ويكيبيديا

    "أضواء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ışıklar
        
    • ışığı
        
    • lambaları
        
    • ışıklarından
        
    • Lights
        
    • lambası
        
    • ışığını
        
    • ışıklarına
        
    • ışığa
        
    • ışıklı
        
    • isiklari
        
    • lambalarının
        
    • ışığında
        
    • ışıklara
        
    • ışıklarıyla
        
    ve ben penceresiz bir ofis odasında oturuyorum. Bağımsız Danışmanın Oda'sında uğultulu floresan ışıklar altında TED كنت جالسة في غرفة مكتب خالية من النوافذ داخل مكتب المستشار المستقل تحت طنين أضواء الفلورسنت.
    Evet, işte ana ışıklar ve artık daha iyi göreceksiniz ve uçağı da daha iyi uçurabileceğiz. TED بلى، على أضواء القاعة سوف نرى كل شيءٍ بصورة أفضل و سوف يكون في المستطاع تطيير الطائرة بصورة أفضل.
    Bir tür komik dans eden ışıklar, orada hem sol hem de sağda gösterilmiş. TED إنها أضواء متراقصة غريبة، تظهر هناك على الجانب الأيسر والأيمن.
    Bu durum aura denilen halüsinasyonlara sebep oluyor, feneri ışığı görmek, geometrik şekiller ve karıncalanma hissi bunlardan bazıları. TED يُنتج هذا هلوسات تُدعى هالات؛ والتي يمكن أن تشمل رؤية أضواء وامضة وأنماط هندسية واختبار إحساس بالتنميل.
    Tellerin ucunda elektrik lambaları ve herkesin yüzünde gülümse var Open Subtitles عِنْدَهُمْ أضواء كهربائيةُ على الخيوطِ وهناك إبتسامة على كُلّ شخصِ
    Şehir ışıklarından çok uzakta vahşi doğayla baş başa. Open Subtitles ، بعيدا ً عن أضواء المدينة وجها ً لوجه مع الطبيعة الام
    İleride ışıklar var. Bir kamp olabilir. Open Subtitles هناك أضواء قادمة من بعيد قد يكون هذا مخيماً أو ما شابه
    İleride ışıklar var. Bir kamp olabilir. Open Subtitles هناك أضواء قادمة من بعيد قد يكون هذا مخيماً أو ما شابه
    Loş ışıklar ve çingene kemanları. Open Subtitles أضواء على المخفتات وكمانات غجرية خارج المسرح.
    Birisi yanıma gelip beni sarstı ve "Kaptan, ışık görüyoruz, yeşil ışıklar." dedi. Open Subtitles فى مساء ذلك اليوم أوقظنى أحدهم صارخاً كابتن. هناك أضواء خضراء اللون تسطع من بعيد
    Her yere radyoaktif toz döktük ayrıca güçlendirilmiş ultraviyole ışıklar yerleştirdik. Open Subtitles غمرنا المكان بغبار إشعاعي وثبتنا أضواء بالأشعة ما فوق البنفسجية قوية في جميع الأنحاء
    Garip sesler ya da ışıklar, ya da garip her hangi bir şey hatırlıyor musun ? Open Subtitles هل تتذكرين أى أصوات أو أضواء غريبة أو أى شئ مثل هذا ؟
    Gökyüzünde ışıklar görüldü, gazeteler düşen uzay gemileriyle ilgili yazılar yazdı. Open Subtitles لقد كَانَ هناك أضواء في السماءِ وقصص في الورق حول تَحْطم الصحونِ
    Bilirsiniz işte, lab testleri, acayip ışıklar, kutunun açısından film kareleri. Open Subtitles تحليل مختبر ، أضواء غريبة، لقطات من داخل الصفيحة
    Eve geldim ve ışığı gördüm ve sizin arabanızın farlarını açık bırakmış olabileceğinizi düşündüm. Open Subtitles لقد وصلت إلى المنزل للتو ورأيت الضوء وفكرت أنك ربما تركتِ أضواء سيارتك تعمل.
    Carmel konser salonunun arkasındaki çöpleri karıştırdım ve ve 18 boş kutu Noel ışığı buldum. Open Subtitles على أي حال لقد قمت بتفتيش سلة المهملات خلف صالة كارمل , ولقد وجدت ثمانية عشر علبة فارغة من أضواء الكريسماس
    Tellerin ucunda elektrik lambaları ve herkesin yüzünde gülümse var Open Subtitles عِنْدَهُمْ أضواء كهربائيةُ على الخيوطِ وهناك إبتسامة على كُلّ شخصِ
    Marlboro Lights satın aldığım adamın acıma bakışı. Open Subtitles الشفقة من الرجل الذي يبيع لي أضواء مارلبورو بلدي.
    O kadar sokak lambası varken, burda oturmak daha iyisi. Open Subtitles مع كلّ أضواء الشوارع، سأكون هدفاً جالساً.
    Eğer radyo ışığını düşürürsem, incelememizde bunu görürüz. TED إذا أُخفتت أضواء الراديو، هذا ما لاحظناه من مسحنا هذا.
    Sualtı aracının ışıklarına yakalanınca bu harikulade bir renk gösterisi olur. Open Subtitles تحت أضواء الغواصة يظهر عرض مدهش للألوان كالألعاب النارية
    Ama onun ışığa çıkması birçok sebepten dolayı yasaklandı, özellikle genç kızların çıplak dans etmesini izlemeyi sevdiği için. Open Subtitles لكن تم حظره من أضواء الظهور لاسباب آخرى. لديه ميول لمشاهدة الفتيات الصغيرات يرقصن متعريات،
    Noel'de kırmızı yeşil ışıklı bir papyon takıyordu. Open Subtitles في عيد الميلاد, لديه واحدة بها أضواء حمراء وخضراء
    Fener isiklari dikkatini çekmis ve iki hirsizin evine girdigini görmüs. Open Subtitles لقد رأى أضواء المصابيح وفاجأ لصّين يخترقان الخزنة.
    Neyse işte, işin bitince fren lambalarının ampullerini değiştirmeyi unutma yeter. Open Subtitles أيا كان، روس. مجرد استبدال المصابيح في أضواء الفرامل بعد الانتهاء.
    O kutsal perşembe'yi, kilisenin loş ışığında deniz kenarında oturduğumuzu hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين الخميس المقدس حين جلسنا جنباً إلى جنب تحت أضواء الكنيسة الخافتة؟
    Ama bizim, çeşmelere ve ağaçlarda ışıklara ihtiyacımız var. Open Subtitles لكننا الآن نحتاج إلى نافورة أضواء على الأشجار
    Noel ışıklarıyla harika bir hapisaneye benzemiş. Open Subtitles انها مثل سجن سوبرماكس مع أضواء عيد الميلاد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد