"أظن أني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sanırım
• galiba
• sanmıyorum
• sanıyordum
• düşünmemiştim
• Bence
• herhalde
• sanıyorum
• sanmıştım
• düşündüğüm
• zannetmiyorum
• olduğumu düşünüyorum
• aklıma

Hey, Sanırım şu piliçle geçen hafta iyi vakit geçirmiştim.
أظن أني أصبت بعدوى برد من تلك الفتاة الاسبوع الماضي

Sanırım bir süre daha şüpheyi... ondan uzak tutmayı başarabilirim.
أظن أني أستطيع استلام الاستمرار لمدة أطول، مبعداً عنه الشبهات

O sıkıcı bilimsel konuşmalarını yaptığında Sanırım daha çok hoşuma gidiyor.
أظن أني كنت أفضلك و انت تتحدث عن امور علمية مملة

galiba, parasal açıdan rahat olmadığım için... mekan konusunda fazla titiz davranıyordum.
أظن أني كنت متعنتة بشأن الموقع لأني لم أكن مرتاحة لأمر التمويل

Daha önce resmi bir Hava Kuvvetleri belgesinde böyle bir dil gördüğümü sanmıyorum.
لا أظن أني قرأت صياغة كهذه.. في وثيقة رسمية لسلاح الجو من قبل

Bilmiyorum. Sanırım, bunu yapmak için iyi bir sebep bulamadım.
لا أعلم، أظن أني لم أجد سبباً مقنعاً لفعل ذلك

Sanırım daha önce söylemedim ama ön gösterimini gerçekten beğendim.
مهلًا، لا أظن أني قد أخبرتك لقد أعجبت حقاً بعرضك.

Sanırım hep tanımak istediğim sendin.
إنك أنتِ التي كنت أظن أني أرغب في معرفتها طيلة هذا الوقت.

Sanırım ikisini de istiyorum, ve ikisine birden sahip olamam, değil mi?
أظن أني أريد كلا الأمرين ولا يمكن أن يكون لدي كلاهما

Sanırım tabakları çok iyi yerleştiremedim. Gidip hasarın ne olduğuna bakayım.
أظن أني لم أرص الصحون جيداً يستحسن أن أذهب وأرى الأضرار التي حدثت

Sanırım cevabı buldum.
قبل أن يرسل إلى انكلترا لذا أظن أني قد فهمت الجواب

Sanırım yanlış zamanda, yanlış yerdeyim.
أظن أني كنت في المكان الخطأ والوقت الخطأ

Sanırım, üzerinde çalıştığım parçayı çalacağım.
أظن أني سأعزف لك المقطوعة التي كنت اتدرب عليها

Sanırım şu büyük su birleşmesi olaynı... -...tek başıma zora soktum.
أظن أني بمجهود فردي لربما أفسدت عملية دمج شركة المياه.

Şey, Sanırım elimde değildi. Beni buna zorladılar.
حسنا, لا تعتبر مساعدة, بل أظن أني كنت مجبر على ذلك

galiba ben de yatacağım. İyi geceler.
أظن أني سآوي للفراش أيضا ، ليلة سعيدة كانت مناسبة رائعة

Ama galiba canlı bir ağacın dallarını asla göremeyeceğim.
ولكني أظن أني لن أرى أبداً فروع شجرة حية

Hiçbir zaman çocuk seven bir adam olmak istediğimi sanmıyorum.
لا أظن أني أردت أن أكون الرجل الذي يحب الأطفال.

Bu çocuğu görene kadar bir daha hiç... kahkaha sesi duyamayacağımı sanıyordum.
لم أظن أني سأسمع ضحكة مرة أخرى حتى رأيت هذا الفتى

Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama Sheldon'ı göreceğime biraz heyecanlandım.
لما كنت أظن أني سأقول هذا لكني متحمس لرؤية شيلدون.

Yine de, Bence bu onları bir kaç gün oyalayacaktır.
ومع ذلك ، أظن أني أبعدتهم عن الرائحة لبضعة ايام

herhalde, balık yaparım.
أظن أني سأقدم وجبة سمك في الحقيقة, لقد أخطأت في التعبير

Aramızda kalan şu ufacık ilişkimizde senin mecaz kullanmadan, şu çocuksu kelime haznene dayanabileceğimi sanıyorum.
مما تبقى من وقت علاقتنا القليل أظن أني سأتمكن التعلم من مصطلحاتك الطفولية دون الحاجة لاستخدام الكنايات

Destek olacağını sanmıştım, ama Sanırım yanılmışım.
ظننت أنك سوف تدعمني لكني أظن أني كنت مخطئا

Biraz iddialı bir terim, bir miktar iğneleme içeriyor, ama çok uzun süredir düşündüğüm bir şey ve sizinle bulduğumu düşündüğüm şeyi paylaşmak istiyorum.
مصطلح رنان نوعًا ما، وساخر قليلًا، لكنه شيءٌ فكرت فيه لوقت طويل، وأود مشاركة ما أظن أني اكتشفته.

zannetmiyorum ama yine de teşekkürler.
لا أظن أني أستطيع، لكن شكراً تفضل، إذا غيّرت رأيك.

Onu düşman zannettim. Sana bir özür borçlu olduğumu düşünüyorum.
أظن أني أدين لك بإعتذار كنت تحاول إنقاذي

Sadece paramı almak istediğine sevineceğim aklıma gelmezdi.
لم أكن أظن أني سأكون سعيداً لأنها تبحث عن مالي، وليس حياتي