشأة طبية بالفعل." |
Kol'un bir vampir olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدق أنّ (كول) مصّاص دماء. |